Almanya'da işsizlik rekor seviyede

Almanya’da işsizlerin sayısı 5 milyon 216 bin kişiye ulaştı. İşsizlik özellikle de gençler arasında çok yüksek. Uzmanlar bir süredir işsizliğin artacağı uyarısı yapıyorlardı. Kış aylarında işsizliğin artması normal sayılıyor, ama bu on, en fazla 20 binlik bir artış oluyor. Bir ay içinde 177 bin kişilik artış, istihdam piyasasında birşeylerin yolunda gitmediğinin göstergesi. Bu yüzden de istihdam piyasasında reform isteyen sesler arttı.

Oysa Hartz 4 olarak adlandırılan son reform daha yılbaşında yürürlüğe girmişti. Reformların devamını isteyenler, işsizliğin azaltılmasının yolunu, yeni istihdam alanlarının açılmasında görüyor ve bu yüzden kurumlar vergisi ile iş gücü maliyetlerinin azaltılmasını istiyorlar. Sendikalar ise işverenleri sosyal sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyor. Asıl sorunun, büyük işletmelerin sorumluluklarını görmezden gelmesi olduğunu belirten Alman Sendikalar Birliği Başkanı Michael Sommer, tepkisini şöyle dile getirdi:

“2000 yılında kurumlar vergisi konusunda önemli bir reform yapıldığını ve özellikle büyük holdinglere milyarlar hediye edildiğini hatırlatmak istiyorum. Son yıllarda sendikalar da ücret zammı taleplerinde ılımlı davranıyorlar. Çalışma saatlerini istedikleri gibi esnekleştirdik, aslında yatırım yapmaları için istedikleri her şeyi yerine getirdik. Buna rağmen sorumluluklarını yerine getirmiyorlarsa onları artık ahlaki olarak kınamak gerek. Ayrıca anayasal sorumluluklarını da yerine getirmeleri gerek.”

“Reformlar devam etmeli”

Gerçekten de Alman Anayasası’nda varsılların sorumluluğuna işaret eden bir madde var. Ama bu sorumluluk, yükümlülük anlamına gelmiyor ve serbest piyasa ekonomisi farklı ilkelere göre işliyor. Nitekim, Alman hükümetinin Akil Adamlar Konseyi Başkanı Bert Rürup ise işsizlerin sayısının azalmasının reformların devam etmesi gerektiği görüşünde. Hükümetin çalışmalarına devam etmesi gerektiğini savunan Rürup şöyle konuştu:

“Hükümetin çalışmalarına devam etmesi gerekiyor. İşsizlere iş bulunması çalışmalarının daha etkin hale getirilmesi, işsizlerin yapması önerilen düşük ücretli işlerin normal çalışma alanlarını yok edip etmediğinin araştırılması ve belki de işsizlere biraz daha fazla kazanma imkanı verilmesi gerek. Tabii en önemlisi kurumlar vergisi reformunun hazırlanması.”

İşsizlerin sayısındaki artışı sadece mevsime bağlamanın mümkün olmadığı ortada. Sendikalara göre hükümet kısa vadede yatırımları arttırıp yeni istihdam alanları açamayacaksa, sosyal sorunlar yaşanmaması için var olan işin paylaşılması yoluna gidilmeli. Oysa tartışmalar çalışma saatlerinin kısaltılarak işin paylaşılmasından çok, çalışma süresinin uzatılması yönünde. Bu arada konjonktürde beklenen canlanmanın yaşanmaması işsizlerin umudunu daha da azaltıyor.