1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da İslam tartışması

Murat Çelikkafa / DW6 Şubat 2007

İslam dinine geçen Alman sayısının yıllık ortalama 300’den 4 bine çıkması, Federal İçişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgilenmesine neden oldu. “Müslüman olan Almanların sayısındaki hızlı artış, bazı tehditleri de beraberinde getiriyor“ diyen İçişleri Bakanı Schaeuble, Almanya’daki bazı Türklerin de radikal dinci akımlara karşı birtakım tehlikeli eğilimler içinde olduklarını savundu.

https://p.dw.com/p/AZVx
İslam dinine geçen Alman sayısında belirgin bir artış gözleniyor
İslam dinine geçen Alman sayısında belirgin bir artış gözleniyorFotoğraf: dpa

2006 yılında İslamiyeti seçen Almanların sayısı önceki yıllarla kıyaslandığında neredeyse 13 kat artarak dörtbini buldu. Müslüman olan Almanların sayısı böylece toplam 20 bine ulaştı.

Alman “Die Welt“ gazetesine konuşan Federal Alman İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, “Her din değiştiren elbetteki potansiyel terörist değil ancak ’home-grown terrorist’, yani kendi topraklarımızda yetişen terörizm tehlikesi artıyor“ dedi. Schäuble, giderek daha fazla Alman’ın İslamiyeti seçmesinin bazı tehlikeleri de beraberinde getirdiğini öne sürdü.

”Hür iradenin terörle ilgisi yok”

Merkezi Almanya’nın Köln kentinde bulunan Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB) Dinlerarası Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa ise Deutsche Welle Türkçe Servisi’ne konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede “insanların hür iradeleriyle İslam’ı seçmesinin terörle bir ilgisinin olamayacağını“ vurguladı:

“İnsanların bir dini seçmeleri, onların özgür iradelerine bağlıdır. Biz, Almanya’da Müslümanlar olarak misyonerlik yapmıyoruz. Eğer insanlar, dünyada gördükleri bazı adaletsizliklerden dolayı kiliseyi terkedip İslam’a yöneliyorlarsa veya kendi vicdanlarıyla İslam’ı din olarak seçiyorlarsa, bunun terörle falan ne alakası var? Böyle bir şeyin Federal İçişleri Bakanı tarafından imâ yoluyla dahi dile getirilmesi, birlikte yaşama olgusuna katkı sağlamaz.“

Alboğa: ”Abartmayalım”

Peki, önceki yıllarda ortalama üçyüz Alman Müslüman olurken, geçen yıl bu sayının birden bire dörtbine ulaşmasının belirli bir nedeni var mı? İlahiyatçı Bekir Alboğa, ortada abartılacak bir durumun olmadığını kanısında:

"Bu işi abartmamak lazım. Kimi zaman böyle dalgalanmalar olur. Bir yıl bin kişi Müslüman olmuştur, bir yıl dörtbin kişi. Kaldı ki bu rakamlar konusunda da emin değiliz. Güya İslam Arşivi adlı kuruluşa bir istatistik yaptırılmış. Bunun neticesinde de birtakım değerlendirmeler yapılıyor. Ama elle tutulur, gözle görülür bir işaret de yok bu konuda. Velev ki olsun, eğer insanlar ’demokrasi bizim en çok gurur duyduğumuz nokta’ diyorlar, o zaman bu rakamları abartarak ülkedeki demokratik yaşamı da tehlikeye atmamak gerekir.“

”Bazı Türkler radikal dinciliğe eğilim gösteriyor”

Almanya’nın yanı sıra başta Belçika olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde de İslam dinini seçenlerin sayısının giderek arttığına dikkat çeken İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, “Özellikle bazı Türk kökenlilerin radikal dinciliğe karşı tehlikeli bir eğilim içinde olduklarının güvenlik makamları tarafından tesbit edildiğini“ de kaydetti.

”Terör tehdidi halinde uçaklar vurulsun”

Almanya’nın başta radikal dinci terör olmak üzere çeşitli odaklardan kaynaklanan terör tehditleriyle karşı karşıya olduğunu belirten Schäuble, bariz bir tehlike anında yolcu uçaklarının havada vurulması yönündeki yasal düzenlemenin yeniden gündeme gelmesini de istedi. Federal Anayasa Mahkemesi, daha önce bu yöndeki bir yasa hükmünü iptal etmişti.