1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da sünnete ceza

28 Haziran 2012

Köln Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin oğlan çocukların sünnet edilemeyeceğine hükmetmesi Müslüman ve Musevi toplumlarını tedirgin etti. Konunun vakit kaybetmeden hukukî çözüme kavuşturulması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/15NVD

Erkek çocukların sünnet ettirilmesi, çok eskilere dayanan dini bir vazife sayılır. Musevilikte oğlan çocuk, doğumdan sekiz gün sonra sünnet edilerek ‘Tanrı’ya bağlılığını’ tescil ettirmiş olur. Müslümanlıkta da bebek ya da çocukluğu sırasında oğlan çocukların düğünle sünnet ettirilmesi önemli bir vecibe sayılır. Köln Eyalet Yüksek Mahkemesi ise salt dünyevi açıdan yorum getirerek sünnetin Alman Ceza Kanunu’na göre yaralama suçuna girdiğine hükmetti.

Karara gerekçe oluşturan duruşmada, sünnet ettiği çocuğun komplikasyon nedeniyle hastaneye kaldırıldığı bir hekimin durumu görüşülmüştü. Mahkeme hukuki boşluk gerekçesiyle dava edilen hekim hakkında beraat kararı almıştı.

Bedenin dokunulmazlığı

Almanya’da din hürriyeti ve dini kuralların uygulanması anayasa teminatı altında. Ama dinî töreler, yasaların üzerinde tutulamaz ve ‘diğer önemli hakların zedelendiği’ hallerle sınırlıdır. Bu önemli haklardan biri de bedenin zarardan korunmasıdır. Sünnet bedende yara açtığı için bu ilkeyle bağdaşmıyor. Tabii ki yetişkin erkek kendi iradesiyle Almanya’da da sünnet olabilir. Ama bir bebeğin rıza vermesi beklenemez. Hâl böyle olunca, ‘dini nedenlerle çocuğu sünnet ettirme arzusu ve ebeveynin velayet hakkı çerçevesindeki rızasının alınması sünneti meşru kılar mı?’ sorusuna açıklık getirilmesi gerekiyor.

2008 yılında kaleme aldığı makaleyle Almanya’da sünneti hukuki tartışmaya açan Passau Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Holm Putzke bu müdahale ile sembolik olarak dinî topluluğa dâhil edilmenin çocuğun hayrına olduğu tezini inandırıcı bulmuyor.

Diğer hukuk uzmanları da çok eskilerden kalma dini ve kültürel geleneklerin modern hukuk anlayışıyla ölçülmesi gerektiğini belirtiyor. Çözüm olarak da çocuğun büyüyüp reşit olduktan sonra sünnet olup olmayacağına bizzat karar verebilmesi, öneriliyor. Profesör Putzke bu bakımdan eyalet mahkemesi kararını, ‘yol gösterici ve cesaretle alınmış bir karar’ olarak niteliyor.

Görüşler çelişiyor

Münster Üniversitesi profesörlerinden Bijan Fateh-Moghadam’ın sünnete hukuki açıdan bakışı ise farklı. Bu öğretim üyesi, sünnetin zararsız ve nispeten tehlikesiz bir cerrahi müdahale olduğunu ve tıbbi avantajlarının tescil edildiğini söylüyor. Sünnete rıza vermenin velayet hakkını suiistimal anlamına gelmediğini de sözlerine ekliyor.

Köln’deki dava, hukuki boşluk gerekçesiyle sünneti yapan hekimin beraat ettirilmesiyle sonuçlanmıştı. Fateh-Moghadam mahkeme kararından sonra her şeyin değişeceğini belirtiyor. Fateh-Moghadam, “Köln'deki mahkemeden çıkan karar, çocuğunu sünnet ettirmek isteyen anne - babalar kadar hekimlerde, muayenehanelerde ve sünnet hizmeti veren kliniklerde güvensizliğe yol açacaktır" diyor.

Chirurgische Instrumente für jüdische Beschneidungszeremonie
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Bonnlu ceza hukuku uzmanı Profesör Martin Böse de mahkeme kararının hukuki tartışmayı sona erdirmeyeceğini ve bir üst mahkemenin aksi yönde karar alabileceğini söylüyor. Böse’ye göre son noktanın Federal Yargıtay, hatta Federal Anayasa Mahkemesi tarafından konması mümkün.

Martin Böse küçük çocuklardaki sünnetin kanunla yasallaştırılmasının yarar sağlamayacağı görüşünde. Profesör Böse, bu gibi dinî gelenekleri istisna kılan ve cezaî müeyyidenin dışında tutan kurallar getirildiği takdirde, bunun ilerde ne gibi sonuçlara yol açacağının kestirilemeyeceğini, beyirtiyor.

Sünnet turizmi

Profesör Bijan Fateh- Moghadam, özel sünnet yasası çıkarılmasının teorik bakımdan mümkün olduğunu ancak bunu gerekli ve anlamlı bulmadığını söylüyor. Fateh-Moghadam, “En iyisi tartışmanın en yüksek mahkeme olan Anayasa Mahkemesi’nin alacağı kararla kapatılması olurdu. Bu durumda kaleme alınması son derece zor olan özel bir kanun çıkartmaya gerek kalmazdı" diyor.

Her iki hukuk uzmanı da sünnet tartışmasının Avrupa Adalet Divanı'na yansıyacağından ve yıllarca süreceğinden söz ediyor.

Beschneidung Judentum
Musevilikte oğlan çocuk, doğumdan sekiz gün sonra sünnet edilerek ‘Tanrı’ya bağlılığını’ tescil ettirmiş olurFotoğraf: AP

Mahkeme kararından sonra da Musevi ve Müslüman çocuklar ebeveynleri tarafından sünnet ettirilecek. Ancak Fateh-Moghadam çocukların bundan böyle yurt dışında ya da ‘kaçak’ sünnet ettirileceğini tahmin ediyor. Profesör Fateh-Moghadam'a göre mahkeme kararı tam aksi etkiyi gösterecek ve himayesi amaçlanan çocukların sağlığı korunmayıp, tehlikeye atılacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Gessat/Ahmet Günaltay

Editör: Hülya Köylü