1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da Türk kadınlarının 50 yılı

28 Ekim 2011

Türkiye'den Almanya'ya çalışmak için gelenler arasında kadınlar da bulunuyordu. “Misafir işçi” olan kadınlar artık emekli oldu. Şimdi onların kızları ve torunları aktif çalışma hayatında yer alıyor.

https://p.dw.com/p/130dA
Fotoğraf: Pia Chandavarkar

Türkiye ile Almanya arasında 1961’de imzalanan İşgücü Göçü Anlaşması uyarınca ilk yıl Almanya’ya yaklaşık 1500 kişi çalışmak üzere gönderildi. Bu işçilerin arasında sadece 46 kadın vardı. 1973 yılında gönderilen yaklaşık 104 bin işçinin ise 24 bin 300’ü kadındı. İşçi alımının durdurulduğu 1973 yılında ise Almanya’daki Türk işçilerinin sayısı 650 bine ulaşmıştı. Bu işçilerin yaklaşık 139 binini kadınlar oluşturuyordu. 1974’e kadar Almanya’ya gelen Türk işçilerinin yaklaşık yüzde 21’i kadındı.

İlk yıllar zordu

Almanya’ya çalışmak için gelen kadınların çoğu kent kökenliydi, evliydi; ailesini, özellikle de çocuklarını bırakıp Almanya’ya gelmişti. Almanya onlar için yabancı bir ülkeydi, üstelik bu ülkenin dilini de bilmiyorlardı. Almanya’ya 25 yaşındayken çalışmak için gelen ilk kuşak göçmenlerden Nimet Erişen ilk yılların zor olduğunu anlatıyor. ”Buraya geldik, hiç bir şeyimiz yok. Ne Almancamız var, ne üstümüzde paramız var. Fabrikalara itildik, makinelerin başında... Ve bizler tabii ki çok zorluklarla karşılaştık. Ev sorunlarımız vardı. Bize rahat ev vermediler, çok pahalıydı evler burada. Sonra aileler bölündü. Ben yalnız geldim, beyimi sonra getirdim. İki çocuğumu maalesef Türkiye’de bırakmak zorunda kaldım.” Nimet Erişen, Türkiye’de ev alma hedefine ulaşmış, ancak Türkiye’ye geri dönme hayalini gerçekleştirememiş, Almanya’da emekli olmuş.

Frau mit Kopftuch DITIB Moschee

İkinci kuşaktan beklenti

Kültürlerarası Yaşlılara Yardım Merkezi uzmanlarından Meltem Başkaya, ilk kuşak kadınların Almanya’da yaşamayı başararak, hedeflerine ulaştığını belirtiyor. İkinci kuşak göçmenlerden olan Başkaya, kendisinden de benzer bir başarının beklendiğine dikkati çekiyor. ”Benim annem-babam sürekli çalıştı. Ama hep bir beklenti vardı; biz sizin için buraya geldik, ailemizin geleceği daha aydın, daha güzel olsun diye. Senden beklediğimiz şey okula gitmen, okuman. Ama hiç bir şekilde bana destek vermediler. Yani çok ilginç. Biz ikinci nesil gözden kaybolduk, yani bir şekilde siz de buraya entegre oldunuz, bir şekilde kendi yolunuzu bu toplumda bulmaya çalışıyorsunuz, ama gerçekten bizim nesile ilişkin araştırma yok.”

Sorunlar genel

8 yaşında Almanya’ya gelen Hrıstiyan Demokrat Birlik partisi Berlin Eyalet Milletvekili Emine Demirbüken-Wegner, ikinci ve üçüncü kuşakta eğitim alarak, meslek sahibi olan, çalışan kadınların sayısı artsa da hâlâ bazı sorunların bulunduğunu belirtiyor. Demirbüken-Wegner'e göre bu sorunların başında da eğitim geliyor. ”Şunu görmek lazım; Türk toplumunu genel olarak ele aldığımızda gelişim gözle görülür bir şekilde var. Sadece bu gelişimi Alman toplumu ile kıyasladığımızda istenilen noktada değiliz. Fakat eğitim sorunu temel bir sorun olduğu için ve sadece Türk genç kızlarını ilgilendiren bir sorun olmadığı için, sorunu ilk etapta genel olarak ele almak zorundayız. Zira bu konuda Alman genç kızları da çok başarılı değil.”

Deutschland Muslime Treffen Essen
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Türk kadınları 50 yıldır tanınmıyor

Almanya’da yaşayan Türk kadınları geçen 50 yıl içinde toplumsal hayatta ve mesleklerinde ilerleme kaydetse de, Alman toplumu tarafından bu ilerlemenin görüldüğü pek söylenemez. Zira Alman toplumunda Türk kadınlarının baskı altında olduğu kanısı yaygın. Almanya’daki üçüncü kuşağı temsil eden Türk-Alman Kuşağı adlı derneğin başkanı Aylin Selçuk, bu olumsuz imajın Türk kadınlarının yeterince tanınmamasından kaynaklandığını düşünüyor. ”Bu insanların Türk kadınları ile yeterince iletişim kurmadığını düşünüyorum. Bu kadınlarla iletişim kurmuş olsalar, onlar hakkında böyle şeyler söylemezlerdi. Bizim eksiğimiz biraraya gelemememiz. Bir yerlerden öğrenilen önyargılar tekrar ediliyor. Ama kim beni veya bir başka Türk kadınını tanırsa, bunların doğru olmadığını görür.”

Üçüncü ve dördüncü kuşak büyük potansiyel

Emine Demirbüken-Wegner de, Türk kadınına önyargılarla yaklaşılması yerine özellikle üçüncü ve dördüncü kuşağın oluşturduğu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. ”Almanya'da göçmen asıllı erkek ve kızlar arasında bir araştırma yapılıyor ve kızların yüzde 58’i meslek olarak işveren olmak istediğini söylüyor. Bu az bir sayı değil. Demek ki büyük bir potansiyel var bu ülkede. Bu potansiyeli kaçırırsak, desteklemezsek, büyük bir kayıpla karşı karşıya kalırız.”

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Jülide Danışman / Berlin

Editör: Başak Özay