1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da telekulak skandalı

Michael Reissenberger27 Temmuz 2005

Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde Robert Suhrmann adlı bir hakimin telefonları, aşırı solcuların müdavimi olduğu bir barda görünmesinin ardından polis tarafından dinlemeye alındı. Hakim, konuyu Federal Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.

https://p.dw.com/p/AagJ
Anayasa Mahkemesi'nin kararı yeni tartışmalara neden olacak
Anayasa Mahkemesi'nin kararı yeni tartışmalara neden olacakFotoğraf: dpa - Report

Anayasa Mahkemesi hakimi haklı buldu ve polisin, başta telefon olmak üzere veri iletişim kontrolü hakkından yararlanması için “kuşkunun” yeterli olmadığına karar verdi. Anayasa Mahkemesi, “ağır suçluların” bu işleme tabi tutulabileceğini, ancak “adi suçlu” sınıfına girenlerin izlenmesinin temel haklara uygun olmadığına karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karar, başta Aşağı Saksonya olmak üzere pek çok eyalette yasal düzenlemelerin değiştirilmesini beraberinde getirecek.

Aşagı Saksonya eyaleti içişleri bakanlığı müsteşarı Roland Koller, Federal Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararı şöyle yorumladı: “Yönetici olarak pek çok kararı hazmetmek durumundayız. Yargının verdiği bir karardır. Biz de bu karar ışığında yeni düzenlemeler yapacağız.”

Önleyici kontrol

Anayasa Mahkemesi yargıçları, telefon, faks, e-posta, telsiz, teleks, cep telefonu ve benzeri her türlü veri iletişiminin “önleyici kontrol” gerekçesiyle takip edilmesini durdurma kararı aldılar. Karar, Aşağı Saksonya’da polisin çalışmasını düzenleyen yasanın değiştirilmesini gerektiriyor. Anayasa Mahkemesi’ne yasayla ilgili başvuruda bulunan Robert Suhrmann, kararın sevindirici olduğunu belirtti:

“Anayasa Mahkemesi, bizden önceki kuşaklar tarafından güçlükle elde edilen vatandaşlık haklarının korunmasına ilişkin önemli bir karar almıştır.”

Açık ve somut kurallar konulması şart

Federal Anayasa Mahkemesi Başkanı Hans-Jürgen Papier, yasa koyucunun iletişim takibi için açık ve somut kurallar koyması gerektiğine dikkat çekti:

“Polisin dinlemeye tabi tuttuğu şüpheli kişi, takip altında bulunduğu süre zarfında suç sayılan bir fiili işleyebilir. Ama aynı zamanda cezai yaptırım gerektirmeyen bir durumun ortaya çıkmaması da söz konusu. Yani takipten birden fazla sonucun çıkma ihtimali var.”

Federal Anayasa Mahkemesi’ne göre telefon, faks, e-posta, telsiz, teleks, cep telefonu ve benzeri her türlü veri iletişimi, ancak çok ağır suç fiiline giren durumlarda devreye sokulmalı. Buna göre organize suç şebekeleri üyeleri, insan ve uyuşturucu kaçakçıları ile radikal İslamcı örgüt zanlıları takip altına alınabilir. Ancak “adi suçlu” tanımına giren zanlıların başta telefon olmak üzere veri iletişim kontrolüne tabi tutulması, Anayasa Mahkemesi tarafından onaylanmıyor.

Tek itiraz eden Suhrmann

Telefon dinlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürerek kararın alınmasını sağlayan Robert Suhrmann, kendisinden başka mahkemeye kimsenin başvuruda bulunmamış olmasına hayret ettiğini belirtti: “Anlaşılan, bilinçleri korku tarafından yönlendirilen vatandaşların büyük kısmı temel haklarımızın kısıtlanmasına eskiden olduğu gibi onaylamaya razı... Ama unutmayalım ki, özgürlüğü ortadan kaldırarak korumamız mümkün değildir.”