Almanya'da temel haklar ihlal ediliyor mu?

İşyerlerinin video ile gözetlenmesi, devlet okullarında öğretmenlere başörtüsü yaşağı, otomatik taşıt tanıma sistemi, yeni sosyal yasa itibariyle kişilerin çalışmaya zorlanması... Birbiriyle alakasız gibi görünen bu olaylar, temel haklar raporunun yayıncılarına göre, günlük yaşamda az veya çok temel hakları ve insan haklarını ihlal eden durumlar.

Raporun özellikle eleştirdiği diğer bir uygulama ise 11 Eylül saldırılarından sonra Amerika Birleşik Devletleri’nin uygulamaya koyduğu güvenlik yasaları. Raporu hazırlayanlardan Devletler Hukuku Profesörü Martin Kutschma bu konuda bir örnek vererek şöyle konuştu:

“En fazla sertleştirilen yasalardan biri hava güvenliği yasası. Çünkü hava güvenliğine tecavüz olması halinde tamamen suçsuz insanların öldürülmesine dahi imkan tanıyan bir yasa. Bu yasada, gözden çıkarılan insanların hayatı, kurtarılacak insanların hayatına karşı takas ediliyor. İnsanın yaşam hakkı en temel hak olduğu için, bu yasayı temel haklara bir tecavüz olarak değerlendiriyoruz.”

Almanya’daki uygulamalar

Almanya’da “Hartz 4” ismiyle adlandırılan sosyal alanda yeni düzenlemeler getiren yasalar da Temel Haklar Raporu’nu hazırlayanlara göre Alman Anayasası’na karşı. Yeni yasanın, yasadan etkilenenlerin toplumsal iştirakine mani olacağı için ayrımcılığa ve sınırlamalara yol açacağı savunuluyor.

Bir başka örnek de spor dünyasından. Werder Bremen taraftarı ve hukuk öğrencisi Wilko Zichts ise deplasman maçlarında uygulanan stadyum yasağında holiganlarla normal taraftarların aynı kefeye konmasından şikayet ediyor. Zichts, stadyum yasağının önem verilmediğinden dolayı hala kaldırılamadığını, bir karar olmamasına rağmen bu yasağın belki de daha 3-5 yıl devam edeceğini söylüyor.

Guantanamo örneği

Merkezi Berlin’deki Uluslararası İnsan Hakları Ligi’nin yöneticisi Heiner Bielefeld, temel hak ve insan haklarının ihlallerinin demokratik ülkelerde yaşanan artış gösterdiğine dikkat çekti. Buna örnek olarak Guantanamo üssünde yaşanan uygulamalara dikkat çeken Bielefeld şöyle konuştu:

“Guantanamo, sistematik olarak organize edildiği için sadece hukukun reddedilmesinin bir sembolü değil, aynı zamanda yeni terörist tehditler karşısında bir güvenlik riskinin de sembolü oldu. Güvenlik politikası mantıksal olarak hiçbir zaman bu kadar dar ve tek taraflı olmamıştı.”