Almanya'da uyum tartışmaları

Almanya’da federal hükümet, Uyum Zirvesi’nden sonra yıl sonuna kadar ulusal uyum planına netlik kazandırmayı hedefliyor. Plan, uyumla ilgili kargaşaya son vermeyi öngörüyor. Ancak hükümetin süreci hızlandırmasına, sorunlu uyum siyasetinin olumsuz yansımaları neden oluyor.

İktidar ortaklarından Sosyal Demokrat Parti’nin genel sekreteri Hubertus Heil, Almanca’da sıkıntı yaşadıkları için eğitim hayatında başarısızlığa uğrayan göçmen çocuklarının sorunlardan biri olduğuna dikkat çekiyor. Heil, “Genel olarak göçmenlerin daha kötü eğitim imkanlarına sahip olduğunu görüyoruz. Bu, Almanca bilgisinin yetersiz olmasıyla ilgili. Yüzde 18’i hiçbir diplomaya sahip değil, yüzde 41’i de yalnızca ilköğretim okulunu bitirebiliyor. Meslek eğitimi de son derece yetersiz. Almanlar’da yüzde 60’ları aşan bu oran, göçmenlerde yüzde 25 seviyesinde kalıyor” diyor.

Okul öncesi Almanca eğitimi

Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ise Uyum Zirvesi’ne katılacak ilgili bütün taraflar gibi, Almanca’nın, Alman toplumuna uyumun kilit unsuru olduğunu vurguluyor. Almanya İçişleri Bakanı, buna rağmen çocukların düşük seviyede Almanca ile okula başladıklarını, sorunun yıllar içinde katlanarak büyüdüğünü kaydediyor:

Çocukların okul öncesi Almanca öğrenebilmesini sağlamak gerektiğini belirten Schaeuble, “Burada anne - babalara ve topluma iş düşüyor. Konu, federal hükümetin görev alanı dışında; ancak eyalet hükümetleri ve yerel yönetimlerin devreye girmesi gerekiyor. Tabii Başbakan Merkel de meseleyi çözecek girişimlerin önünü açacak konumda” diye konuşuyor.

Tartışılacak gündem maddeleri arasında anaokullarını ücretsiz hale getirerek burada göçmen çocukları için özel dil programları uygulanması da bulunuyor. Zirvede, kadın haklarına saygı gösterilmesi konusu da ele alınacak.

Zirveye eleştiriler

Diğer yandan hükümetin bu planlarına muhalefet ve bazı Türk kuruluşlarından eleştiri sesleri yükseliyor. Yeşiller Partisi liderlerinden Claudia Roth, “toplantının içerikten çok gösterişe dayalı olduğu” eleştirisini getirdi. Sol Parti ise kararların daha önce hükümetçe alındığını ileri sürerek, “Uyum zirvesine katılan göçmenlere de bu kararları onaylamak düşecek” açıklamasını yaptı.

Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Faruk Şen de zirvenin aceleye getirildiğini, toplantının çözüm üretmekten ziyade gösteri niteliği taşıyacağı kanısında. Almanya Türk Toplumu Derneği Genel Başkanı Kenan Kolat ise zirveyi “tarihi olay” diye niteledi. Kolat, “Almanya göç ülkesi olmadığını inkar etmekten sonunda vazgeçiyor” değerlendirmesini yaptı. İslam Konseyi ve Müslümanlar Merkez Konseyi isimli kuruluşlar zirveye davet edilmemelerini eleştirdiler.

Birincil sorun eğitim

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi yöneticilerinden ve Türk Alman Forumu’nun Genel Başkanı Bülent Arslan ise Deutsche Welle’ye verdiği demeçte, federal hükümetin zirveden sonra somut konularla ilgili çalışma grupları kurmasını talep etti. Bülent Aslan şöyle devam etti:

“Birinci sorunumuz eğitim sorunudur. Özellikle Türk gençlerinin daha da zorluk yaşadığını görüyoruz. Eğitim alanında birtakım değişikliklere ihtiyaç var. Bunun dışına işsizlik konusu var. Almanya’daki İslam konusu var. Bir de buradaki insanların duygusal birlikteliğe ihtiyaçları var.”