1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da yerli sermaye kaçıyor

Klaus Ulrich17 Ağustos 2005

Ekonomik gücü tam anlamıyla bir imaj krizi geçiren Almanya’da yatırımcılar az vergi ödeyeceği ülkelere yöneliyor. Bu konuda politikacıları uyaran uzmanlar, şeffaflığın artırılıp vergilerin düşürülmesi gerekiyor.

https://p.dw.com/p/Abc2
Bazı yatırımcılar, fabrikalarını Almanya dışında kuruyor
Bazı yatırımcılar, fabrikalarını Almanya dışında kuruyorFotoğraf: AP

Almanya’nın ekonomik faaliyet ve yatırım yeri olma özelliği tam anlamıyla bir imaj krizi geçiriyor. Ekonomik büyüme kaydedemediği için Almanya’ya “Avrupa’nın hasta adamı” gözüyle bakılıyor. Mesai süresinin katı kurallara bağlanması, ortalama ücretin yüksekliği ve istihdam piyasasının esneklikten uzak olması, uzun zamandır Almanya’nın olumsuz özellikleri arasında sayılıyor. Ancak son gelişmeler, tünelin ucunda ışık göründüğüne işaret ediyor.

Almanya’daki yatırımların azalmasını bir-iki faktöre bağlamak doğru olmadığına dikkat çeken Köln’deki Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü uzmanı Michael Grömling, öncelikle uluslararası kıyaslamalara göre Almanya’daki yatırımlarda vergi yükünün yüksek olduğununun söylenebileceğini kaydederek şu değerlendirmede bulunuyor:

“Bunun sonucunda Almanya daha az yabancı sermaye cezbettiği gibi yerli sermaye de az vergi ödeyeceği ülkelere gidiyor. Maliyet faktörlerini de unutmamak gerekiyor. İş gücü maliyeti, sermaye maliyeti, kırtasiyecilik maliyeti... Bütün bunlar yurtdışında yatırım yapmayı daha karlı kılıyor. Günümüzün global sermaye trafiğinde, yatırım alternatiflerini pazar hacmi belirliyor ve yatırımcı 10-15 yıl öncesine göre çok daha fazla alternatif arasında tercih yapabiliyor.”

“Vergiler düşürülsün”

Alman uzman, yatırım açığının milli ekonominin yumuşak karnı olduğunu ve politikacılara önemli görevlerin düştüğünü söylüyor. Olumsuz faktörler arasında vergi rejimi de var. Michael Grömling’e göre, şeffaflığın artırılıp vergilerin düşürülmesi gerekiyor. Almanya’daki üretim maliyetinin yüksek iş gücü verimliliğine rağmen aşırı boyutlara vardığını, ancak son zamanlarda olumlu sinyaller gelmeye başladığını söylüyor ve ekliyor:

“İşyeri bazındaki yaratıcı mesai modelleri sayesinde iş gücü maliyetlerini azaltmak mümkün oluyor. Yaratıcılıkta da böyle hamleler yapılmalı, yatırımla yaratıcılık el ele vermeli. Yatırım yaratıcılığa zemin hazırlamalı, yaratıcılık da yatırım yapmaya özendirmeli. Yaratıcılık şartlarıyla problemi olan, yani risk sermayesini harekete geçirtemeyen, bürokrasiyi yenemeyen ülkeler derhal bu bozuklukların üzerine gitmelidir.”

Yeniden güçlenme işaretleri

Almanya’nın yatırım yeri olma konumunu yeniden güçlendirdiğini gösteren işaretler artıyor. En önemli sanayi hisselerini barındıran birleşik borsa endeksi DAX, geçen hafta son üç yıldır ilk kez 5 bin puan sınırını aştı. Borsa endeksi öncelikle yabancı sermayenin gösterdiği rağbet sayesinde tırmanıyor. Yabancı yatırımcı, reformlar sürdürüldüğü takdirde Alman ekonomisindeki muazzam potansiyelin harekete geçeceğini düşünüyor.

Ekonomi uzmanı Grömling de reform adımlarının kararlılıkla atılmasının yatırım tıkanıklığını gidereceğine inananlardan. Alman uzman, “Gidişat değişti, iyileşme yoluna girildi ama yarım fren seyrediyoruz. Bu yıl yatırımlar canlanmaya başlar. Ama bu canlanma, yatırımların iki haneli oranlarda arttığı bundan önceki canlanma dönemleri ile kıyaslanamaz. Daha bu noktanın çok uzaklarındayız” diyor.