1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'daki terör alarmı seçim malzemesi mi?

Cornelia Rabitz2 Ocak 2004
https://p.dw.com/p/Aa6e

Almanya’da son günlerde politikacılar, Hamburg’daki askeri hastaneye saldırı düzenlenebileceği yönünde alınan istihbaratın kamuoyuna açıklanmasının doğru olup olmadığını tartışıyor. Kamuoyunda Schill Partisi olarak aşırı sağcı partiden Hamburg İçişleri Senatörü Dirk Nockemann’ın hastane çevresinde aldırdığı önlemler Federal İçişleri Bakanı Otto Schily tarafından sert biçimde eleştirilmişti. Federal Meclis'teki Hristiyan Birlik Partileri’nden Schily’nin açıklamalarına gelen tepki bu tartışmaların daha da alevlenmesine neden oldu. Peki Sosyal Demokrat Partili Schily’nin, Schill Partisi’nden İçişleri Senatörü Nockemann’a eleştirileri gerçekten ciddi bir bir tartışma mı yoksa bu yıl yapılacak yerel seçimlere yönelik bir kampanya mı? DW’den Cornelia Rabitz yorumunda bu soruya yanıt arıyor:

"Almanya’da şu günlerde karşılıklı suçlamalar, uyarılar, panik ve güvenlik konusunda yeni bir konsept hazırlanması yönünde talepler gündemde. Alman vatandaşları eyalet ve federal içişleri bakanlarının, polisin ve farklı partilerden politikacıların birbirlerine yönelik karşılıklı suçlamalarını kızgınlıkla izliyor.

Alınan istihbaratlar ve tahminler kamuoyuna yansıyan palavralar, karşılıklı sert imalar ve politik açıklamalar birbirine karışıyor. Aslında herşey yolunda gitti. Hamburg’daki askeri hastaneye ya da başka yerlere terör saldırısı düzenlenmedi. Politikacılar, kendilerine gelen -buna şüpheli kaynaklar da dahil- her istihbaratı ciddiye almalılar.

Bu olayda kaynak, Amerikan Gizli Servisi ile Federal Emniyet Dairesi’ydi. Vatandaşların korunması herşeyin önünde gelmeli. Sonradan dikkatsizlik suçlamalarına maruz kalmak yerine önceden dikkatli davranmak her zaman daha iyidir. Devlet teröristlerin şantaj ya da saldırılarına maruz kalmamak için potansiyel saldırganlara karşı önlemler almalı, harekete geçmeli.

Ancak Hamburg’la ilgili tartışmalar sözkonusu olduğunda bir başka soru ön plana çıkıyor: Yüzlerce polisin tanklarla birlikte hastanenin etrafına yerleştirilmesi yanlış insanları korkutmaz mı? Gürültü patırtı ile hiçbir terörist korkutulamaz ve yakalanamaz. Ancak vatandaşlar gereksiz yere korkutulabilir. İç güvenlikle ilgili konularda alınan istihbaratlara karşı soğukkanlı ve dikkatli davranmak, konunun kamuoyunda dramatize edilmesinden daha doğru olur.

Almanlar'ın Güvenlik Yasası’nın daha da sertleştirilmesi gerektiği yönündeki tartışmalara ihtiyacı yok. Şüpheli kişilerin sorgulanması, şüpheli olunmayan durumlarda da kontrollerin yapılması gibi öneriler tipik popülist politik söylemlere ait.

Almanlar'ı bu yıl 14 yerel seçim bekliyor. Bu seçimler nedeniyle kim bilinen sebepler yüzünden iç politikada sert bir çizgi izlemeyi tercih ediyorsa, bu tavrıyla ne topluma ne de Almanya’nın politik kültürüne hizmet etmiş olmaz. Terörle mücadele konusu seçim mücadelesinde başarılımı olmaya yaramaz. Bu konuyu ucuz bir biçimde seçimlere malzeleme yapmak isteyenlere kırmızı kart gösterilmeli."