Almanya'nın ırkçılıkla mücadelesine eleştiri

Avrupa Konseyi’nin “Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele” birimi olan ECRI’nin son raporunda Almanya, ırkçılıkla mücadelede yetersiz düzeyde önlem almakla eleştirildi. Almanya'nın ırkçılıkla mücadelede gösterdiği ilerleme övülmekle birlikte hala uyum konusunda yaşanan sorunlar vurgulandı. Raporda özellikle göçmenlere, Yahudilere ve siyahlara ayrım yapıldığına dikkat çekildi.

ECRI üyesi ve Almanya Federal Ayrımcılıkla Mücadele Kurulu Başkanı Prof. Barbara John, Almanya’nın uzun yıllar boyunca bir göç ülkesi olduğunu kabul etmemiş olmasında kaynaklanan sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi ve "göçmenlerin topluma uyumu uzun süre göz ardı edildi" dedi.

John, "Almanya'nın pek çok farklı kültürden oluşan bir yapı olduğunun kabul edilmesinden sonra, siyasetin, milletvekillerinin ve vatandaşların göçmenlere bakış açısı değişti. Artık göçmenlerin kalıcı oldukları ve topluma dâhil etmek durumunda olunduğu biliniyor. Eğer göçmenlerin başarılı olmaları isteniyorsa, istihdam piyasası ve eğitim alanlarında birtakım düzenlemelere gidilmesi gerekir" diye konuştu.

"Türkler de eşitsizlik kurbanı"

Öte yandan Almanya’da yasal mevzuatta birtakım eşitsizlikler söz konusu. Örneğin Avrupa birliği üyesi ülkelerin vatandaşları, Alman vatandaşlığına geçmek istediklerinde kendi vatandaşlıklarından çıkmak durumunda değiller. Hatta AB üyesi olmayan başka ülkelere de çifte vatandaşlık hakkı tanınıyor. Oysa ki Türkler Alman vatandaşlığına geçmek istediklerinde, Türk vatandaşlığından çıkmak zorundalar.

Prof. John bununla ilgili olarak “Türkiye Avrupa Birliği üyesi olduğu zaman, iki taraf için de çifte vatandaşlığın geçerli olduğu bir uygulama yürürlüğe konduğunda, bu konuyla ilgili herhangi bir sorun da kalmayacak" dedi.

John, Batı Avrupa ülkelerinde ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı önemli adımlar atıldığını söylerken bazı düzenlemelerin sadece kağıt üzerinde kalıp, uygulamaya yansımamasını eleştirdi.

"Tek görev hükümetlere düşmüyor"

Ancak Prof. John’a göre, ayrımcılığın engellenmesi için tek görev hükümetlere düşmüyor. Özellikle göçmenlere uygulanan ayrımcılığın önüne geçebilmek için, göçmenlerin uyum sürecine katılmaları gerekiyor. John, "Daha katılımcı olmalılar ve toplumda daha yoğun bir şekilde göz önünde bulunmalılar" görüşünü savundu.

Banu Ertek

Editör: Değer Akal