1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın hedefi AB Anayasası

Klaus Dahmann / DW15 Aralık 2006

Fransa ve Hollanda’da düzenlenen referandumlarda reddedilmesiyle rafa kaldırılan AB Anayasası, Almanya’nın AB dönem başkanlığında yeniden gündeme getirilecek. Dönem başkanlığını Finlandiya’dan 2007’nin başında devralmaya hazırlanan Almanya’nın amacı Anayasa’yı canlandırmak...

https://p.dw.com/p/AZaO
AB Anayasası, Fransa ve Hollanda'daki referandumlardan sonra rafa kalkmıştı
AB Anayasası, Fransa ve Hollanda'daki referandumlardan sonra rafa kalkmıştı

Hollandalılar ve Fransızların, AB Anayasası’na “hayır” demesinin şokunu AB hala üzerinden atabilmiş değil. Bu iki ülkede alınan olumsuz sonuç, Anayasa projesine darbe vurmuş ve Anayasa’nın rafa kaldırılmasına karar verilmişti. O zamandan beri de Birlik içinde çaresizlik hakim. Devlet ve hükümet başkanları, o dönemde krizi biraz olsun atlatabilmek için üye ülkelere biraz süre tanımaya karar vermişlerdi.

Ancak AB liderleri, geçen yaz ayında düzenlenen zirvede AB Anayasası’nı yeniden gündeme getireceklerinin mesajlarını vermişler ve 2007 yılına işaret etmişlerdi. Ve bu görev de şimdi Almanya’nın dönem başkanlığına denk geliyor. Dönem başkanlığını 2007 yılının başında Finlandiya’dan devralacak olan Almanya, AB Anayasası’na ivme kazandırmak istiyor. Anayasa taraftarı Almanya’nın Birlik içindeki ağırlığı göz önüne alındığında ise bu konuda ilerleme kaydedilmesi bekleniyor.

Seçenekler sınırlı

Anayasa konusunda somut olarak nasıl ilerleme sağlanacağına gelince: Bu konuda var olan seçenekler sınırlı. Aralarında Almanya’nın da olduğu 16 ülkenin meclisleri metni onayladı. Bu 16 ülkenin, Birlik içinde bir nevi Anayasa Kulübü kurmasını kimse istemiyor, ancak projeden vazgeçmeyi de. Öyle ise Fransızlar ile Hollandalıları, Anayasa konusunda ikna etmekten başka çare yok.

Ama nasıl? Bu iki ülkede yeniden bir referandum yapılması gerektiği kesin, Avrupa Entegrasyon Araştırmaları Merkezi’nden Andreas Marchetti, aynı metni yeniden halk oyuna sunmanın mantıksız olduğunu belirterek “En iyisi metindeki en önemli bölümleri seçerek sadece bunları referanduma sunmak” diyor. Marchetti’ye göre bunlardan birincisi Temel Haklar Şartı, diğeri ise metnin ikinci bölümü.

Peki bu bölümde neler var? Marchetti’nin yanıtı şöyle: “Gündelik hayatta politikanın nasıl yapıldığı, kararların nasıl alındığı, AB kurumlarının ulusal devletlere karşı tavrı; kısacası AB’nin bir nevi iç tüzüğü. Bu belgede bir de temel bazı hedefler de belirlenmiş durumda. Önümüzdeki yıllarda takınılacak siyasi tavır gibi.”

Gözden geçirilmeli

Marchetti, diğer seçeneğin de metindeki bazı noktaları gözden geçirip değiştirmek olduğunu belirtiyor. Örneğin oylamalar sırasında çoğunluğun neye göre belirleneceği ya da komisyondaki sandalye dağılımı gibi. Ama siyasi gözlemcilere göre, bu yol oldukça taşlı.

Avrupa Entegrasyon Araştırmaları Merkezi’nden Andreas Marchetti, “Problem, bu soruları şu anda önemli AB üyelerine yöneltemiyor olmak. İngiltere’de Başbakan Tony Blair gelecek yılın ilk yarısında görevinden ayrılacak, Fransa’da da Jacques Chirac, yakında görevi devredecek gibi görünüyor. Bu iki lider sadece çözüme temel hazırlayabilir, ama noktayı koymak seleflerine kalıyor” diyor.