1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın iltica politikasına eleştiri

Bernd Graessler17 Haziran 2005

Almanya’da insan hakları ve yardım kuruluşları, iltica başvurusunda bulunan kişilere yönelik uygulamaları sert bir şekilde eleştiren bir rapor yayınladı. Raporda, Alman makamları, iltica başvurusunda bulunanları tehdit olarak görmek ve başvuru sürecini ret sonucu üzerine kurmakla eleştiriliyor. Bernd Graessler’in haberi…

https://p.dw.com/p/AamN
İnsan hakları kuruluşları, Almanya'daki iltica politikasını eleştirdi
İnsan hakları kuruluşları, Almanya'daki iltica politikasını eleştirdiFotoğraf: dpa zb

Uluslararası Af Örgütü, Protestan ve Katolik yardım kuruluşları, avukat dernekleri gibi kuruluşların hazırladığı rapor, Alman makamlarının iltica başvurularında uyguladığı politikayı sert dille eleştiriyor. Başvuru dosyalarına, daha başından reddedici gözle bakıldığını belirten kuruluşlar, mülteciler için daha adil bir muamele istedi.

Irak, Suriye, Afganistan ve Rusya Federasyonu’nun yanında Türkiye’yi de yoğun insan hakları ihlallerinin yaşandığı ülkeler arasında sayan kuruluşlar, bu ülkelerden başvuruların geri çevrilmesini eleştirdi. Yardım Kuruluşları Birliği Başkanı Barbara Stolterfoth, Almanya’ya yapılan iltica başvurularının sadece yüzde 1.5’inin kabul edildiğini vurgulayarak, bunun yeterli olmadığı eleştirisinde bulundu:

“Dünyada siyasi takibat, işkence ve baskıya maruz kalanların sayısı gözönüne alındığında bu rakamın ne kadar az olduğu ortada. Bu rakamlar, insanların sebepsiz yere sadece refahımızdan yararlanmak için bize başvurduklarını göstermiyor. Bu rakamlar, mevcut düzenleme ve uygulamaların, başvurunun reddi üzerine kurulu olduğunun kanıtıdır. Başvuruda bulunan kişinin içinde bulunduğu zor koşullar dikkate alınmamaktadır.“

Başvurular geri çevriliyor

Kuruluşlar sadece Almanya’da değil, Avrupa genelinde de mültecilere yönelik muamelede milli bencilliklerin giderek daha fazla öne çıktığı uyarısında bulunuyor. Raporda, Avrupa’da iltica başvurusunda bulunanların yüzde 25’inin, sadece ‚güvenli’ olarak sınıflandırılan bir üçüncü ülkeden giriş yaptıkları için hiçbir inceleme yapılmadan geri çevrildikleri belirtiliyor.

“Pro Asyl“ kuruluşundan Günter Burkhardt geçtiğimiz yıl Almanya’da bine yakın kişinin iltica başvurusunun kabul edildiğini, buna karşı 15 bin kişinin geri çevrildiğini belirterek “Uzun yıllardır iltica başvurusunda bulunanlara karşı reddedici bir siyasi duruş hakim. Bu duruş, idari alana da yansıyor. İltica sürecine derin bir şüphe ile bakılıyor. Bunun nedeni siyasetin koyduğu çerçeve koşullar, ama aynı zamanda devlet kurumlarındaki uygulama“ diye konuştu.

Karar alma sürecinde eksiklikler

İnsan Hakları ve yardım kuruluşlarının analizinde, Alman Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’nin karar alma sürecinde büyük eksiklikler bulunduğu belirtiliyor ve durumun nasıl iyileştirilebileceği konusunda ayrıntılı önerilerde bulunuluyor. İltica başvurusunda bulunan kişiye, sorgulamaya alınmadan önce bağımsız kişi ve kuruluşlara danışabilme imkanı sağlanması ve başvurunun reddedilmesinden sonra bir avukata danışabilme hakkı tanınması bu öneriler arasında. İnsan Hakları kuruluşları konunun kamuoyunda tartışılmasını ve mülteciler siyasetinde bir yön değimi talep ediyor.

Bu arada mülteciler kuruluşu Pro Asyl, Almanya’da yabancıların sırtından bir seçim kampanyasına girişilmemesi uyarısında bulundu. Daha şimdiden yabancılar üzerinden oy toplanmaya çalışıldığını belirten kuruluş buna örnek olarak Hristiyan Birlik partilerinin Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkışlarını ve Sosyaldemokrat Parti eski başkanı Oskar Lafontaine’in, ‚yabancı işçiler istihdam sahalarını elimizden alıyor’’ yönündeki sözlerini gösterdi.