1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın umudu alternatif enerjide

Jens Thurau / DW10 Ekim 2005

Petrol gibi yeraltı kaynaklarının az olduğu ülkelerden biri olan Almanya, dışa bağımlılıktan kurtulmak için son yıllarda alternatif enerji kaynaklarına yöneliyor. 1970’lerde petrol, enerji üretimindeki başlıca hammadeyi oluştururken, bu oran günümüzde üçte birlik seviyelere gerilemiş durumda. Deutsche Welle’den Jens Thurau’un haberi…

https://p.dw.com/p/AbbL
Almanya'da en çok kullanılan enerji kaynaklarından biri rüzgar enerjisi
Almanya'da en çok kullanılan enerji kaynaklarından biri rüzgar enerjisiFotoğraf: AP

Almanya’da yaşları biraz ilerlemiş olanlar hatırlayacaklardır; 70’li yıllarda yaşanan petrol kriziyle Pazar günleri otoyollar trafiğe kapatılır ve elektrik santrallerinin en az yarısının kullanımı durdurulurdu. 80’li yılların sonunda ise bu uygulamaların bir sonucu olan sera gazlarının üretimi ise politika çevrelerinde sıkça konuşulan konuları oluşturur oldu. Bugün de “petrolden uzaklaşalım” sloganın söylendiği her ortamda yüksek enerji fiyatları ve buna bağlı olarak Almanya’nın dışarıya ne kadar bağımlı olduğu ve iklim korumanın önemi tartışılıyor.

Son 30 yılda Almanya’nın petrole olan bağımlılığı önemli ölçüde azaldı. 1970’lerde petrol, enerji üretimindeki başlıca hammadeyi oluştururken, bu oran günümüzde üçte birlik seviyelere gerilemiş durumda. Sosyal Demokrat – Yeşiller’in koalisyon döneminde alternatif enerji kaynaklarının kullanıma girmesiyle, ülkenin petrole ve dolayısıyla dışarıya olan bağımlılığının azalması, ayrıca sürdürmeyi hedefledikleri politikanın çevreye olan olumlu katkısı üzerinde duruldu. Sosyal Demokrat - Yeşiller koalisyonun Çevre Bakanı Jürgen Trittin konuyu şöyle değerlendirdiklerini açıkladı:

“Eğer alternatif enerji sistemlerinin kullanımında geri adım atılırsa, bu sadece petrole olan bağımlılığın yeniden artacağı anlamına gelmiyor. Aynı zamanda bu Almanya’daki, örneğin sadece rüzgar enerjisi alanında 50 ila 60 bin kişinin işini de tehlikeye sokmak anlamına gelir. Eğer tüm alternatif enerji sistemlerinin kaldırılması düşünülürse bu da 130 bin işyerinin ortadan kalkmasına sebep olur.”

Kömür ve doğalgaz santralleri eski

Almanya’daki kömür ve doğalgaz santrallerinin yaklaşık üçte ikisi ise eskimiş durumda ve 2020 yılına kadar da yenilenmesi gerekiyor. Ülkedeki nükleer ve kömür santrallerinin, alternatif enerji kaynaklarına yönelmek için kapatılması gündeme gelirken, Alman Enerji Üreticileri Birliği de bu uygulamanın zamana yayılması gerektiğini savunuyorlar. Ancak siyaset bilimi profesörü Martin Jaenike ise bu konuda şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Kullanımdaki mevcut santrallerin işleyişinin uzatılması, devam etmesi gereken güvenlik unsurlarının yanı sıra enerji sistemlerinin yenilenmesini yavaşlatabileceği gibi yeni bir şeylerin yaratılmasındaki baskıyı da azaltacaktır. İşe yarar ve aynı zamanda etkili bir politika gütme amacında olanlar atom enerjisine yönelmemeliler.”

Enerji kullanımı

1990 ila 1999 yılları arasında Almanya’da trafikteki zararlı gaz emisyonu oranları uygulanan çevre vergisiyle de bağlantılı olarak azaldı. Ancak Alman otomobil üreticileri, yurtdışında önem kazanan çevre dostu otomobiller yerine, beygir gücü yüksek ve dolayısıyla fazlaca benzin tüketen otomobillere yatırım yapmayı yeğledi. Evler de yaşam alanlarını büyümesiyle, tüketilen enerji miktarı da doğru orantılı olarak fazlalaştı.