1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’yı sarsan metro cinayeti

14 Eylül 2009

Metroda tehditle para toplamaya çalışan 17 ve 18 yaşlarındaki iki gencin, kendilerini engellemeye çalışan 50 yaşındaki kişiyi döverek öldürmesi, toplumda büyük endişe yarattı.

https://p.dw.com/p/JexE
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Hafta sonunda Almanya’da yaşanan cinayet gözleri tekrar gençlerdeki şiddet eğilimine çevirdi. Polis iki zanlının metrodaki birkaç genci tehdit ederek para istediğini ve hayatını kaybeden kişinin gaspçılara müdahale ettiğini belirtti. Bir sonraki istasyonda vagondaki bütün yolcular indiğinde, iki genç söz konusu kişiyi döverek ağır bir şekilde yaraladı. Hastaneye kaldırılan 50 yaşındaki adam tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Saldırının ardından Almanya'daki tramvay ve metro istasyonlarında daha fazla polisin görevlendirilmesi talep edildi.

Kasten adam öldürmekle suçlanıyorlar

Suçlu iki Alman genç tutuklandı ve ifadeleri alındı. 50 yaşındaki adamın savunduğu gençler ise koruyucularının nasıl öldüresiye dövüldüğüne en yakından tanıklık etmek zorunda kaldı. Polis, cumartesi gecesi Münih’teki metro istasyonunda meydana gelen bu acımasız saldırının başka görgü tanığı olup olmadığını araştırıyor. Olayın failleri 17 ve 18 yaşlarındaki iki Alman genç hakkında kasten adam öldürmek suçundan soruşturma başlatıldı. Savcı Laurent Lafleur’e göre zanlılar adamı öldürmeyi kafalarına koymuştu:

"Biz olayın nedeninin, hayatını kaybeden adamın karşı koyup daha metroda olası bir ağır suçu önlediği için bir misilleme ve intikam hareketi olduğunu tahmin ediyoruz. Ayrıca, böyle bir durumda hepimizin bu şekilde davranması gerekirdi. Böyle bir suç en aşağılık davranış olduğundan, yasama ve yargı organları tarafından cinayet olarak değerlendirilir.“


Önlemler artırıldı

Kentin Solln seltindeki metro cinayeti, geçmiş yıllarda yine Münih’te işlenen suçları hatırlatıyor. 2007 yılının Aralık ayında, emekli bir öğretmen Türk ve Yunan kökenli iki genç tarafından, kendilerini sigara içmemeleri konusunda uyardığı için dövülerek hastanelik edilmişti. Bu olayın fotoğrafları dünya medyasının manşetlerine geçmişti. Şimdi Münih'te yine böyle bir saldırı vuku buldu. Emniyet müdür yardımcısı Rupert Kopp, son zamanlarda, güvenliği artırmak için ek tedbirler alındığını söylüyor. Kopp ayrıca, toplu ulaşımda şiddet olaylarının da gözle görülür bir şekilde düştüğünü kaydediyor:

"2007 yılı sonunda, ek güvenlik personeli görevlendirdik. Zaten önceden beri örneğin metrolarda nöbet tutan devriyelerimiz vardı. Pek çok şey yapıyoruz ve orada fiilî olarak varlık gösteriyoruz. Geçen yıl Münih’te şiddet suçları bir miktar düştü. Toplu ulaşım alanında bu düşüş çok daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor.“

Alkolün etkisi

Krimonoloji uzmanı Christian Pfeiffer de gençler arasındaki şiddet olaylarında düşüş olduğunu kaydediyor. Pfeiffer’e göre, alkol gençler arasındaki suç olaylarında en büyük etkenlerden biri:

“Bir şeye dikkat çekmem gerekir: Gençlerin karıştığı şiddet olaylarının son 10 yılda büyük bir ölçüde arttığı gibi bir durum söz konusu değil. Tam aksine, hem polise ait verilerde hem de bizlerin yürüttüğü saha araştırmalarında şu sonuca ulaşıyoruz: Şiddet olaylarında gerileme var çünkü okullardaki gözetim kültürü arttı ve aile içindeki şiddet de azaldı. Bir şeyi daha belirtmeliyiz. Alkol çok büyük ve gittikçe artan bir problem. Buna karşı bir şeyler yapılmalı.“

Ağır cezalar caydırıcı değil

Kriminoloji uzmanı Pfeiffer, “ağır cezaların şiddet olaylarında caydırıcı etki yaratıp yaratmayacağı” konusundaki soruya ise “hayır” yanıtını veriyor ve ekliyor:

“Bu iki genç alkol ve uyuşturucu etkisi altında dayak atarken, nasıl cezalandırılabileceklerini hesaba katmamışlardı. Sonuç olarak, ben ağır cezanın suçtan caydıracağı tezini hayal addediyorum. Doğru yoldayız. Önleyici tedbirlere ağırlık verilmeli. Genç insanların günümüzün kazanan ve kaybedenler kültüründe, bu iki genç adam gibi kaybedenler safına düşmesi önlenmeli – ki şüphesiz işsiz kişiler olarak onlardan her an böyle bir şey beklenebilirdi .”

Henning Pfeifer / Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay