1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'yı zor görevler bekliyor

Bernd Riegert / DW12 Ekim 2006

AB dönem başkanlığını 2,5 ay sonra devralmaya hazırlanan Almanya, Fransa ve Hollanda referandumlarıyla reddedilmesinin rafa kaldırılan AB Anayasası konusunda atılımlarda bulunmaya hazırlanıyor. Almanya’yı bekleyen bir diğer önemli konu da Türkiye – AB müzakereleri. DW’den Bernd Riegert’in yorumu:

https://p.dw.com/p/AZns

“Almanya, 2007’nin ilk yarısında Avrupa Birliği’nin dönem başkanlığını üstlenecek. Prensipte Birlik üyesi her ülke eşit olsa da Almanya, Birliğin büyük ülkeleri arasında yer alması sebebiyle karar süreçlerinde ağırlığı olan ülkeler arasında değerlendiriliyor. Bu özellik, Almanya’nın dönem başkanlığıyla ilgili beklentileri fazlasıyla artırıyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, alçak gönüllü davranıp, askıda duran AB Anayasası sürecini canlandıracak bir eylem takvimi ortaya çıkarmakla yetineceklerini vurguluyor. Oysa Berlin’den, Anayasa’nın içeriği konusunda da öneriler getirmesi isteniyor. Ancak AB’nin bir başka güçlü ülkesi Fransa’da önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Merkel, Anayasa için atacağı adımlarda 2008’nin ikinci yarısında AB’nin dönem başkanlığını üstlenecek Fransa’nın yeni liderinin netleşmesini beklemeyi tercih ediyor.

Başbakanı Merkel, Avrupa’nın dönem başkanı sıfatıyla sık sık arabuluculuk görevini üstlenmek durumunda kalacak. Yalnızca Almanya ile AB arasındaki ekonomik ve ticari ihtilaflar alanında değil, Türkiye ile ilgili de devreye girmek durumunda kalacak. Ankara’nın yıl sonuna kadar Kıbrıs’ı dolaylı da olsa tanımaması durumunda, Türkiye ile yürütülen üyelik müzakerelerinin askıya alınması Almanya’nın dönem başkanlığında gerçekleşebilecek.

Böyle bir gelişmenin, bir yandan Türk - Alman ilişkilerinde ağır krize yol açması, diğer taraftan Berlin’de Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine destek veren Sosyal Demokrat koalisyon ortakları ile üyeliğe karşı çıkan muhafazakarlar arasında gerilimi tetiklemesi, Büyük Koalisyon’un tehlikeye girme ihtimalini ortaya çıkaracak.

Kuşkusuz, AB dönem başkanlığının sağlayacağı etki sahası, fazla gözde büyütülmemeli. Ancak bu görevin fırsatlar sunduğunu da kabul etmeliyiz. Rotasyon prensibi uyarınca dönem başkanlığı sırası yeniden 2020 yılında gelecek olan Almanya, döneminin fırsatlarını mümkün olan en iyi şekilde değerlendirmeli.”