1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'ya "kapılarını aç" çağrısı

Christoph Hasselbach19 Kasım 2008

AB'ye 2004'te katılan ülkeler serbest dolaşım hakkından henüz tam olarak yararlanamıyor. Kısıtlamaların en geç 1 Mayıs 2011 tarihinde kaldırılması gerekiyor; ancak AB Komisyonu bu adımın daha erken atılmasından yana.

https://p.dw.com/p/Fy3p
Fotoğraf: Fotomontage/DW

AB Komisyonu Sosyal İşler Sorumlusu Vladimir Spidla, Alman istihdam pazarının Doğu Avrupalılara tamamen açılmasını talep ediyor. Çek politikacı, Strassburg’da sunduğu genişleme sonrası göç hareketlerini irdeleyen raporunda “Tüm üye ülkelerin istihdam piyasalarını açmasını umuyorum” diyor. Almanya, Avusturya, Belçika ve Danimarka dışındaki diğer üyeler, 2004 yılında birliğe giren yeni üyelere kapılarını açmış durumda.

AB Komisyonu Sosyal İşler Sorumlusu Vladimir Spidla
AB Komisyonu Sosyal İşler Sorumlusu Vladimir SpidlaFotoğraf: AP

2004 yılında 10 yeni üye daha birliğe katıldığında eski üyelerin hissettiği sadece sevinç değil aynı zamanda korkuydu: Bir ordu Doğu Avrupalı ucuz işgücünün Batı’ya akın edeceği ve Batı Avrupalıların elinden işlerini alacağı, bu yüzden ücretlerin daha da düşeceği korkusu. Aralarında Almanya’nın da bulunduğu bazı kıdemli üyelerin işgücünün serbest dolaşımına sınırlama getirme nedeni de bu. Diğer yandan bu kısıtlama, iç pazar kurallarına aykırı.

AB Komisyonu’nun Sosyal İşler Sorumlusu Spidla, 2004 yılında göreve geldikten kısa bir süre sonra Almanların korkularını gidermeye çalışmış ve „Ekonomik göç, doğal bir süreç. Avrupalılar için önemli olan ise bu doğal süreci yönetebilmek“ demişti.

"Sorun yaşanmayacak"

Ancak Almanya, Avusturya ve diğer birkaç ülke, şimdiye dek bu kısıtlamalardan vazgeçmedi. Bu üyeler, 2011 yılına dek Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Estonya, Macaristan, Litvanya ve Letonya’ya; 2013’e kadar da Romanya ve Bulgaristan’a uygulanan kısıtlamaları kaldırmak zorunda değil. Spidla ise serbest dolaşımla ilgili sınırlamalardan bu tarihlerden daha önce gönüllü olarak vazgeçilmesini savunuyor ve Almanya’ya "Bizim raporumuz, kapılarını içgöçüne açan ülkelerin ciddi bir sorun yaşamadıklarını gösteriyor. Ekonomi açısından ise bu adım gerçek anlamda başarı elde etti.“ şeklinde özel bir mesaj yolluyor.

Komisyon Üyesi Spidla’ya göre göç alan ülkelerde belki yeni gelenlere yetecek kadar ev, kreş ve anaokulu olmayabilir ama göç yüzünden istidam piyasası ve ücretlerin olumusz etkilendiği görülmedi.

Nitelikli iş gücü Almanya'ya uğramıyor

Aslında Alman hükümetinin sorunu şu anda bunun tam tersi, zira Almanya’da kalifiye eleman eksikliği var. Berlin, şimdiye dek sadece belli mühendislik dalarında serbest dolaşıma yönelik kısıtlamaları yumuşattı. Buna rağmen üst düzey kalifiye elemanların birçoğu genelde Almanya’yı teğet geçip, engellerin nispeten daha az olduğu İngiltere, İrlanda gibi ülkelere gitmeyi yeğliyor. Bir de tabi AB dışındaki ülkelere gidenler var. İngiltere ve İrlanda sınırlamalardan vazgeçerek Doğu Avrupa’daki, özellikle de Polonyalı nitelikli işgücünün önemli bir bölümünü kendisine çekti. Bu nitelikli elemanların bir kısmı şimdi başlayan ekonomik kriz sebebiyle memleketlerine geri dönüyor.

Çek politikacı Spidla, özellikle komünizm tecrübesine dayanarak özgürlüklerin önemini „Serbest dolaşım hakkı, tabi ki bir değer ve belli anlarda bu özgürlük kısıtlanabilir, ama bunun için gerçekten iyi sebepleriniz olmalı.“ diyerek vurguluyor. Spidla, söz konusu sebeplere ise henüz hiçbir ülkede rastlanmadığını sözlerine ekliyor.