"Altın Ayı" rekabeti başlıyor

Berlinale, bu yıl da yıldıza doymuyor. Gerard Depardieu, Glenn Close, Keanu Reeves, Will Smith, Kevin Spacey ve Daniel Day-Lewis, festivale konuk olması beklenen ünlü oyunculardan sadece birkaçı. Berlin Film Festivali, elbette sadece kırmızı halı kenarında bekleşen imza avcılarının gözdesi değil. 10 güne sığdırılmış tam 343 film, sinema hayranlarının beğenisine sunuluyor.

Festivalin can damarı olan Uluslararası Yarışma bölümünde bu yıl 21 yapım Altın Ayı peşinde koşuyor. Ancak Türkiye kökenli Hamburglu Yönetmen Fatih Akın’ın geçen yıl “Duvara Karşı“ ile Altın Ayı aldığı festivalin yarışma bölümünde, bu sefer bir Türk imzası taşıyan veya Türkiye yapımı bir film yok, ancak evsahibi adına ödül peşinde koşan bir filmin önemli bir bölümü İstanbul’da geçiyor.

Açılış filmi „Man To Man“

Açılış filmi ise Fransız yönetmen Régis Wargnier’in “Man To Man” adlı eseri. Filmde, 1870’li yıllarda Afrika’da keşif gezisine çıkan ve Pigmeleri keşfeden bir grup Avrupalı antropoloğun hikayesi anlatılıyor. Bu yıl, Afrika’ya ağırlık verdiklerini kaydeden festival yöneticisi Dieter Kosslick, Berlinale’nin hep siyasi bir kimliği oldugunu belirtiyor ve Ruanda’daki soykırımdan 10 yıl sonra yarışma bölümünde iki filmin bu konuyu işlediğini hatırlatıyor.

İki Filistinli intihar komandosunun son 48 saatini anlatan „Paradise Now“, ya da 1943 yılında Naziler tarafından idam edilen genç direnişçi Sophie Scholl’ün hikayesi, „Die letzten Tage“ yarışma bölümünde göze çarpan, diğer siyasi içerikli Altın Ayı adayları. Evsahibi Almanya bu yıl üç yapımla Uluslararası Yarışma bölümüne katılıyor.

“Duvara Karşı”ya rakip

„Die letzten Tage“nin yanı sıra, Christian Petzold’dan "Gespenster" ile, önemli bir bölümü İstanbul’da çekilen ve başrollerinden birini Almanya’da yaşayan Türk oyuncu Erdal Yıldız’ın oynadığı, Hannes Stöhr imzalı „One Day in Europe“ adlı film de, geçen yıl Fatih Akın’ın „Duvara Karşı “ ile kazandığı başarıyı tekrarlamaya çalışacak.

ABD’den, Hollywood’a prim vermemesi ile tanınan yönetmen Wes Anderson’un son yapımı "The Life Aquatic With Steve Zissou", merakla beklenirken, Rus usta Aleksandr Sokurov da "Solnze" ile şimdiden iddialı isimlerden. Her yıl olduğu gibi Asya sineması da yeni anlatım biçimleri ile sinemaseverlerin yüreğini hoplatmaya hazır. Malezyalı Tsai Ming-Liang’in rengarenk müzikal sahneleri ile gayet açık sevişme sahnelerini birleştiren „Tian bian yi duo yun" adlı son filmi festivalin ağır toplarından.

Türk filmleri de gösterilecek

Berlinale programında Türkiye yapımı filmler de yer alıyor. 1999’da „Güneşe Yolculuk“ ile Mavi Melek ödülüne layık görülen Yeşim Ustaoğlu’nun ‘Bulutları Beklerken’ ve Constantinos Giannaris’in Türk-Yunan ortak yapımı ‘Omiros’ adlı filmleri Panorama bölümünde gösterime girecek. Semih Kaplanoğlu’ndan „Meleğin Düşüşü“ filminin dünya prömiyeri ise Forum bölümünde yapılacak.

55. Berlin Film Festivali, 20 Şubat tarihine kadar sürecek. Alman yönetmen Roland Emmerich’in başkanlığını yaptığı uluslararası jüri, ödülleri 19 Şubat tarihinde açıklayacak. Ancak bu yılki festivalde ödül alması kesin iki isim var. 1940’lı yıllardan bu yana İspanyol sinemasının en önemli oyuncu ve yönetmenlerinden Fernando Fernán Gómez ile Koreli film yapımcısı Im Kwon-Taek’e, Altın Ayı Yaşam Boyu Onur Ödülü verilecek.