Altın yine gözde

Altın madeni paraların sesi bile başdöndürüyor. Frankfurt’taki madeni para borsasında dünyanın en nadir altın paralarından oluşan kasalar dolusu altın yatıyor. Bu paha biçilmez servet son derece sıkı güvenlik tedbirleriyle korunuyor. Para koleksiyoncularına hitabeden bu şirketin sözcüsü Pavol Jurecko altın fiyatındaki gelişmeyi şöyle özetliyor: “Altının ons fiyatı 2005’in ilk yarısında tedricen %5 oranında arttı. Son aylarda fiyat artışı %15’e fırladı. Yani altın bir yılda %20 oranında değer kazandı. Piyasayı tanıyanlar, tırmanışın bu yıl da devam edeceğini söylüyor.”

Altının onsu 2006’ya 500 dolarlık fiyatla girdi. Pavol Jurecko son derece iyimser ve 600 dolar sınırın bu yıl aşılacağına kesin gözüyle bakıyor. Müşterileri bu pastadan pay kapabilmek için adeta altına hücum ediyor. Jurecko, “Günde bir müşteri gelip bize altın satıyorsa, sekiz müşteri de altın almak için geliyor. Talep çok. Ama bu demek değil ki, her gelen müşteri 100 bin euro’luk altın istiyor. Böyle durumlarla çok ender karşılaşıyoruz ama bunu gerçekten yaşadık” diye konuşuyor.

Ekonomik güvenlik anlayışı değişiyor

Altının değerli bir yatırım olduğunu keşfedenler arasında gençler de var. Nedeni de, ekonomik güvenlik anlayışının değişmesi. Enflasyon tehlikesinin yeniden kendini belli etmeye başlamasından beri yatırımcının değerli kağıtlara duyduğu güven azaldı. Deka-Bank adlı Alman bankasının değerli madenler uzmanı Sandra Edner’e kulak veriyoruz:

“Hayat pahalılığında önemli rol oynayan ham petrol fiyatının artmasıyla birlikte enflasyon korkusu da peydah oldu. Bu belirsizlik ortamında altına yatırım yapmak, isabetli bir davranış. Şu ağırlığı hissediyormusunuz? İşte altın böyledir, küçük ama ağır.”

Global para birimi

Gerçekten de altının, bütün dünyada geçerli global para birimi olma özelliği de var. Altının en çok aktığı ülke, gelinlere ağırlığınca altının hediye edildiği Hindistan. Fiyatı körükleyenlerin başında ise bu kârlı işin kokusunu alan, risk sermayesi fonları geliyor.

Almanya Merkez Bankası, dünyanın altın rezervi en yüksek bankaları arasında yer alır. Alman merkez bankasının, dünyanın çeşitli yerlerindeki kasalarında tam 3428 ton altın altın yatıyor. Politikacıların gözü bu 45 milyar euro değerindeki servette. Hükümete kalsa altını satıp bütçe açığını kapatmak en iyisi.

Merkez Bankalarının rolü

Sandra Edner ise merkez bankalarının değerlenen altın rezervlerini alelacele elden çıkartacaklarına ihtimal vermiyor: “Vaşington anlaşmasına göre merkez bankaları her yıl sınırlı miktarda altın satabiliyorlar. Ve satış kontenjanları da kullanılıyor. Altın piyasası da her yıl merkez bankalarından ne kadar altın geleceğini aşağı yukarı kestirebiliyor. Yani merkez bankalarının fiyatları düşürecek miktarda altın arzetmeleri söz konusu değil.”

Altın ışıl ışıl parlıyor. Değeri daha da artacak. Ancak bütün zamanların fiyat rekorunu kırması beklenmiyor. 1980 yılının ocak ayında altın alan hala zararını kapatamadı. Çünkkü o tarihte altının onsu 800 dolardan işlem görüyordu.