1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alternatif enerji eğilimi

3 Nisan 2006

Avrupa enerjide dışa bağımlılığı kaldırmak için yeni yollar arıyor. Almanya’da iktidar, yenilenebilir enerjilerin elektrik tüketimindeki payını 2020 yılına kadar % 25’e çıkramayı planlıyor. DW’den Ayşe Tekin’in haberi...

https://p.dw.com/p/AbZm
Avrupa fosil enerji kaynaklarından uzaklaşmaya çalışıyor
Avrupa fosil enerji kaynaklarından uzaklaşmaya çalışıyorFotoğraf: AP

Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Brüksel’deki son zirvede, komisyonunun enerji konusundaki önerilerine “hayır” dediler, ama enerjide bağımlılıktan kurtulmak için çeşitli projeleri gözden geçirmeye devam ediyorlar. Avrupa ülkeleri, Kuzey Denizi’ndeki petrol ve gaz rezervlerinin gittikçe azaldığını ve yirmi yıl sonra petrol ve gaz konusunda % 70-80 oranında dışa bağımlı olacaklarını biliyorlar. Bunun için şimdiden yeni kaynaklar araştırılmaya başlandı. Örneğin Norveç, Kuzey Kutbu’ndaki gaz rezevlerinin kullanılabilmesi için başlattığı projede Almanya ile işbirliğini planlıyor. Geçen Cuma günü Norveç’in kuzeyindeki Hammerfest kenti önündeki Melkoya adasında Avrupa’nın ilk sıvı gaz tesisinin temel atma törenine Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier de katıldı.

Almanya Başbakanı Merkel ise enerji politikası konusunda bağımlılığı azaltacak önlemleri görüşmek üzere bir plan hazırlanmasını istiyor. Merkel ve bakanlar, 2007 yılına kadar tamamlanması öngörülen bu plan için bugün Enerji, Kimya Çelik ve Otomotiv branşının ileri gelenleri ile biraraya gelecek.

Rusya’nın tavrı harekete geçirdi

Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Mart ayı sonundaki enerji zirvesinde, Avrupa ülkelerinin enerji ihtiyacının garanti edilmesi için koordinasyon kararı almışlardı. AB ayrıca Rusya’nın uluslararası enerji bildirgesini imzalamasını istiyor. Diğer Avrupa ülkeleri gibi Almanya da petrol ve gaz konusunda dışa bağımlı. Gaz ithalatının büyük bir kısmı Rusya’dan karşılanıyor. Ancak geçen yıl Rusya ile komşu ülkeleri Gürcistan ve Belarus Cumhuriyeti arasında doğal gaz sevkiyatı ile ilgili yaşanan sorunlar Brüksel ve Berlin’i gelecekle ilgili enerji planlarını hızlandırmaya yöneltti. Üstelik geçen yıl ham petrol fiyatındaki oynamalar, Avrupa ekonomilerinin bu iki temel enerji kaynağının gelecekte yaratabileceği istikrarsızlığı gözler önüne serdi. Almanya ham petrolün % 97’sini, doğal gazın % 83’ünü ve nükleer tesislerde kullanılan uranyumun % 100’ünü ithal ediyor. Bu da şu anda varolan üç enerji kaynağında neredeyse dışa tam bağımlılık anlamına geliyor.

Nükleer enerjiden vazgeçiliyor

Almanya enerji ihtiyacının % 37’sini petrolden, % 23’ünü doğal gazdan, % 13’ünü kömürden, % 12’sini nükleer enerjiden ve % 5’ini yenilenebilir enerjilerden sağlıyor. Hrıstiyan Demokratlarla Sosyal Demokratlar koalisyon sözleşmesinde nükleer enerjiden vazgeçme konusunda bir önceki hükümetin aldığı karara sadık kalmayı kararlaştırdılar. Bu akşamki zirveye katılacak olan Çevre Bakanı Sigmar Gabriel bu konuda bir değişiklik olmadığını vurgularken, nükleer enerji lobisi, enerji ihyitacı ile ilgili yeni planlarda bir rol oynayabilmek için atağa geçti. En azından Hrıstiyan Birlik partilerinden nükleer enerji ile ilgili kararın gözden geçirilmesini isteyenlerin sayısı arttı.

Berlin’de enerji zirvesi

Başbakan Angela Merkel bu akşam toplayacağı enerji zirvesinin hedefleri arasına, enerji ihtiyacının güvenilir biçimde karşılanmasının yanısıra, dünya ikliminin korunması konusundaki uluslararası sözleşmelere uyulması da var. Bu ikinci hedef, gözlerin nükleer enerjiye olduğu kadar yenilenebilir enerjilere de çevrilmesine neden oldu. Çevre Bakanı Sigmar Gabriel yenilenebilir enerjilerin elektrik tüketimindeki payını 2020 yılına kadar % 25’e çıkarmayı hedefliyor.

Bu hedefe ulaşmak, hala devrede olan 17 nükleer enerji tesisinin kapatılması için de gerekli. Berlin koalisyonu nükleer enerjiden vazgeçme hedefine karşılık fosil enerji kaynaklarından kömüre verilen desteğin devamını da destekliyor. Herhalükarda bu akşam kurulacak komisyonların Almanya’nın gelecek 20 yıllık enerji politikasını belirlemek için 2007 yılına kadar vakti olacak.

Gerhard Schröder’e yeni suçlama

Bu arada enerji politikası ile ilgili olarak sert tartışmalara yol açan bir başka konu, Schröder hükümetinin, Rusya’nın enerji devi Gasprom’un inşa edeceği Kuzey Avrupa Doğal Gaz boru Hattı için kredinin kefaletini üstlenmesi. Eski Başbakan Gerhard Schröder’in Kuzey Avrupa Doğalgaz Boru Hattı Konsorsiyumu’nun başına geçtiğinin açıklanmasından sonra ortaya çıkan bu ayrıntı eski politikacının görevini kötüye kullandığı iddialarına yol açtı. Suçlamaları reddeden Gerhard Schröder ise kredi kefaleti ile ilgili bilgisi bulunmadığını söylerken, Gasprom’un söz konusu kefaleti kullanmaktan vazgeçtiği de açıklandı.