1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ambargo Esad'ı durdurur mu?

14 Şubat 2012

Suriye'de şiddetin sona erdirilmesi için AB, Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımlar uyguluyor. Ülke ekonomisinin uluslararası yaptırımlara ne kadar dayanabileceği ise merak konusu.

https://p.dw.com/p/143Ah
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Suriye’de Esad yönetimi ile muhalif güçler arasında yaşanan şiddetin sona erdirilmesi için uluslararası çabalar sürüyor. Almanya, Suriye’ye yönelik yaptırımların artırılmasını istiyor. Salı günü Berlin'de Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El-Arabi ile görüşen Başbakan Angela Merkel, Suriye'ye yönelik uluslararası yaptırımların artırılmasını istedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Andreas Peschke de pazartesi günü yaptığı açıklamada, özellikle malî alanda etkin yaptırımların uygulanabileceğini belirterek, Esad rejiminin hareket alanının daraltılması gerektiğini vurguladı.

Turizm gelirleri düştü

Suriye’nin önemli gelir kaynaklarından birini turizm oluşturuyor. İki yıl önce sekiz milyon kişinin ziyaret ettiği ülkede, turist sayısının yüzde 30 artması bekleniyordu. Ancak Suriye’deki antik kent Palmira’da çalışan bir turist rehberinin söyledikleri artık geçerliliğini yitirmiş durumda. “Burasının güzel bir ülke olduğunu göreceksiniz, güvenli bir ülke, özellikle de insanlar çok kibar. Bu gurur duyduğumuz noktalardan biri, yani misafirperver, yardımsever olmamız. İnsan bunu ancak bu ülkeye geldiğinde görebilir.”

Palmira’nın yanı sıra Şam’ın eski merkezindeki dükkânlara da artık turistlerin gelmediği gözlemleniyor. Esad rejimine yönelik ayaklanmaların başlamasından bu yana turizm gelirlerinin üçte ikisinin düştüğü tahmin ediliyor. Devlet Başkanı Beşar Esad da yaz aylarında yaptığı açıklamada ekonominin tehdit altında olduğunun farkındaydı. Esad “ekonomimize duyduğumuz güveni yeniden kazanmamız gerekiyor. Bizim için en büyük tehlike zayıflık ve ekonominin çökmesi olur, bunlar psikolojik durumu da etkiler. Boyun eğmeyi veya endişeyi kabul edemeyiz. Normal hayata geri dönmemiz gerekiyor” şeklinde konuşmuştu.

Angela Merkel und Nabil al-Arabi in Berlin
Merkel, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El-Arabi ile birlikteFotoğraf: picture-alliance/dpa

Yaptırımlar etkisini gösteriyor

Batı’nın ve Arap dünyasının uyguladığı yaptırımlar etkisini göstermeye başladı. Avrupa Birliği, yaklaşık beş aydan bu yana Suriye’den petrol ithal etmiyor. Suriye’nin kaybının iki milyar euro olduğu tahmin ediliyor. Ekonominin yüzde 15 küçülmesi bekleniyor. Suriye Lirası karaborsada değerinin yarısını kaybetti. Esad, ambargoların Suriye’yı yıldırmayacağı mesajını verse de Suriye’nin ekonomik durumu kötüleşiyor.

Ayaklanmanın öncesinde bile halkın yüzde 30’unun günlük geliri bir euro civarındaydı. Şimdi ise enflasyon her geçen gün artıyor. Gıda maddelerinin fiyatları neredeyse iki katına ulaştı, ülkede akaryakıt darlığı yaşanıyor. Şam’da tasarruf sağlamak için günde en az üç saat elektrik kesintisi yapılıyor. Ülkeye yapılan dış yardımlar da neredeyse tamamen dondurulmuş durumda. Almanya Kalkınma Bakanı Dirk Niebel bu konuda şunları söylüyor: “Uzun zamandan beri Suriye hükümeti ile işbirliği yapmıyoruz. Yerel yöneticilerle birlikte faaliyette olduğumuz iki alan mevcut. Biri Filistinli mültecilerin kaldığı kamplarda okul inşası, diğeriyse yerleşim yerlerinden birinde içme suyu sağlanması. Bu çalışmalara devam edilmesinin nedeni, bunlardan hükümetin değil, halkın yararlanması.”

Syrien Präsident Baschar al Assad in Raqqa
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ekonominin canlanacağından umutluFotoğraf: AP

Ancak Alman firmalar, Suriye’de gelişmelere eleştirel bir şekilde yaklaşmıyor. Almanya’nın önde gelen firmalarından Siemens, Şam yakınlarındaki Nasiriye Elektrik Santrali’nin yeniden yapılandırılması için yaklaşık 300 milyon euroluk anlaşmayı ekim ayında imzaladı. Küçük ölçekli firmalar da Suriye ile işbirliğini sürdürüyor.

Esad umudunu yitirmiyor

Suriye’nin ekonomisi petrol, doğal gaz, tarım ve turizme bağlı. Ayaklanmaların ardından ekonominin üçte bir oranında küçülmesine rağmen, Esad ekonominin canlanacağı konusunda umutlu. Esad, şunları söylüyor: "Küçük bir ülke olarak, zeytinyağı üretiminde dünyada beşinci sırada bulunuyoruz. Buğday üretiminde de ilk sıralardayız. Toprağımız, çiftçimiz, yağmurumuz var. İnsan daha ne ister ki?”

© Deutsche Welle Türkçe

Ulrich Leidholdt / Çeviren: Jülide Danışman

Editör: Başak Sezen