1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Mahkeme ‘önce meclis’ dedi

28 Şubat 2012

Alman Anayasa Mahkemesi, Euro kurtarma önlemleri ile ilgili kararların aciliyet gerekçesiyle dokuz milletvekilinden oluşan kurula devredilmesinin anayasaya aykırı olduğuna hükmetti.

https://p.dw.com/p/14BSi
Fotoğraf: Reuters

Alman Anayasa Mahkemesi, Euro krizine yönelik yardım önlemleri konusunda önemli kararların genel olarak küçük bir özel komisyon tarafından alınamayacağı hükmüne vardı. Buna tek istisna olarak, krizdeki ülkeler için oluşturulan Avrupa Malî İstikrar Fonu (EFSF) bünyesindeki devlet tahvilleri alımı gösterildi. Böylece Almanya hükümetinin EFSF önlemlerine katılım prosedüründeki önemli bir düzenleme geçersiz ilan edilmiş oldu.

Sosyal Demokrat Parti'den iki milletvekili, bu düzenlemenin önemli ve acil kararları sadece dokuz milletvekilinden oluşan bir kurula havale ederek, diğer milletvekillerini karar sürecinin dışında bıraktığı ve böylece meclisin bütçe hakkını düzenleyen yasaları ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.

'Karar sürecine tüm milletvekilleri katılmalı'

Anayasa Mahkemesi kararında, Federal Meclis’teki her milletvekilinin meclisin karar alma sürecine katılması gerektiği ilkesi vurgulanarak, “Temsili demokrasi ilkesi, her milletvekilinin tüm halkın temsilcisi statüsüyle eşitliğini güvence altına alır” ifadesi kullanıldı. Kararda ayrıca ‘bu özel kurulda temsil edilmeyen milletvekillerinin Alman Federal Meclisi’nin bütçe ile ilgili temel sorumluluklarını ilgilendiren kararların tamamen dışında bırakıldığı’ belirtildi.

Mahkeme, kararlardaki aciliyet gerekçesinin tek başına yeterli olmadığını da belirterek, “Acil toplanabilmek için kararların mümkün olduğunca küçük bir kurula devredilmesini gerektirecek nedenler görülmemektedir” hükmünde bulundu.

Andreas Vosskuhle
Mahkeme heyeti başkanı Andreas VosskuhleFotoğraf: dapd

Tahvil alımı istisna

Mahkeme heyeti başkanı Andreas Vosskuhle, alınan kararda Federal Meclis’in malî kriz konusundaki işlerliğinin korunmasını da göz önünde bulundurduklarını, ancak işlerliğin tek başına hedef olmaktan ziyade, parlamenter meşruiyetin de mümkün olduğunca sağlanması hedefiyle bağlantılı olduğunu belirtti.

Mahkeme, özel kurulun kararlarının, ikincil piyasalardaki devlet tahvilleri alımı için geçerli kalacağına da hükmetti. Bu tür önlemlerde gizliliğin korunması ilkesi uyarınca tüm federal meclisin değil, sadece küçük bir kurulun karar vermesinin gerekçelendirilebileceği belirtilerek, bu tür bir acil önlemin haber verilmesinin bile başarısını tehlikeye atabileceğine dikkat çekildi. Ancak Anayasa Mahkemesi bunun için kurulun yapısının değiştirilmesini de talep etti. Mecliste grubu bulunan tüm partilerin, nispetlik temel ilkesi uyarınca, meclisteki temsil oranları göz önüne alınarak kurulda temsil edilmesi gerektiği vurgulandı.

SPD karardan memnun

Sosyal Demokrat Parti, Anayasa Mahkemesi’nin kararını memnuniyetle karşıladıklarını bildirerek, “Anayasa Mahkemesi Federal Meclis’in bütçe politikalarıyla ilgili genel sorumluluğunu güçlendirmiş, Dokuzlar Kurulu olarak bilinen kurulun yetkilerini kesinlikle gerekli olan asgariye indirgemiştir” açıklamasında bulundu. SPD Meclis Grubu Genel Sekreteri Thomas Oppermann, bu şekilde Euro kurtarma sürecinin daha anlaşılır ve şeffaf hale geleceğini belirtti.

'Milletvekilleri uyanmalı'

Sol Parti de karardan memnuniyetini dile getirdi. Sol Parti milletvekili Wolfgang Neskovic, Anayasa Mahkemesi’nin kararının Federal Meclis’i uyandıracak bir alarm niteliği taşıdığını belirterek, meclisin reşit hale gelememesinde kendi suçunun da bulunduğunu, bu kararın meclisin kendini bu durumdan kurtarmak için belirgin bir uyarı olduğunu kaydetti. Neskovic, bu bağlamda Sol Parti dışında mecliste grubu bulunan tüm partilerin, Dokuzlar Kurulu’nun kurulması yönünde oy kullandığını hatırlattı.

Deutschland Parteien SPD Geschaeftsführer Thomas Oppermann
SPD Meclis Grubu Genel Sekreteri Thomas OppermannFotoğraf: dapd

Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert ise Anayasa Mahkemesi kararının ardından hızla iyileştirmelere gidileceğini açıkladı. Hristiyan Demokrat Birlik Partili Lammert, meclisin hareket becerisinin fırtınalı dönemlerde de garantiye alınması gerektiğini kaydederek, kararı ‘anlaşılır’ ve ‘ikna edici’ bulduğunu söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/dapd, BK/AG