1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara’da istihbarat ve harekat pazarlığı

Zülfikar Doğan / Ankara13 Aralık 2005

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün davetlisi olarak birkaç gün önce Ankara’ya gelen Amerikan Federal İstihbarat Bürosu (FBI) Başkanı Robert Mueller’in ardından Ankara, şimdi de Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) Başkanı Porter Goss’u ağırladı. Ankara’dan Zülfkar Doğan’ın izlenimleri...

https://p.dw.com/p/AaK9
Amerikan istihbarat servisi CIA'in başkanı Porter Goss Ankara'da
Amerikan istihbarat servisi CIA'in başkanı Porter Goss Ankara'daFotoğraf: AP

Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı (MİT) Emre Taner’in konuğu olarak Türkiye’ye gelen Goss, dün gün boyunca tüm mesaisini MİT ve Genelkurmay’da geçirdi. Beraberinde Ortadoğu, Irak, Türkiye, PKK, El Kaide uzmanı 22 ajan – istihbaratçı ile birlikte gelen Goss’un ziyareti ve programı büyük gizlilik içinde yürüyor. Öyle ki, programından, geçiş güzergâhlarından Türk polisi fazlaca haberdar değil, bir anlamda kendi güvenliklerini de kendileri sağlıyorlar denilebilir.

Tabii gündemdeki ana konu ise PKK terörü ve PKK’nın Kuzey Irak’taki kampları. Türkiye uzun süreden beri Irak’taki ABD ordusunun PKK kamplarına müdahalesini, buradaki faaliyetler som verilmesini ya da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askeri operasyonlarına veya müşterek operasyona onay verilmesini istiyor.

ABD ise özellikle Irak’taki güvenliğin tam olarak sağlanamaması, terörün sürmesi, Irak seçimleri, anayasa referandumu, son olarak da Irak Parlamentosu seçimleri gibi gerekçelerle “işinin başından aşkın olduğunu, PKK kamplarıyla uğraşamayacağını” söyleyip duruyor.

Türkiye’nin beklentileri

Oysa son bir yılda Güneydoğu’da giderek tırmanan terör, özellikle askeri birliklere yönelik saldırıların artması, yollara mayın döşenmesi, karakol baskınlarının şiddetlenmesi, son olarak Şemdinli – Hakkari – Yüksekova üçgeninde yaşananlar, sabırları zorluyor. Irak’taki yeni yönetim yapılanması, Kuzey Irak’ta Federal Kürt Devleti kuruluşu bir anlamda geçmişteki sınır ötesi operasyonları da olanaksız hale getirmiş durumda. İşte Türkiye’nin sıkıntısı da burada.

Dünden bu yana süren görüşmelerde ABD tarafı, ağırlığı El Kaide ve İslami terör konusuna verirken, Türkiye, PKK önceliğinde ısrarlı. Karşılıklı istihbarat dosyalarının “teati” edilmesi sonrasında, Türkiye Perşembe günü yapılacak Irak Parlamentosu seçimlerinin ardından PKK kamplarına yönelik “sıcak harekât” bekliyor.

İlginç paralellikler

Aslında FBI ve CIA başkanlarının birkaç gün ara ile Ankara’yı ziyaretlerinin öncesinde ve esnasında ilginç “paralellikler” söz konusu. Örneğin Emre Taner MİT Müsteşarlığı görevine atandıktan hemen sonra beraberinde iki uzman istihbaratçı ile birlikte Kuzey Irak’a geçerek Mesut Barzani ile görüştü. Bu görüşme sonradan ortaya çıktı ve yalanlanmadı. Son olarak içeriği de basına kısmen yansıdı. MİT Müsteşarı ile Barzani’nin görüşmesi ve heyetler arası yürütülen pazarlıklar tam da Barzani’nin ABD ziyareti öncesine denk geliyordu.

Türkiye “sınırlarına taşmamak kaydıyla” Kuzey Irak’ta özerk bir Kürt federasyonu oluşumuna Türkiye’nin “ılımlı” bakışı gündeme geliyordu. Tabii karşılığında, bu federe Kürt devleti sınırları içerisinde teröre pirim verilmemesi, PKK’nın varlığına izin verilmemesi de Türkiye’nin “olmazsa olmazı” oluyordu.

Diğer bir çakışma ise yine FBI ve CIA başkanlarının ziyaretlerinin gerçekleştiği esnada Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın da Washington’da olması. Büyükanıt, 17 Aralık’a kadar sürecek bu temasları sırasında Pentagon ve ABD Genelkurmayı ile yoğun görüşmeler yapacak. Ana konu bölgesel güvenlik, Irak, PKK, Suriye, İran vb.

Erdoğan’la görüşecek

Ankara’ya gelir gelmez dün hemen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan da randevu talebinde bulunan CIA Başkanı Goss’a bu randevu dün akşam saatlerinde teyit edildi ve bugün gerçekleşecek. Türkiye, PKK kamplarının yerlerini, krokilerini, sızma noktalarını, lider kadroların ayrıntılı dosyalarını CIA’ya verdi. CIA’nın istihbarat uydusundan PKK’nın hareketlerini çok yakından izlediği biliniyor. Ancak önemli olan bu izleme ve istihbarat bilgilerinin MİT ile Askeri istihbarat ile paylaşılması. İşte Türkiye öncelikle bunu istiyor ki, dünkü görüşmelerde bu konuda ciddi mutabakat sağlandığı bilgileri geliyor.

İstihbarat paylaşımının arkası, yine Ankara kulislerinde konuşulanlara bakılırsa, PKK kamplarına ABD ordusu – Kuzey Irak Kürt Peşmergelerinin birlikte “askeri operasyonu” ile gelecek. Irak parlamento seçimlerinin güvenlikle tamamlanması ardından PKK’ya “sıcak müdahale” hayata geçecek. Türkiye’nin talebi doğrultusundaki bu gelişmenin hayata geçmesi beklentisi artarken, Türkiye de El Kaide örgütlenmesine karşı gerçekleştirdiği operasyon bilgilerini, yakalanan örgüt mensuplarından elde edilen bilgileri ABD ile paylaşacak.

CIA’in gizli cezaevleri ve El Kaide

Bu arada FBI’ın daha önce Amerikan Vergi İdaresi IRS uzmanları ile birlikte Maliye Bakanlığı’na yaptığı ziyaret, El Kaide’nin finans kaynakları, bankalardaki para hareketleri, bazı yabancı sermayeli, yerli – yabancı ortaklığı şeklindeki şirketlerin yatırım, finansman faaliyetleri konusunda Maliye Teftiş Kurulu ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ile paylaştığı bilgiler ilettiği dosyalarda güncellendi bu ziyaretlerde. CIA’nın “karakol – işkence – sorgu uçakları” konusu da bir diğer gündem maddesiydi.

Şu ana kadar bu amaçla 2 CIA uçağının Türkiye’ye indiği bildiriliyor. Kandıra cezaevinde tutuklu El Kaide üyesi ve İstanbul’daki saldırıların planlayıcısı Luai Sakka’nın Avukatı Osman Karahan ise Türkiye’de “gizli CIA cezaevi” bulunduğunu iddia etti. Karahan daha önce de Sakka’nın Kandıra F tipi cezaevinde CIA ajanlarınca sorgulandığını öne sürerek Adalet Bakanı hakkında suç duyurusnda bulunmuştu.

Yeni iddialar

Karahan dün yaptığı açıklamada CIA Başkanı Goss’un, Ankara’daki görüşmelerde, CIA ajanlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin “engellenmemesini istediğini” öne sürdü ve son dönemde çoğunluğu İstanbul’dan olmak üzere Türkiye’den 150 kişinin kaçırılarak CIA ajanlarınca sorgulandığını iddia etti. Osman Karahan bu nedenle Adalet ve İçişleri bakanlarıyla CIA uçaklarının inişine izin veren Ulaştırma Bakanı hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

Hükümet sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek CIA Başkanı’nın ziyaretinin normal olduğunu Türkiye’ye ilk kez bir CIA Başkanının “gelmediğini, daha önce de geldiklerini” belirterek, bölgemizde önemli gelişmeler yaşandığını, gelişmeler beklendiğini, bu ziyaretlerin de bu çerçevede gerçekleştiğini ve istihbarat alışverişi olduğunu söyledi.