1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara'dan Lübnan'a asker kararı çıktı

Zeynep Gürcanlı / Ankara ve Ajanslar28 Ağustos 2006

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, BM barış gücü konuşlanmasına ilişkin ayrıntıları Ortadoğu’da görüşürken, Türk hükümeti de Lübnan’a asker gönderme kararı aldı. Karar, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in “Lübnan’a asker gönderilmesine karşıyım” çıkışına rağmen alındı.

https://p.dw.com/p/AZjD
BM barış gücü kapsamında Lübnan'a 15 bin asker gönderilmesi planlanıyor
BM barış gücü kapsamında Lübnan'a 15 bin asker gönderilmesi planlanıyorFotoğraf: AP Graphics

BM barış gücüne katılım konusunun bir süredir tartışıldığı Ankara’da hükümet, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in karşı olduğunu açıklamasına rağmen, Lübnan’a asker gönderme kararı aldı. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu’nda konunun tartışmaya açıldığını, tüm bakanların teker teker görüş bildirdiğini söyledi. Toplantı sonunda da hükümetin Lübnan’a Türk askeri gönderilmesi konusunda uzlaşmaya vardığı belirtti. Cumhurbaşkanı Sezer’in “asker gönderilmesin” tavrına gerekçe gösterdiği tüm endişeler de Sözcü Cemil çicek tarafından tek tek yanıtlandı.

Sezer, Türkiye’nin PKK terörüyle uğraştığı bir dönemde, Lübnan’a asker gönderilmesinin yanlış olacağını söylemişti. Çiçek ise hükümet adına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin daha önce de 30’dan fazla uluslararası göreve asker katkısında bulunduğunu, bunun terörle mücadeleye olumsuz etki yapmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı, “büyük ülkelerden hiçbirinin Lübnan’a asker göndermediğini” söyleyerek, Türkiye’nin de “hevesli davranmaması gerektiğini” vurgulamıştı. Çiçek ise Lübnan’a “okyanus ötesinden bile asker gönderildiğini” belirterek, Türkiye’nin kendisine hem coğrafi, hem kültürel açıdan bu kadar yakın bir bölgede olanlara “gözlerini kapalı tutamayacağını” belirtti.

Çiçek, asker gönderme kararına bir başka gerekçe olarak da bölgedeki tüm tarafların Türkiye’ye yaptığı “asker gönderin” çağrılarını gösterdi. Hükümet sözcüsünün vurguladı bir başka konu ise, Türk askerinin kesinlikle “Hizbullah örgütünün silahsızlandırılması çalışmalarında yer almayacağı” idi.

Meclis’in onayı gerekiyor

Türk anayasasına göre, ülke dışına asker gönderme kararı hükümetin önerisi ve Meclis’in onayı ile alınıyor. Cumhurbaşkanı’nın ise Meclis’in bu yönde alacağı bir kararı veto yetkisi bulunmuyor. Hükümet halen tatilde olan Büyük Millet Meclisi’nin önümüzdeki hafta asker gönderme kararını görüşmek üzere toplantıya çağıracak.

Dışişleri kaynakları, Türkiye’nin uluslararası güce 800 ila 1000 asker göndereceğini belirtiyorlar. Birleşmiş Milletler gücünün Lübnan’da sadece “ateşkesi korumak” ve “insani yardıma katkıda bulunmak” için konuşlandırılması gerektiğini savunan Türkiye, bu nedenle “muharip” askerler yerine “istihkam birliği” gönderecek. Ayrıca Türk hava sahası yardım uçuşlarına açılacak. Adana Şakir Paşa ve İstanbul Sabiha Gökçen havaalanları ile Mersin limanı da, gerek yardım, gerekse uluslar arası güce asker taşıyan yabancı uçak ve gemiler tarafından kullanılabilecek.

Annan Ortadoğu turunda

Uluslararası toplumda ise BM barış gücüne ilişkin hazırlıklar ve tartışmalar sürüyor. Bu kapsamda BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Lübnan’da halen görev yapan BM barış gücü UNIFIL’in güçlendirilmesi için bölgeye gönderilmesi planlanan uluslararası birlikle ilgili ayrıntıları görüşmek üzere Ortadoğu turuna çıktı.

Gezisine Beyrut’tan başlayan ve Lübnanlı hükümet temsilcileri ile görüşen Annan, tüm tarafları kalıcı barış için fırsatları değerlendirmeye çağırdı. Annan, Lübnan hükümetinin BM Güvenlik Konseyi’nin kararına uyma konusunda güvence verdiğini de söyledi. Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora da Annan ile görüşmesinde Lübnan'a uluslararası barış gücünün gelmesi ve hızlı olması gereken İsrail'in çekilmesi konularını görüştüklerini belirtti.

Daha sonra İsrail’e geçecek olan Annan’ın barış süreci kapsamında tutukluların serbest bırakılmaları konusunu da ele alması bekleniyor. Hizbullah, hala elinde tuttuğu iki İsrail askerinin serbest bırakılması karşılığında, İsrail cezaevlerinde tutuklu bulunan yüzlerce kişinin serbest bırakılmasını istiyor. Bu konudaki talebini bir kez daha dile getiren Hizbullah lideri Seyid Hassan Nasrallah, İsrail’e bu konuda bağlantıya geçtiklerini söyledi. Ancak bu iddia, İsrail hükümeti tarafından yalanlandı. İsrail, Hizbullah ile esir değişimi konusunda görüşme yapılmadığını bildirdi.

Chirac’tan Ortadoğu Dörtlüsü’ne çağrı

Bu arada Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise Ortadoğu Dörtlüsü’nün acil olarak toplanması çağrısında bulundu. Chirac, Lübnan'da savaşın, Ortadoğu barış sürecindeki tıkanıklık nedeniyle başladığını söyleyerek, sürecin canlandırılmasını istedi.

İsrail ile Hizbullah arasında bir ay süren savaşın, Lübnan ekonomisinin canlandırılması için 15 yıldır gösterilen çabaları boşa harcadığını ve bölgede istikrarsızlığa yol açtığını söyleyen Chirac, AB, ABD, Rusya ve BM'den oluşan Ortadoğu Dörtlüsü'nü derhal toplanmaya çağırdı. Chirac, İsrail'e, Hizbullah'a silah sevkıyatını önlemek için Lübnan'a savaşın başından bu yana uyguladığı ablukayı kaldırması çağrısında da bulundu.

BM barış gücü

BM Güvenlik Konseyi’nin kararı, bölgeye 15 bin Lübnan askeri ile birlikte 15 bin kişilik BM barış gücünün konuşlanmasını öngörüyor. Uluslararası gücün yarısı, Avrupa Birliği ülkelerinden oluşacak. AB, geçen hafta bölgeye yaklaşık 7000 asker göndermeyi kararlaştırmıştı. En büyük askeri destek İtalya’dan geliyor. Lübnan’a 3000 asker göndermeyi planlayan İtalya, barış gücünün komutasını da 2007 yılının şubat ayında Fransa’dan devralacak. Barış gücüne katılım tartışmalarının devam ettiği Almanya ise kararını önümüzdeki hafta vereceğini duyurdu.

Barış gücünün görev kapmasını konusunda ise tartışmalar devam ederken Annan, UNIFIL askerlerinin İsrail – Lübnan sınırına konuşlanmayacağını belirtti. Lübnan hükümeti de bölgede sadece Lübnan askerlerinin bulunacağını, ancak UNIFIL’den teknik destek alınabileceğini kaydetti.