1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara'dan temkinli yaklaşım

Ulrich Pick/İstanbul9 Kasım 2006

Hükümet AB Komisyonu’nun ilerleme raporundaki eleştirilere aşırı tepki vermekten kaçındı. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül kısa demeçlerle yetindi. Şimdi hükümetin atacağı adımlar merakla bekleniyor. DW editörlerinden Ulrich Pick’in izlenimleri.

https://p.dw.com/p/AZdN
Erdoğan reformlarda yavaşlama olduğunu teslim etmekle birlikte tam üyelik görüşmelerinin kesilmesinin söz konusu olamayacağını belirtti.
Erdoğan reformlarda yavaşlama olduğunu teslim etmekle birlikte tam üyelik görüşmelerinin kesilmesinin söz konusu olamayacağını belirtti.Fotoğraf: AP

Ankara’dan, ilerleme raporuna ayrıntılı tepki gelmedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sadece medya mensuplarına kısa bir açıklamada bulundu. Roma’yı ziyaret etmekte olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de somut tavır takınmayıp Avrupa yolundaki tarihi süreçten Türkiye’yi hiçbir şeyin alıkoyamayacağını ve demokratikleşme adımlarını yenilerinin takip edeceğini belirtti. Başbakan Erdoğan reformlarda yavaşlama olduğunu teslim etmekle birlikte tam üyelik görüşmelerinin kesilmesinin söz konusu olamayacağını, üyeliğe geçişin uzun bir süreç olması bakımından sabırlı davranmak gerektiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, Kıbrıs konusunda görüş değiştirmediklerini ve Türk liman ve havaalanlarının Güney Kıbrıs’a açılmasının, Kuzey Kıbrıs üzerindeki ekonomik izolasyonun kaldırılması şartına bağlı olduğunu tekrarladı. Türk medyasının yorumlarında da ilerleme raporunun genelde dengeli çıktığı ifade edilirken, Kıbrıs anlaşmazlığının Türkiye’nin başını ağrıtacağına da dikkat çekiliyor.

Miliyetçi oylara yatırım

Liman ve havaalanları ile ilgili sorunun nasıl aşılacağı henüz meçhul. Başbakan Erdoğan tam üyelik yolunda gecikme olmasını istemiyor ama milli prestij sembolü haline gelen Kuzey Kıbrıs’ı gözden çıkarmaya da yanaşmıyor. Hele önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde partisinin milliyetçi kanada oy kaptırmasını istemeyeceği düşünülürse... Zaten Türk kamuoyuna genellikle, kısmen de olsa AB ülkelerinin Türkiye ile ilgili gerçek düşüncelerini açıklama cesareteni gösteremedikleri izlenimi hakim.

Avrupalıların Müslüman Türkleri aralarında görmek istemedikleri ve tam üyelik görüşmelerini askıya almak için bahane aradıkları yaygın bir kanaat. Üyelik sürecinin nasıl seyredeceği meçhul. AB’nin Kıbrıs konusunda Türkiye’ye Aralık ayı ortasına kadar süre tanımış olması, trenin raydan çıkmasını önleme şansı olarak değerlendiriliyor.