Annan uyarı sistemi kurulmasını istedi

Bir zamanlar insanların tatil hayallerini süsleyen küçük cennet adaları, Güney Asya felaketinden sonra artık bir daha bu şekilde anılmayacak gibi görünüyor. Hint Okyanusu’nda bulunan Marutius adasında devam eden BM Küçük Adalar Konferansı bu baskının etkisi altında yapılıyor.

Tsunami, Haiti ve Seyşel gibi adaların sorunlarını acı bir biçimde gözler önüne serdi. Erken uyarı sisteminin önemi ile sel, deprem ve fırtına gibi felaketler ile mücadele, konferansa katılan 37 ülkenin gündemini oluşturuyor. Mauritius’un başkenti Porto Louis’de, en azından Hint Okyanusu ve Güney Asya’da gelecek yıl ortasına kadar bir erken uyarı sistemi kurulması tartışılıyor.

30 milyon dolara mal olacak

BM uzmanları, böyle bir sistemin hazırlıklarının 30 milyon dolara mal olacağını söylüyor. Kofi Annan eğer bir erken uyarı sistemi olsaydı, Güney Asya’daki tsunami felakentinde ölen 150 bin kişinin bugün hayatta olacağına inandığını söyledi. Felaket bölgesine ziyaretinin ardından Küçük Adalar Konferansı’na katılan Kofi Annan katılımcıları daha fazla tedbir almaya çağırdı.

Yaşanan afetin gelecekteki olası çevre felaketlerinin boyutuyla ilgili bir fikir verdiğini söyleyen Annan, global ısınmanın ve deniz seviyesinin yükselmesinin özellikle güney pasifikteki Tuvalu gibi küçük adaları tehdit ettiğini ve bu adaların haritadan silinmesine yol açabileği konusunda katılımcı ülkeleri uyardı.

Çevre sorunları

Birçok çevre sorunu felaketin ardından ön plana çıkmaya başladı. Mercan kayalıklarının korunması, çöplerin imhası, içme suyu sıkıntısı adaların diğer sorunları... Ekonomik olarak turizme bağımlı olan küçük cennet adaları, gelecekte zor günler yaşayacağa benziyor.