1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Annan’dan Irak uyarısı

Ajanslar4 Aralık 2006

Yıl sonunda koltuğunu bırakacak olan BM Genel Sekreteri Annan, giderayak Irak konusunda sert açıklamalarda bulundu. Ülkede durumun iç savaştan beter olduğunu belirten Annan, “Bazı Iraklılar Saddam döneminde durumun daha iyi olduğunu düşünmekte haklı“ dedi. ABD eski Savunma Bakanı Rumsfeld'in istifasından önce Irak'taki durumla ilgili hazırladığı öneri ise tartışma yarattı.

https://p.dw.com/p/AZbL
Annan, Lübnan, Filistin, Irak ve Afganistan'daki krizler arasında bağ olduğunu söyledi.
Annan, Lübnan, Filistin, Irak ve Afganistan'daki krizler arasında bağ olduğunu söyledi.Fotoğraf: AP

BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Irak'taki durumun "iç savaştan daha kötü" olduğunu söyledi. Annan, "Şiddetin düzeyi, öldürülen insanların sayısı, acı ve güçlerin birbirlerine karşı organize oluş biçimlerinden dolayı, bundan birkaç yıl önce, Lübnan'da ve başka yerlerdeki çatışmaları iç savaş olarak nitelendiriyorduk" dedi. "Durumun son derece tehlikeli" olduğunu belirten Annan, "Irak'ın onarılmasının hepimizin çıkarına olduğunu düşünüyorum, bu ülkeyi onarmak istiyoruz, ancak Iraklıların birlik olmaları ve bunu gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Tabii ki Iraklıların yardıma ihtiyaçları var, bunu tek başlarına başarabileceklerinden emin değilim" diye konuştu.

Kofi Annan, Irak devrik lideri Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana Irak'ta durumun kötüye gittiğini düşünen Iraklıların "orta halli bir Iraklının hayatı bağlamında" haklı olduğunu savunarak, "Ben orta halli bir Iraklı olsaydım, şüphesiz aynı karşılaştırmaya yapardım, başlarında sert bir diktatör vardı, ancak caddeleri vardı, dışarı çıkabiliyorlardı, çocuklar anne ve babaları merak etmeden okullarına gidip evlerine dönebiliyorlardı" şeklinde konuştu. Irak hükümetinin şiddeti kontrol altına alabilecek durumda olmadığını ve "toplumun güvenliğe ve emin bir çevreye ihtiyacı olduğunu" söyleyen Annan, güvenlik olmaksızın büyük işlerin yapılamayacağını, kalkınma ve yeniden yapılanmanın gerçekleşemeyeceğini" kaydetti.

Talabani Annan'ın konferans önerisini reddetti

Annan'ın bu açıklamalarının ardından, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin, Annan'ın Irak konulu uluslararası konferans düzenlenmesi önerisini reddetti. Talabani, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Irak konulu uluslararası konferans düzenlenmesi önerisini reddetti. Talabani, yaptığı yazılı açıklamada, "Parlamentonun seçilmesiyle Irak'ta siyasi bir süreç başlamıştır. Egemen ve bağımsız bir ülke olduk. Irak'ın geleceğine biz karar veririz" dedi. Irak'ta önde gelen Şii lideri Abdülaziz El Hekim de Annan'ın bu önerisini "Gerçekçi değil" diyerek reddetmişti.

Öte landan Irak'taki kötü gidişatın ve 7 Kasım kongre seçimlerinde Başkan George W. Bush'un Cumhuriyetçi Partisi'nin aldığı yenilginin ardından görevinden istifa eden, ancak yerine atanan kişi Senato onayı alıncaya kadar koltuğunda oturacak olan ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in, istifasından önce Irak'taki durumla ilgili hazırladığı öneri notu tartışma yarattı. Buna göre Rumsfeld, istifasından iki gün önce Bush yönetiminin Irak stratejisinin işlemediği ve gidişatın değiştirilmesi gerektiği yönünde bir tavsiye notunu Beyaz Saray'a iletti.

Zamanlamaya dikkat

Washington'daki gözlemcilere göre, Rumsfeld'in önerilerinin yer aldığı belgenin basına sızdırılma zamanlaması ilginç. Bu hafta içinde, ABD'nin eski başkanlarından, baba Bush'a yakınlığıyla bilinen Amerikan eski Dşişleri Bakanı James Baker'ın başında bulunduğu kongre komisyonunun Irak ile ilgili çalışma raporunun açıklanması bekleniyor. Bu tip komisyonların çalışmalarına, üyelerinin yönetimdeki isimlere yakınlığı dolayısıyla şüpheyle yaklaşmak da mümkün. Washington'daki gözlemcilere göre, rapor büyük bir olasılıkla, zaten Irak'taki politikalarını değiştirmesi gerektiğine inanan Bush yönetiminin istediği yönde değişiklik önerilerini yansıtacak. Bunların başında ise, aşamalı olarak Irak'tan Amerikan askerlerinin çekilmesi yer alıyor.

Rumsfeld'in basına sızdırılan öneri metninde de, Irak'ta Amerikan askerlerinin yapmaya çalıştıklarının şu anda yeterince hızlı veya iyi olmadığı değerlendirilmesi yer alırken, Bush yönetimine, “kamuoyunun beklentilerini düşürecek bir kampanyaya girişilmesi'' önerisinde bulunuluyor. Öneri metninde, Amerikan halkına, ordunun Irak'ta yaptıklarının ''deneme-yanılma'' temelinde olduğunun anlatılması gerektiği belirtiliyor ve bu yaklaşımın ABD'ye hem gidişatı değiştirme imkanı vereceği, hem de ''kaybetmeyi seçenekler arasından çıkaracağı'' savunuluyor. 'Havuç-sopa politikası' izleyerek Irak'ta bazı bölgelerde yeniden imar yardımının artırılması ve ABD ile işbirliği yapmayan, şiddete başvuran bölgelerde de ''kötü davranışların ödüllendirilmemesi'' tavsiye ediliyor.

Görevden alınacağını biliyor muydu?

Rumsfeld'in diğer önerileri arasında, 2007 Temmuz'dan başlayarak Irak içindeki üslerin sayısının 55'ten beşe düşürülmesi, güvenliğin daha zayıf olduğu bölgelere asker kaydırılması ve yavaş yavaş asker çekilmesi yer alırken, ''en az çekici seçenekler'' arasında ise Irak'ta federalizmin desteklenmesi, Bağdat gibi güvenliğin zayıf olduğu bölgelere 20 bin veya daha fazla asker takviyesi yapılması bulunuyor. Amerikan basınına göre, Rumsfeld'in öneri notu, Bush'un, ABD Savunma Bakanlığı görevine atamak üzere Robert Gates ile görüşmesinden bir gün önce tamamlanmış. Bu öneri notunun, Rumsfeld'in görevden alınacağını bildiği anlamına gelebileceği de belirtiliyor.

Amerikan yönetimindeki şahin kesimi yansıtan Rumsfeld'in önerilerinin basına sızmasının, Baker-Hamilton raporunun önerilerini etkilemeyi amaçladığı yorumları öne çıkarken, gazeteci Bob Woodward'ın ego merkezli olarak tanımladığı ABD Savunma Bakanı'nın bizzat kendisinin veya yakın çevresinin, bu önerileri basına sızdırmış olabileceği söyleniyor. Şahinler, Baker-Hamilton raporundan çıkabilecek, Suriye ve İran'ın da katılımıyla bir bölgesel konferans düzenlenmesi, Suriye ve İran ile diplomatik temasın artırılması yönündeki bir girişime karşı. Daha önce basına, Baker-Hamilton raporunda bu yönde bir tavsiyenin yer alması üzerinde çalışıldığı sızmıştı. Bu önerilerin sızmasının ayrıca, Rumsfeld'in kendi pozisyonunu savunma amaçlı olduğu yorumları da bulunuyor.