1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AP seçimlerine ilgi yok

Bernd Riegert / DW7 Haziran 2004

AB’nin 25 üyesinde 10 – 13 Haziran tarihleri arasında yapılacak seçimler yaklaşırken, Avrupa vatandaşlarında seçim heyecanı gözlenmiyor. Avrupa çapında gerçekleştirilen ilk seçim anketi de seçme hakkına sahip Avrupalılar’ın yarısının sandık başına gitmeyeceğini ortaya koydu. DW Brüksel temsilcisi Bernd Riegert’in haberi...

https://p.dw.com/p/AbFz
Avrupa ülkelerinde, seçmenler AP seçimlerine ilgi göstermiyor...
Avrupa ülkelerinde, seçmenler AP seçimlerine ilgi göstermiyor...Fotoğraf: AP

Avrupa’nın tarihinin en büyük genişlemesini kutlamasının üzerinden daha bir ay geçmişken seçmenlerde görülen bu ilgisizlik dikkat çekici. Avrupa Parlamentosu doğrudan seçimlerinin ilk gerçekleştirildiği 1979 yılındaki rakamlar şimdiki politikacılar için sadece bir hayal. O zamanlar Almanlar’ın yüzde 65’i sandık başına giderek oy kullanmıştı. Kamuoyu araştırmaları enstitüsü Gallup’un anketine göre, bu ayki seçimlerde ise oy kullanacakların oranı yüzde 50’yi zor buluyor.

25 üyeye genişleyen AB’de ülkeler arasındaki farklılıklar çok büyük. En fazla oy kullanması beklenenler Belçikalılar. Çünkü aynı tarihlerde Belçika’da yerel seçimler de yapılacak. Belçikalı seçmenlerin üçte ikiden fazla bir bölümü Avrupa Parlamentosu seçimleri için de oy kullanacak.

Seçime katılımın en düşük olacağı ülke ise ankete göre Çek Cumhuriyeti. Yeni AB üyesi ülkede seçmenlerin sadece yüzde 20’si sandık başına gitmeye kesin kararlı. Almanya ise yüzde 42’lik oranla listenin ortalarında bulunuyor. Bu, Almanya’da seçime katılım oranında beş yıl öncesine göre yüzde 3’lük düşüş anlamına geliyor.

Seçime katılım kararı

Seçime katılım kararında Avrupa ortak anayasası gibi Avrupa’yı ilgilendiren siyasi konuların önemli bir rol oynamadığı görülüyor. Ankette seçimlerde oy kullanmak istediğini belirtenlerin yüzde 70’ten fazlası için, istihdam ya da teröre karşı savunma gibi kendi ülkelerini ilgilendiren konular önem taşıyor.

Gerçekten de Avrupa parlamentosu seçim kampanyaları pekçok ülkede muhalefet ile iktidar partileri arasında bir iç politik yarışa dönüşmüş durumda. Örneğin, Almanya’da muhalefetteki Hristiyan Birlik partileri, Türkiye’nin AB üyeliğini malzeme yaparak Başbakan Gerhard Schröder’in politikalarını eleştiriyor.

AP'nin işlevi

Seçimlerde oy kullanmayacağını belirtenlerin en sık gösterdikleri gerekçe, 732 sandalyeli parlamentoda kendi oylarının birşey değiştirmeyeceği yönünde. Berlin Hür Üniversite’den siyaset bilimci Oskar Niedermeyer seçmenlerin bu yaklaşımlarında haklı olduklarını belirtiyor.

Çünkü Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonucu Brüksel’deki güç dengelerini değiştirmeyecek. Avrupa Parlamentosu’nun ne bir hükümet oluşturma, ne de kurulan bir hükümeti etkili bir şekilde denetleme yetkisi var.

Seçmenler Avrupa hakkında bilgisiz

Ankete katılan seçmenlerin çoğu Avrupa hakkında çok az bilgi sahibi olmaktan şikayetçi. Sadece yüzde 37’lik kesim seçim tarihini kesin olarak söyleyebiliyor. AB’nin 1 Mayıs’tan itibaren 25 üyeden oluştuğunu bilenlerin oranı ise sadece yüzde 40 civarında.

Buna rağmen ankete katılanların yüzde 77’lik bölümü ülkelerinin AB üyesi olmasının ‘iyi bir şey’ olduğuna inanıyor. Ancak bu Avrupa milletvekillerini teselli etmeye yeterli değil. Genel ve yerel seçimlere katılım oranı yıllardır düşüş eğilimini sürdürüyor. Ve bu sadece vatandaşların oy kullanma tembelliğinden kaynaklanmıyor.