110511 EU Außenpolitik Ashton

Avrupa Parlamentosu'nda dün ( 11.05) AB'nin dış politikası masaya yatırıldı ve sert tartışmalar yaşandı. Dış politik gelişmelerde yetersiz kalmakla suçlanan AB'nin Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Avrupa Parlamentosu'nda eleştirilere yanıt vermek zorunda kaldı. Ashton, AB'nin bölgede uzun vadeli düşünerek davranması gerektiğini söyledi:

"Avrupa'daki deneyimlerimiz bize gerçek demokrasilerin hoşgörü, barış ve refahın temeli olduğunu öğretiyor. Kuzey Afrika ve Arap dünyasında bu hedefe hemen ve kolay ulaşılmayacak. Ancak köklü bir demokrasinin tesis edilmesi, bu hedefe ulaşmanın tek yoludur. Deneyimlerimizle anladık ki demokrasi yolunda ilerlemek isteyen tüm ülkelerin yardım talebine yanıt vermeliyiz.“

AB'ye güven azaldı

Libya şimdilik demokrasiden çok uzak görünüyor. Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, iç savaşın yaşandığı Libya’nın Bingazi kentinde bir büro açacakları bilgisini verdi. AB bu yolla isyancıların kontrolünde olan Bingazi’de Ulusal Geçiş Konseyi’ne destek vermeyi planlıyor. AP'deki Sosyal Demokratların Grup Başkanı Martin Schulz, Libya’da AB’ye olan güvenin çoktan kaybedildiğini söyledi:

"Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Belçika, isyancılarla savaşan Sayın Kaddafi’nin ordusuna başlıca silah tedarik eden ülkeler. Bu, Avrupa’nın ihtiyacı olan güvenilirliğini zedeliyor.“

AP’nin gündeminde Filistin - İsrail anlaşmazlığı da vardı. Catherine Ashton, Filistin’de El Fetih ile Hamas’ın uzlaşmasının İsrail'le canlandırılmaya çalışılan barış süreci için de iyi bir fırsat yarattığını kaydetti. Ashton ayrıca tarafların artık harekete geçmesi gerektiğine dikkat çekti:

"Ben İsrail’in Filistin’e ait vergi gelirlerini aktarması gerektiğini düşünüyorum. Çok açık söylüyorum: Hamas’a karşı tutumumuz değişmemiştir. İsrail’in güvenliği hepimiz için kilit konu olmaya devam ediyor.“

Diğer yandan AB, Hamas'ı bir terör organizasyonu olarak görüyor. Hamas'a şiddetten vazgeçmesi çağrısı yapan Ashton, Hamas'tan İsrail'in var olma hakkını tanımasını istedi.

Esad'a yaptırım uygulansın!

AP'de Suriye'nin durumu da değerlendirildi. AB, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın bazı akrabaları da dahil olmak üzere 13 üst düzey güvenlik ve hükümet yetkilisine yaptırım kararı almıştı. Ancak AP'de yaptırım uygulanacaklar listesinde Beşar Esad'ın yer almaması eleştirildi. Ashton'ın, Esad'a muhaliflere karşı tutumunu değiştirmesi çağrısında bulunması da milletvekillerini yatıştırmadı. Belçikalı liberal politikacı Guy Verhofstadt, Esad’ı dünyadaki en zorba diktatörlerden biri olarak tanımladı ve alınan yaptırım kararlarını "gülünç" olarak nitelendirdi:

"Sayın Ashton, o halde siz de AB'nin Esad ailesini bir daha asla Suriye halkının temsilcisi olarak kabul edilmeyeceğini, yaptıklarının hesabının sorulacağını söyleyin. Suriye’deki insanlar bizden bugün bu mesajı bekliyor, yarın değil, bugün!“

AP'deki tartışmalarda Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'a destek verenler de oldu. Bazı milletvekilleri 27 üye ülkenin uzlaşmasının güç olduğuna dikkat çekerek, bir tek ülkenin karşı çıkması halinde yaptırımların önlenebildiğine dikkat çektiler. Hür Demokrat milletvekili Alexander Graf Lambsdorff da AB'nin Suriye gibi pek çok konuda uzlaşamadığını söyledi:

"Libya örneğini ele alalım: Önce İtalya yaptırımları bloke etti, sonra Fransa hiç kimseye danışmadan Bingazi’de kurulan Ulusal Geçiş Konseyi’ni tanıdı, Almanya da Güvenlik Konseyi’ndeki karar tasarısının oylamasında çekimser oy kullandı. Siz, Ashton, bu konuda hiç bir şey yapamazsınız! Avrupa’nın imajı olumsuz.“

© Deutsche Welle Türkçe

Hasselbach, Christoph / Çeviri: Deniz Eğilmez

Editör: Hülya Köylü