1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Arı ölümleri kaygılandırıyor

Jesse Polaczek17 Mart 2007

Arıların, Kuzey Amerika’daki sır dolu ölümleri, biyologlar ve çiftçilerin başını ağrıtıyor. Arıların yüzde 70’inin iz bırakmadan yok olması, tarımı da olumsuz etkiliyor.

https://p.dw.com/p/AaGB
Kitlesel arı ölümleri dünya genelinde yayılıyor
Kitlesel arı ölümleri dünya genelinde yayılıyorFotoğraf: AP

Konumuz arılar ve çiçekler arasındaki eski hikaye. Arıların çiçeklerin polenlerini taşıyarak bitkilerin döllenmelerini sağlaması doğal yaşamın vazgeçilmezi. Arılan bu işlevleri ile aynı zamanda çiftçilerin iyi mahsül toplamalarını ve bizim de taze bir elma ya da lezetli bir armutun keyfini çıkarmamızı sağlıyor. Ancak son yıllarda tüm dünyada görülen kitlesel arı ölümleri, gelecekte insan-hayvan ve bitki arasındaki dengenin önemli bir parçası olan bu görevi kimin yerine getireceği sorusunu ortaya attı. Arıların kitlesel ölümü son haftalarda Almanya’da da görülmeye başlandı.

Tarım ilaçlarının etkisi

Brandenburg’dan arıcı Günther Jesse arıların ölümünü tarım ilaçlarına bağlıyor. Jesse, „Karşılaştığımız bu durumun nedeni, Rendal ya da diğer aşırı güçlü bitki koruma ilaçlarının kullanımına bağlı olabilir. Böyle giderse önümüzdeki Mayıs ayında tek bir arımız bile kalmayabilir“ diye konuşuyor.

Ancak arılarla ilgili araştırma yapan bilimadamları Almanya’da arıların azalmasında zehirli maddelerin tek neden olmadığını düşünüyor. Sıcak kışlar ve kuru yazlar tarım zararlılarının sayısının artmasına neden oluyor. Berlin Hür Üniversitesi’nden arı uzmanı Benedikt Polaczek, „Bence son yıllarda arı topluluklarının kitlesel ölümünün asıl nedeni Varroa ve uyuz böcekleri“ değerlendirmesini yapıyor.

Arı toplulukları azalıyor

İster nedeni zehir içeren ilaçlar olsun isterse parazitler, arı toplulukları azalıyor ve bunun sonuçları var. Polaczek, „Arı topluluklarımız azalırsa meyvalarımız da azalır. Örneğin arıların olmadığı zamanlarda elma mahsülümüz yüzde 20-30 ile sınırlı kalıyor“ sözleriyle sonuçları sıralıyor.

Arıların ölümü arıcıları da etkiliyor. 1990lı yıllarda arıcılık yapanların sayısının bugüne göre dört kat olduğunu belirten Günther Jesse, akşamları arı sokması ile evine gitmek zorunda kalsa da arılardan vazgeçmek istemiyor. Jesse, „Her zaman söylendiği gibi ‚arıcılık ölmedi’ ama şu anda ‚arıcıların’ ölüm kalım mücadelesi yaşadığını söyleyebilirim“ diye konuşuyor.