1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

200410 Frauen Zwangsarbeit

21 Nisan 2010

Körfez ülkelerinde ev hizmetlisi olarak toplam 1,5 milyon kişi çalışıyor. Sivil toplum örgütlerinin girişimlerine rağmen kötü muamele, taciz ve hak ihlalleri günlük hayatın bir parçasını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/N1hb
Fotoğraf: AP

“Ben işimle meşguldüm. Çamaşırları asmak için dördüncü kata çıkmıştım, evin hanımının beni oraya kadar takip ettiğinden habersizdim. Onu ne gördüm, ne de beni gizlice takip ettiğini fark ettim. Birinin arkadan gelip beni balkondan atacağı aklımın ucundan geçmezdi. Anlıyor musunuz? Aniden beni ittiğini hissettim ve birkaç kaç saniye içinde kendimi yerde buldum. En feci olanı ise beni ittikten sonra ‘geber, geber’ diye bağırmasıydı. Tanrı beni korudu, şans eseri havuza düştüğüm için bugün hala hayattayım.”

26 yaşındaki Kenyalı Fatma bu anı hiç unutmuyor. Bu olay sonucu sakat kalan Fatma, ömür boyu bakıma mahkûm. Fatma şu anda ailesinin desteği ile yaşamını sürdürebiliyor. Bundan bir yıl önce daha iyi bir gelecek umuduyla ülkesinden ayrılan ve çalışmak üzere Suudi Arabistan'a giden Fatma, o günlerde ailesine de mali yardımda bulunabileceği umudunu taşıdığını söylüyor. Bu umutlar kısa bir süre sonra yerini tedavi masraflarının nasıl ödeneceği sorusuna bırakmış. Fatma, artık ailesine bakamadığı için suçluluk duyduğunu söylüyor ve “Genelde uyuyamıyorum. Ailemin yanına geri döndüğümden beri küçük bir çocuk gibiyim. Zaten yoksul olan aileme daha fazla yük olduğumu hissediyorum. Bu bana büyük acı veriyor" diyor.

İlk başta Suudi Arabistan’da öğretmen olarak çalışabileceğini düşünen Fatma Athman, Kenya’daki bir iş bulma ajansına başvurmuş. Suudi Arabistan havaalanında bu ajansın bir çalışanı tarafından karşılanan Fatma’nın pasaportu hemen elinden alınmış. Fatma, o anda hizmetçi olarak çalışmaya zorlanacağını anlamış, üstelik herhangi bir ücret almadan… Fatma, her gün 18 saat çalıştığını, bazen uyumaya dahi vakti kalmadığını anlatıyor. Yanında çalıştığı aileden şiddet görmesi, cinsel tacize maruz kalması ise cabası…

İnsan hakları savunucularının talebi

İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch’un verilerine göre, Suudi Arabistan’da yaklaşık 1,5 milyon kadın hizmetçi olarak çalışıyor. Örgüt, yaklaşık 900 bin kadının benzer, hatta daha kötü koşullarda çalıştırıldığına dikkat çekerek, Riyad hükümetinden konuyla ilgili yeni yasal düzenlemeler talep ediyor. Zira şu anda ev hizmetlileri iş hukuku kapsamında değil. Dolayısıyla bu işçilerin iş mahkemelerine başvuru hakkı da yok. Örgütten Christoph Wilcke, şöyle konuşuyor:

“Ev hizmetlilerinin sorunları sadece Suudi Arabistan’a özgü değil, dünyanın pek çok yerinde görülüyor. Ancak özellikle Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Körfez ülkelerinde bu soruna daha sık rastlanıyor. Bölgedeki en büyük ülke olan Suudi Arabistan ev hizmetlilerine en az hukuki koruma sağlayan ülkelerden.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Suudi Arabistan’da evlerde çalışan hizmetlilere yönelik yaklaşımın, kısmen kölelik sınırına dayandığını belirtiyor. Zira ‘sponsor ilkesi’ adı verilen bir uygulama, yabancı hizmetçi çalıştıran ailelere onların pasaportlarına el koyma hakkı tanıyor. Dolayısıyla hizmetçiler ailelerin izni olmadan ne ülkeden ayrılabiliyor, ne de yeni iş arayabiliyor. Çoğu okuma-yazma bilmeyen bu kişiler, haklarından da bîhaber. Üstelik yurt dışından getirilen bu kadınların eğitim seviyesi de yüksek değil ve Arapça da bilmiyorlar. Bu da bölgedeki insan hakları savunucularının daha yapacak çok işi olduğunu gösteriyor.

Frauenhandel
Fotoğraf: Barbara Cöllen / DW
Zwangsheirat - gebundene Hände
Fotoğraf: Ingrid Meyerhöfer


© Deutsche Welle Türkçe

Nancy Wayua / Çeviri: Başak Özay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu