1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Arnavutluk'taki gerilim endişelendiriyor

23 Ocak 2011

Arnavutluk’ta üç göstericinin öldüğü hükümet karşıtı protestoların ardından gerginlik sürüyor. Ölümlerden birbirini sorumlu tutan hükümet ve muhalefet, yandaşları ile birlikte yeniden sokaklara çıkmaya hazırlanıyor.

https://p.dw.com/p/101Iu
Arnavutlar ölenlerin arkasından yas tutuyorFotoğraf: AP

Arnavutluk’ta 2009 yılı Temmuz ayında yapılan meclis seçimleriyle başlayan ve 18 aydır süren gerilim tırmanıyor. Cuma günü Sosyalist muhalefetin düzenlediği hükümet karşıtı gösteride üç gösterici öldü, biri ağır onlarca kişi yaralandı. Ölen üç göstericiden ikisinin cenazelerinin kaldırıldığı pazar günü ise ülkede matem havası ve sessizlik hakimdi.

Ancak uluslararası topluluktan gelen tüm itidal çağrılarına rağmen gösteriler bu hafta da sürecek. Başbakan Sali Berişa tüm vatandaşları çarşamba günü düzenlenecek mitinge katılmaya çağırdı. Sosyalist Parti lideri ve Tiran Belediye Başkanı Edi Rama da cuma günü başkent Tiran’da hükümeti protesto için büyük bir gösteri düzenleneceğini açıkladı.

Karşılıklı suçlama

Cuma günü gösterilere şiddet karışmasından iki taraf da birbirini sorumlu tutuyor.

Ausschreitungen in Albanien
Fotoğraf: AP

Muhalefet yanlısı medya, hükümet binalarından askerlerin göstericilerin üzerine ateş açtığını gösteren görüntüler yayımlarken, hükümet yanlısı medyada da polisi çatışmaya kışkırttıkları gerekçesiyle 113 göstericinin gözaltına alınışı ve belinde tabanca bulunan bir göstericinin görüntüleri öne çıkarılıyor.

İtidal çağrıları

Uluslararası topluluktan ise itidal çağrıları yükseliyor. AB, ABD ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın Tiran’da yayımladığı ortak bildiride, ‘şiddet ve aşırı güç kullanımının hiçbir şekilde mazur gösterilemeyeceği’ belirtilerek, şiddetten kaçınılması çağrısında bulunuldu.

Alman Sosyal Demokrat Parti Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Gernot Erler, Arnavutluk’ta yaşananlardan büyük şaşkınlık duyduğunu belirterek, yaşananların, ülkenin AB perspektifi için yararlı olmadığını vurguladı.

Erler, "Arnavutluk'tan gelen görüntü ve haberler, sadece Avrupa açısından sorunlu olmakla kalmayıp, Arnavutluk’un kendi prestiji açısından da sorun teşkil etmektedir. Bu nedenle tüm taraflara gerilimi düşürme kültürü içine girmeleri çağrısında bulunuyor, bunu umuyorum. Şu an buna ihtiyaç var. Çağrım hem resmi makamlara ve hükümet temsilcilerine hem de muhalefetedir. Arnavutluk’ta başka trajedilerin yaşanmasını önlemek için gerilimi tırmandırma ve şiddet yolundan geri dönülmesi gerek. Bu durum, Avrupa perspektifi açısından ülkenin gelecekte izleyeceği yolda daha büyük sorunlara yol açabilir” dedi.

Ausschreitungen in Albanien
Sosyalist Parti lideri Edi RamaFotoğraf: AP

AB süreci tehlikede

Muhalefet, Arnavutluk’ta 2009 yılı temmuz ayında yapılan meclis seçimlerinin sonuçlarını tanımamış, meclisi ve planlanan reformları bloke etmişti. Ülkede 1991 yılında katı komünist rejimin devrilmesinin ardından seçimlere sık sık şiddet ve hile iddiaları karışmıştı. 2009 yılında NATO üyesi olan Arnavutluk, AB üyeliği için çaba harcıyor.

Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı’nda ‘Batı Balkanlar’ araştırma grubunun eski başkanı Dr. Franz-Lothar Altmann, gerilimin yatıştırılmasında siyasete önemli rol düştüğünü belirterek “Bu noktada AB’nin de şunu açıkça söylemesi gerek: Siz Arnavutlar ve siz Arnavut politikacılar aslında AB yolunda ilerlemek istiyorsunuz. Ama bu tür söylemler temelde çok olumsuz bir izlenim yaratıyor” diyor.

Batı ülkelerine uyarı

Başbakan Berişa, muhalefet lideri Edi Rama’yı darbe girişimiyle suçluyor, Rama da Berişa’yı gerilimin tırmanmasından sorumlu tutuyor. Balkanlar uzmanı Altmann, Batı'nın nasıl bir politika izlemesi gerektiği konusunda şunları söylüyor:

“Batılı temsilciler Berişa ve Rama’yı müzakere masasına oturtmaya çalışmalı ve bu görüşme sonucu kamuoyuna şu ortak mesaj verilmeli: Çatışma doğru bir yol değil. Şimdi ülkedeki havayı yumuşatmaya çalışacağız. Ama bunun için iki liderin de katılımı gerekiyor. Bir yanda seçimlere hile karıştırıldığı suçlamalarının üzerine gitmeyi sürekli reddeden Berişa ve diğer yanda partisiyle birlikte, açıkça söylemek gerekirse pek de demokratik olmayan, bu tür protestolara başvuran Rama. Meclis’in kuşatılması gibi metotları düşündüğümüzde bunlar hiç de yerinde yöntemler değil.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Köylü