1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa-Afrika Zirvesi sona erdi

30 Kasım 2010

Libya'nın başkenti Trablus'ta düzenlenen 3'üncü Avrupa-Afrika Zirvesi sona erdi. İki kıta arasındaki ekonomik işbirliği ve Afrika'dan Avrupa'ya gelen yasa dışı mülteci akımının durdurulması, zirvenin başlıca konularıydı.

https://p.dw.com/p/QM9i
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Libya lideri Muammer Kaddafi, yaklaşık 80 ülkenin devlet ve hükümet başkanları ile üst düzey yöneticilerinin katıldığı Avrupa-Afrika Zirvesinin açılış konuşmasında Avrupalılara net mesajlar verdi:


''Biz Afrikalıların iki seçeneği var: Birincisi Avrupalı komşularımız ve dostlarımızla eşit koşul ve temellerde işbirliği yapmak. Zira biz zengin bir kıtayız, hammaddelerimiz, imkânlarımız var. Avrupalılar bizi geçmişte boşuna sömürge altına almadı. Ama eğer Avrupalılar ile işbirliği yürümezse, o zaman başka seçeneklerimiz var, tıpkı Avrupalıların da yaptığı gibi yönümüzü Latin Amerika'ya, Kuzey Amerika'ya, Çin, Hindistan ya da Rusya'ya çevirebiliriz.''

Zirvede Almanya'yı temsil eden Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Kaddafi'nin işaret ettiği Çin ve Latin Amerika gibi Avrupa'ya rakip bölgeler konusunda şunları söyledi:

"Başka bölgelerden ülkelerin de Afrika ile ilgilenmesi ve burada faaliyete geçmesi çok doğal. Biz Almanların Afrika'daki varlığımızla ilgili felsemiz ise daha farklı: Biz gidip, yatırım yapıp, kazancı cebimize koyup geri dönmüyoruz. Aksine biz gidip ortaklıklar kuruyor, kalkınmaya katkı sağlıyor, iki tarafın da çıkarına uzun vadeli bir yol izliyoruz. Almanya'nın Afrika'daki varlığı, belirli ekonomik başarılar sözkonusu olduğunda kısa vadeli, ancak karşılıklı fayda açısından uzun vadelidir.''

Yasadışı göçün durdurulması

Zirvenin en önemli gündem maddelerinden biri ise Avrupa'ya kaçak göç akınının durdurulmasına yönelik işbirliğiydi. Libya lideri Kaddafi, Avrupalıların kaçak göçle mücadelede Libya'ya mali ve teknik destek sağlamaması durumunda, kaçak göçe karşı mücadeleyi derhal sona erdireceklerini belirtti ve "O zaman 'Hrıstiyan beyaz' Avrupa, 'siyah' olacaktır" dedi. Kaddafi, kuzey Afrika sahillerinin denetimi için AB'den yıllık 5 milyar euro talep etti.

Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle, Kaddafi'nin bu talebi ile ilgili şunları söyledi:

''AB, daha kısa bir süre önce 50 milyon euroluk bir kaynağı onayladı. Bu kaynak, kaçak göçün engellenmesi ya da yönlendirilmesi için öngörüldü.  AB böylece önemli bir katkı sağladı ve bu karar daha Ekim ayında alındı. Yani iyi bir yoldayız.''

AB ile Libya arasında bu konuda 2008 yılından beri yürütülen müzakerelerin ardından Ekim ayında bir anlaşma imzalanmıştı. Anlaşma, Libya'nın Afrikalı mülteciler, insan ticareti ve kaçakçılığa karşı mücadele ederek Avrupa'nın güney deniz sınırını güvenceye alması karşılığında Kaddafi'ye 50 milyon euroyu aşkın maddi destek sağlanmasını öngörüyordu. Sudan, Nijerya ya da Somali gibi ülkelerden gelen  mültecilerin yüzde 80-90'ı Libya üzerinden Avrupa'ya kaçmaya çalışıyor.

Birçok Afrika ülkesi ticaret anlaşmasını protesto etti

AB ile Afrika ülkeleri arasında ticaret konusundaki anlaşmazlıklar da zirvede gündeme damgasını vurdu. Senegal ve Güney Afrika başta olma üzere bazı ülkeler, AB'nin uzlaşılmasını hedeflediği ticari işbirliği anlaşmasını protesto etti. Afrika ülkelerinin yöneticileri, bir ticari anlaşmaya daha imza atıp kendi ekonomilerine zarar vererek, tekrar Avrupa'nın yardım paketlerine muhtaç olmayı istemediklerini söylediler.

Zirvede dikkat çeken bir başka nokta da Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in katılmamasıydı. Bazı Afrika ülkeleri, bir skandal çıkmaması için Ömer El Beşir'e Trablus'a gitmemesi telkininde bulunmuştu. Çok sayıda Batılı ülke temsilcisi de Beşir'in katılması durumunda zirveyi terkedecekleri tehdidinde bulunmuştu. Zira Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Ömer El Beşir hakkında soykırım ve savaş suçları nedeniyle tutuklama kararı bulunuyor.


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Başak Demir (DW, Ajanslar)

Editör: Beklan Kulaksızoğlu