1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa-Akdeniz Ortaklığı gelişiyor

Bernd Riegert / DW1 Haziran 2005

AB Dönem Başkanlığı’nı yürüten Lüksemburg’ta dün biraraya gelen “Avrupa-Akdeniz Ortaklığı”na bağlı ülkelerin dışişleri bakanları, bugüne kadar yaptıkları çalışmaların bilançosunu çıkarttılar. Bakanlar, bu bölgedeki ülkelerin işbirliğini arttırması konusunda görüş bildirdi. DW Brüksel Bürosu’ndan Bernd Riegert’in haberi...

https://p.dw.com/p/Aap5
Avrupa ve Akdeniz Ortaklığı'na dahil ülkelerin temsilcileri Lüksemburg'ta buluştu
Avrupa ve Akdeniz Ortaklığı'na dahil ülkelerin temsilcileri Lüksemburg'ta buluştu

Bundan tam 10 yıl önce İspanya’nın Barcelona kentinde, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerle “Barcelona Diyaloğu” adlı bir süreç başlatıldı. AB, Barcelona sürecindeki ekonomik gelişmelerin büyük ölçüde başarılı olduğu görüşünde. Nitekim, Tunus, Fas, Ürdün, Mısır ve İsrail arasında serbest ticaret anlaşmaları bulunmakta. Diğer ortak ülkelerden Cezayir, Lübnan, Suriye, Filistin Özerk Yönetimi ve Türkiye ile de anlaşmalar imzalandı, ancak bunların sadece parlamentolardan onay alması gerekiyor. Böylece, 1995 yılında Barcelona’da dile getirilen, 2010 yılına kadar tüm Akdeniz’i bir serbest ticaret bölgesine dönüştürme hedefine ulaşılmış olacak.

Akdeniz bölgesi için Avrupa Birliği önemli bir partner konumunda. Avrupalılar açısından asıl önemli olan ise Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin birbirleriyle ekonomik işbirliğini yoğunlaştırmaları. AB Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da toplantıda işbirliğinin önemine değinerek “Güney ülkeleri arasındaki işbirliği dinamizm kazanırsa, ortaklığımız daha iyi düzeye gelebelir. Güneyde ortak bir pazar oluşturamazsak, bugüne kadarki tüm çabalarımız etkisini gösteremez” diye konuştu.

Bu arada, Avrupa Birliği ile Barcelona Projesi üzerinden bağlantısı olan Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin demokratikleşme ve liberalleşme umutları kısmen gerçekleştirildi. Dolayısıyla İsrail ile Türkiye dışında bu ülkelerin hiçbirinde işleyen bir demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Ancak Suriye birliklerinin çekildiği Lübnan’da yapılacak genel seçimlerin nispeten özgür bir ortamda yapılacak olması, AB tarafından olumlu olarak nitelendiriliyor.

“Barcelona Forumu” projesi

Bu bağlamda AB, bu ülkelerle siyasi diyaloğu, dışarıya açılım ve terörle mücadele çerçevesinde yoğunlaştırma amacında. Barcelona Projesi bu konuda son olarak bir çalışma programı hazırlamış durumda. Ortadoğu sorununa da değinen AB Dönem Başkanı Lüksemburg’un Dışişleri Bakanı Jean Asseborn da “Siyaset ve güvenlik konuları kapsamında başlattığımız diyalog yoğunlaşıyor ve bu diyalog vasıtasıyla daha iyi sonuçlar almayı ümit ediyoruz. Bu çerçevede İsrail-Filistin anlaşmazlığına kapsamlı bir çözüm bulunması, temel öneme sahiptir” diye konuştu.

Barcelona Forumu, ABD’nin Ortadoğu politalarına alternatif olarak düşünülmüş bir proje. Zira, bu projede çalışan tüm bakanlar aynı haklara sahip ortaklar olarak birbirleriyle diyalog içine girebiliyorlar. Şiddete başvurmamaları kaydıyla İslami gruplarla da bağlantı kurulması planlanıyor.

AB, bölgede İsrail ve Filistin’in iki bağımsız devlet olarak var olmasından yana atılacak her adımı destekliyor. Lüksemburg’taki bulaşmaya katılan ülke temsilcileri, İsrail ve Filistin tarafına, varılan ateşkese uymaları çağrısında bulundu ve İsrail’in Batı Şeria sınırındaki duvarın ve Yahudi yerleşimciler için konut inşaatının genişletilmesine son verilmesini talep etti.