1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınında Almanya seçimleri

28 Eylül 2009

Almanya’daki genel seçimler, bugünkü Avrupa basınının da başlıca gündem konusunu oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/Jqda
Fotoğraf: AP

Kopenhag’da yayımlanan Jyllands Posten gazetesi, Merkel’in zaferinin Avrupa için iyi bir haber olduğu yorumunda bulunuyor:

“Sıkıcı bir seçim döneminin ardından, Alman siyasetinde taşları yerinden oynatan dramatik bir sonuç ortaya çıktı. Büyük halk partileri tarihin en acı sonuçlarını yaşarken kanatlardaki partiler oylarını artırdı. Başbakan Angela Merkel güçlendi ve Sosyaldemokratlar ile yürüttüğü belirsizliklerle dolu koalisyon yerine liberallerle tam sağ merkez bir koalisyona kavuştu. Şimdi ekonomi motoru yakıtına kavuşacak ve bundan tüm Avrupa yararlanacak.”

Varşova’da yayımlanan Wyborcza gazetesi ise seçim sonuçlarını Merkel için ‘acı bir yenilgi’ olarak değerlendiriyor:

“Hristiyan Demokrat Birlik partisinin oyları yüzde 30’ları fazla aşamadı. Bu, parti tarihinin en kötü sonuçlarından biri. Merkel içinse kişisel olarak bir hayal kırıklığı. Koltuğunu korumasına rağmen dört yılda partisine yeni seçmen kazandıramadı. Bunun suçu ise renksiz, pasif geçen bir seçim dönemi ve Merkel’in Sosyaldemokrat rakibi Steinmeier’e saldırmadaki isteksizliğiydi. Sosyaldemokratlarla aralarında program olarak da büyük farklılıklar yoktu. Bu nedenle pekçok Alman seçmen, kriz döneminde Hür Demokratlar’ı daha iyi bir çözüm olarak gördü. Kurulacak hükümetin istikrarı yakalama şansı var. Bu önemli de. Çünkü Almanlar’ı kötü bir dönem bekliyor.”

Viyana’da yayımlanan Der Standard gazetesi ise Hür Demokrat Parti lideri Guido Westerwelle’nin seçimlerden büyük güç kazanarak çıktığına dikkat çekiyor ve ekliyor:

Westerwelle, Merkel’in eski Sosyaldemokrat ortakları Steinmeier ve Müntefering’den çok daha iddialı ve yaman bir ortak olacaktır. Liberaller, seçim kampanyalarının merkezine oturttukları vergi indirimi vaadini yerine getirmek için tüm gücünü kullanacaktır.”

Yine Avusturya’dan Die Presse ise Merkel’in reformcu Başbakan olarak öne çıkma şansını geçtiğimiz dört yılda boşa harcadığını, önümüzdeki dönemde küçük adımlar dışında icraat göstereceğini beklemediğini belirtiyor.

Hollanda’dan Algemeen Dagblad gazetesi de yeni koalisyonun hareket alanının kısıtlı olacağını savunuyor yorumunda.

“Borsa ve bankaların temelden sarsıldığı bir dönemde Almanya'da Hristiyan Birlik-Sosyaldemokrat koalisyonu Avrupa için önemli bir avantaj oldu, istikrar ve güven sağladı. Ancak iki partinin birbirine güvenmediği de gayet açık belliydi. Yüksek kamu borçları ve artan işsizlik göz önüne alındığında Başbakan Merkel ve yeni koalisyon ortağı liberallerin fazla bir hareket alanı yok. Buna rağmen vergi indirimi vaatleriyle beklentiler yaratılıyor. Asıl önemli soru ise Almanya’nın krizin tam ortasında böyle bir adımı kaldırıp kaldıramayacağı.”

Fransız Liberation gazetesinin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Kriz, neoliberalizmin sonunun geldiğini gösterdi. Ancak seçimleri liberaller kazandı. Bu Almanlar’ın aydınlatması gereken bir paradoksu. Merkel, piyasaların zaferi için savaşan Hür Demokratlarla birlikte, ekonomide çok daha liberal politikalara yönelecektir. Liberalizmi durdurmak içinse Almanya ve diğer ülkelerde birleşik, inandırıcı bir sol cephenin oluşması gerekiyor. Alman Sosyaldemokratlar kendilerini yenilemeyi başaramadı.”

İtalyan La Repubblica gazetesi ise Sosyaldemokratlar’ın haksız yere cezalandırıldığı yorumunda bulunuyor:

“Seçim sonuçları, Alman sosyaldemokrasisi ve Avrupa solu için çok acı. Yüzde onu aşkın oy kaybı, merkez sağ ile dört yıllık koalisyon için ödenen bedeldir. Ancak diğer yanda büyük koalisyonun ülkeyi kriz döneminde ayakta tutma çabası gözönüne alındığında seçmenin verdiği ceza pek de adil değil. Alman sosyaldemokratlar hükümette Hristiyan Demokratlar’ın sadık ortağı oldu. Ancak seçmenin kararı, bunun sadece geçici bir formül olduğunu ve öyle de kalması gerektiğini gösteriyor.”

Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da yayımlanan Dnewnik gazetesi ise seçimlerin Başbakan Merkel için bazı nahoş sonuçları beraberinde getirdiğini belirtiyor ve ekliyor:

“Hristiyan Demokratların aldıkları sonuç, liberallerin oylarındaki şaşırtıcı artış kadar belirgin değil. Liberallerin oy oranı, Merkel’in Bavyera’daki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik’in oylarını neredeyse ikiye katladı. Liberallerin lideri Westerwelle’nin oy oranı, kurulacak hükümetteki fiyatını da inanılmaz derecede artıracaktır. Westerwelle’nin yeni hükümette hem Başbakan Yardımcısı, hem de Dışişleri Bakanı olması kesin gibi.”

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu


Editör: Baha Güngör