1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa Birliği'nde bütçe kavgası

Bernd Riegert16 Aralık 2003

AB bütçesine aldıklarından daha fazla para yatıran ve aralarında Almanya'nın da bulunduğu altı ülkenin, Birlik bütçesinin 2007 – 2013 yılları arasında bugünkü düzeyde dondurulması şeklindeki talepleri AB Komisyonu başkanı Romano Prodi tarafından reddedildi.

https://p.dw.com/p/Abht
AB Komisyonu Başkanı AB bütçesinin dondurulması talebini reddetti
AB Komisyonu Başkanı AB bütçesinin dondurulması talebini reddettiFotoğraf: AP

Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, Hollanda ve İsveç hükümetleri Brüksel’den bütçenin gayrı safi yurtiçi hasılanın yüzde biri ile sınırlandırılmasını istemişlerdi. Birlik bütçesine net kaynak transferi yapan altı ülke AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’den harcamaların sıkı disiplin altına alınmasını ve 2007 – 2014 yılları arasındaki mali dönemde, tarım sübvansiyonları da dahil olmak üzere bütçe giderlerinin yurtiçi hasıla toplamının %1’ini aşmamasını önermişlerdi.

Birlik Avrupası’nın en büyük finansörü olan Almanya’nın Başbakanı Gerhard Schröder, genişlemenin getireceği ek mali külfetin sadece Birlik bütçesinden ödediğinden fazlasını alan eski üyeler arasında paylaştırılması gerektiğini söyledi. Schröder’e göre, Birlik bütçesine net transfer yapan ülkelerin yükü artmamalı, bütçeden para çeken eski üyeler ise bu paradan 2004 yılında Birlik’e dahil olacak ülkelerle birlikte yararlanmalı.

Paranın gücü

Brüksel’deki gözlemciler ise bütçe notasının hafta sonundaki anayasa anlaşmazlığına tepki gösterilmesinden başka birşey olmadığını düşünüyor. Büyük ülkeler İspanya ve Polonya gibi ortaklarına, paranın kimin cebinden çıktığını göstermek istemişlerdi. Birlik bütçesinden en çok yardım alan İspanya, hafta sonundaki devlet ve hükümet başkanları zirvesinde Polonya ile birlikte anayasa taslağının karar alma yöntemiyle ilgili bölümünü veto etmişti.

Birlik bünyesindeki güç dağılımını ilgilendiren milli çıkarların mali pazarlıklarda önemli rol oynayacağı kesin. Başbakan Gerhard Schröder ve Dışişleri Bakanı Joschka Fischer hükümetlerarası konferans sırasında böyle bir durumla karşılaşabilecekleri uyarısında bulunmuşlardı.

Ancak konu bununla da kalmayacak ve AB‘nin yönetim kademelerindeki atamalar da anayasa anlaşmazlığından etkilenecek. Devlet ve hükümet başkanları 2004’te yeni bir Komisyon Başkanı atayacaklar. Yılbaşında yürürlüğe girecek olan Nice Antlaşması‘na göre, 2004 sonundan itibaren 25 üye de Komisyon’a üye atayabilecek. Şimdiye kadar Komisyon’da ikişer üye ile temsil edilen büyük ülkerin üye sayısı bire inecek.

AB bütçesinin % 1,2 artırılması gündemde

Cumartesi günü ertelenen hükümetlerarası konferansın 2004 sonundan önce tamamlanabileceğine Brüksel’de kimse ihtimal vermiyor. O oylarda dönem başkanlığı sırası gelecek olan Hollanda, Almanya’nın itirazına rağmen, rafa kaldırılan Euro İstikrar Paktı‘nın da Avrupa Anayasası‘na alınmasında ısrar ediyor. Komisyon Başkanı Romano Prodi, bütçenin dondurulmasını isteyen ülkelere karşı çıkıyor ve on yeni üyenin Birlik bütçesinin arttırılmasını gerektirdiğini savunuyor. Mevcut anlaşmalar, 85 milyar Euro‘yu bulan AB bütçesinin 2004’de %1,2 oranında artırılmasına imkan tanıyor.

Romano Prodi, mucizelerin sorumluluk alanına girmediğini hatırlatıyor ve hafta sonundaki zirve fiyaskosuna atıfta bulunarak devlet ve hükümet başkanlarından da mucize beklenemeyeceğini söylüyor. Almanya’nın AB’ndeki temsilcisi Schönfelder entegrasyon projesini hızlandırmaya niyetli olan çekirdek ülkelerin bu yoldaki ilk adımları ilkbaharda atabileceklerini ifade ediyor. Bütçenin dondurulması yolundaki talebin sözünü ettiği adımların ilki olabileceği şeklindeki iddiaları ise geri çeviriyor.