Avrupa mültecileri tartışıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin 1,5 milyon insana kapılarını açtığını söyleyerek onlara beslenme, sağlık ve eğitim hizmetleri sağladıklarını belirtti. AB'nin ''zengin ve güçlü'' ülkelerinin şimdiye dek yalnızca 130 bin Suriyeli mülteciye kapılarını açtığına vurgu yapan Erdoğan, bu ülkelerden daha fazla yardım talep etti.

Ürdün Kralı II. Abdullah da ülkesinin şimdiye kadar 1,4 milyon mülteciyi kabul ettiğini söyleyerek bu insani krizin yoğun bir çabayla uluslararası toplum tarafından ancak birlikte çözülebileceğine vurgu yaptı. Ürdün Kralı, ''Bunun kendilerini ilgilendirmediğini düşünenler yanlış yapıyorlar. Bütün halkların güvenliği, Ortadoğu’nun kaderine bağlı’’diye konuştu.

“Tüm yük Türkiye ve komşu ülkelere bırakılamaz”

Avrupa'da somut adımlar henüz atılmamış olsa da bu krize kayıtsız kalınamayacağı bilinci hakim. Alman Hristiyan Demokrat Birlik/ Hristiyan Sosyal Birlik (CDU / CSU) meclis grubu başkan vekili Andreas Schockenhoff, DW’ye verdiği demeçte Türkiye-Suriye sınırındaki mültecilerin tüm yükünün Türkiye’ye ya da en fazla mültecinin akın ettiği diğer ülkeler olan Ürdün ve Lübnan'a bırakılamayacağını söyledi.

Avrupa’nın görevinin, insanları zorunlu göçe yönelten nedenler üzerinde durmak olduğunu vurgulayan Schockenhoff, ‘'Suriye ve Kuzey Irak'taki insanlara hayatta kalma şansları olduğunu göstermeliyiz. Ülkelerinde terörün ortadan kaldırılabileceğini bilmeliler. Hava saldırıları IŞİD’in yara alabilir olduğunu göstererek buna katkıda bulunuyor. Ancak, bunun yanı sıra tüm dünyadan yeni militanların oraya gidip bu insanları tehdit etmesinin önüne geçilmeli'' diye konuştu.

Schockenhoff bunun için de Alman yasalarının değiştirilmesi gerektiğini kaydetti. Mevcut durumda eğitim için yurtdışındaki kamplara giden teröristlerin pasaportlarına el konabildiğine, ancak bu durumun kimlik kartları için geçerli olmadığına dikkat çeken Schockenhoff, “Kimliklerin işaretlenebilmesini ve terör kamplarını ziyaret etmenin suç kapsamına alınmasını istiyoruz” dedi.

‘’Almanya acil yardım sağlamalı’’

Öte yandan Yeşiller meclis grubu dış politika sözcüsü Omid Nouripour,''Rheinishe Post’’ gazetesine yaptığı açıklamada Türkiye’nin ağır bir yükün altına girdiğini vurgulayarak, Almanya’nın Türkiye’ye acil finansal ve lojistik destek sağlaması gerektiğini söyledi. Ayrıca Nouripour’a göre, Almanya Suriye’den çok daha fazla mülteci kabul edebilecek durumda.

Federal meclis başkan vekili Claudia Roth da konuyla ilgili Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada mülteciler konusunun tüm Avrupa’yı ilgilendirdiğine ve bu konuda birlikte hareket etmenin önemine dikkat çekti.

Federal hükümet Suriye'den kitlesel göç karşısında komşu ülkelere destek için uluslararası bir konferans düzenlemeyi planlıyor. Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’in davetiyle 28 Ekim'de Berlin'de yapılacak konferansa, bölgeden aralarında Ürdün ve Türkiye’nin de bulunduğu bir çok ülkenin temsilcilerinin katılması bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW,AFP,dpa,epd/SÖ,BK