Avrupa'da iki borsa birleşiyor

Tüm olan bitenlerin sorumlusu aslında yine Amerikalılar. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Teknoloji Borsası NASDAQ geçtiğimiz hafta Londra Borsası’nı satın almak istediğini duyurunca, belli ki Paris’te ciddi endişeler doğdu. Çünkü Londra Borsası’yla NASDAQ’ın birleşmesi dört ülkeyi birleştiren Euronext Borsası’nın da rekabet yeteneğini büyük ölçüde sınırlayacak. Alman Borsası Şefi Reto Francioni bu uyarıyı daha haftalar önceden yapmıştı:

“Borsalar giderek artan ölçüde global boyutlarda faaliyet gösteriyor. Bu globalleşmeye karşın, özellikle Avrupa’da büyük ölçüde dağınık bir arz yapısı var. Bir konsolidasyon Avrupa borsa işletmecilerine, Avrupa dışından gelen, en başta da Amerikan borsa işletmecileri karşısındaki konumlarını güçlendirme ve Avrupa sermaye piyasasını yatırımcılar ve emisyoncuların gözünde çekiciliğini artırma olanağı verir.”

Planın amacı

Bunun ardında yatan mantık çok basit. Günümüzde borsalar artık sadece bir pazar yeri idarecisi değil, teknoloji sunan işletmeler olduğundan, bu hizmetlerini ne kadar büyük olurlarsa o kadar uygun fiyatla sunabiliyorlar. Bu, giderek globalleşen ticarette müşteri ve yatırımcıların artan ölçüde yüksek sesle dile getirmeye başladığı bir talep. Euronext Şefi Jean-François Theodore da bunu bildiği için, Frankfurt’a yeniden görüşmelere başlamaya hazır olduğunu bildirmesi doğal. “Çalışma model ve felsefelerimiz arasında farklar bulunmasına rağmen, bir konsolidasyonda tercih edilen ortak olduğumuzu duymak Euronext’i sevindirdi” diyen Theodore, “Bu nedenle Euronext, bu konuları tartışma önerisini selamlıyor ve yaratıcı çözümler bularak, görüş ayrılıklarını aşmak için, Alman Borsası’yla yapıcı bir işbirliği yapmak istiyor” diyor.

Frankfurt da bunu istiyor. İlk kez açıkça müzakerelerden söz ediliyor. Gözlemciler, bunun çok mantıklı olacağında birleşiyor. Çünkü Euronext’le Alman Borsası’nın birleştirilmesi, faaliyet alanının tek bir merkeze indirgenmesine ve tasarruf edilmesine yarayacak.

İki borsanın güçlü olduğu alanlar farklı

Euronext klasik hisse senedi piyasasına hakim. Orada satılan hisse senetlerinin toplam tutarı 2,9 milyar Amerikan doları. Alman Borsası’ndaysa bu rakam sadece 1,3 milyar Amerikan doları. Frankfurt’ta ise daha çok satışların gerçekleştirilmesi ve idaresinin yanısıra vadeli senetler borsası EUREX’ten para kazanılıyor. Kandi verdiği bilgilere göre, Frankfurt Borsası toplam satış ve kazançta dünya birincisi. En azından Paris, Amsterdam, Briksel ve Lizbon borsalarını birleştiren Euronext’ten iki kere daha büyük.

Bunlar bu borsalarda pay sahibi olan yatırımcılar için de önemli tezler. Independent Research analistlerinden Matthias Engelmeyer, şimdi onların da baskı yapabileceğini vurguladı:

“Hedgefond yöneticisi olarak anılan yatırımcıların birçoğunun hem Euronext, hem de Frankfurt Borsası’nda pay sahibi olduğu düşünülürse, bu bence çok gerçekçi bir perspektif. Bunlar yaklaşık olarak Euronext’te yüzde 25, Frankfurt Borsası’nda da yüzde 15 paya sahip. Bu kuşkusuz bir ağırlık. Bu büyük pay sahiplerinin Londra Borsası’nın satın alınmasını engellediği de gözönünde bulundurulduğunda, bu büyük hisse sahiplerinin bu büyük güce sahip olduğunu da tahmin edebilirsiniz.”

Fakat daha siyasi hassasiyetler var. Alman Borsası’yla Euronext arasında Aralık ayında yapılan ilk nabız yoklamaları olası bir merkezin nerde olabileceği konusundaki anlaşmazlık yüzünden kesildi.

Fransa Başbakanı’ndan bankalara çağrı

Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, fazla gizlemeye gerek de duymadan, Fransız bankalarını Fransa’nın çıkarlarını korumak için Euronext’teki paylarını artırmaya çağırdı ve Alman Borsası’yla daha somut bir görüşme tarihi ortada olmamasına rağmen bunun zamanının geldiğini ima etti.