Avrupa’da Türkiye tartışmaları alevlendi

Almanya'nın Avrupa işlerinden sorumlu Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Günter Gloser, Finlandiya’nın Kıbrıs girişiminin başarısızlığa uğramasından büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Finlandiya görüşmelerinin ardından hiçbir şey olmamış gibi davranmalarının mümkün olmadığını vurgulayan Günter Gloser, Avrupa kapısını Türkiye’ye tamamen kapatmaya niyetli olmadıklarını, ancak bunun Ankara’nın atacağı adımlara bağlı olduğuna dikkat çekti. Gloser, koalisyon ortaklarından Hristiyan Sosyal Birlik’in genel başkanı Edmund Stoiber’in “Türkiye ile müzakereler tamamen askıya alınsın” çağrısına da karşı çıktı.

Gloser şunları söyledi: “Böyle bir adım abartılı olur. Müzakerelerin daha evvelki şekliyle yürüyemeyeceği konusunda herkes hemfikir. Ancak müzakerelerin tamamen askıya alınması fikrini doğru bulmuyorum. Türkiye’ye belli sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini başka yöntemler kullanarak da ifade edebiliriz.”

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Avrupa Birliği Komisyonu’nun aldığı kararı memnuniyetle karşıladığını ve “Türkiye’ye güçlü bir mesaj verilmiş oldu” şeklindeki değerlendirmesini hatırlatan Almanya’nın Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Günter Gloser, dışişleri bakanlarının 11 Aralık'ta yapacağı toplantısında bu görüşü savunacaklarını bildirdi. Gloser, “Diğer taraftan Avrupa Birliği olarak birliğin Kıbrıs’ın kuzeyine ilişkin aldığı bazı kararları, verdiği bazı sözleri uygulamaya geçirmesini sağlamalıyız. Kıbrıs’ın kuzeyine yapılacak yardımın sürekli Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından bloke edilmesini engellemeliyiz” dedi.

“Bundan sonra Türkiye sorumlu”

Avrupa Parlamentosu Hristiyan Demokrat Grubu Başkanı Hans-Gert Pöttering de müzakerelerin kısmen de olsa dondurulması dondurulması durumunda bundan Türkiye’nin sorumlu olacağını söyledi. Türkiye’nin Batı açısından önemli bir ülke olduğuna dikkat çeken Pöttering, Ankara’ya durumu büsbütün çıkmaza sokmadan tutumundan vazgeçmesi çağrısında bulundu. Pöttering, “Türkiye’nin sergilediği tutum ne Avrupa hukukuyla ne de Avrupa kültürüyle bağdaşıyor. Avrupa Birliği’nde verilen sözlerin tutulması geçerlidir. Türkiye de bunu yapmalı ve koşulları yerine getirmelidir” dedi.

Avrupa Parlamentosu Hristiyan Demokrat Grubu Başkanı Hans-Gert Pöttering, Türkiye’ye tam üyelik yerine “imtiyazlı ortaklık” perspektifi sunulması talebinin bir kez daha doğrulandığını belirtti. Pöttering, buna karşılık Avrupa Birliği’nin de Kıbrıs’ın kuzeyine izolasyonların kaldırılması vaadini, Türkiye’nin atacağı bazı adımları dikkate alarak yerine getirmesi gerektiğini belirtti.

“AB siyasi cezadan kaçındı”

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Brüksel temsilcisi Dr. Bahadır Kaleağası ise Avrupa Birliği Komisyonu’nun sorunu teknik yönlere çekerek siyasi ceza vermekten kaçındığını söyledi.

Rumların, AB Komisyonu’nun getirdiği öneriden rahatsız olduğunu kaydeden Kaleağası, Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının önümüzdeki hafta konuyla ilgili alacakları karara değin Rumların konuyu siyasallaştırmak için çabalarına devam edeceklerini tahmin ettiğini belirtti.