1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Aygül Özkan'ın 100 günü

4 Ağustos 2010

100 günlük görev süresini tamamlayan Almanya'nın ilk Türk kökenli bakanı Aygül Özkan, görevde bulunduğu süreyi değerlendirdi. Açıklamalarıyla zaman zaman tartışma yaratan Özkan, bilançosunun olumlu olduğunu düşünüyor.

https://p.dw.com/p/ObZ8
Fotoğraf: Picture alliance/dpa

Almanya’da ilk Türk kökenli bakan olarak büyük ses getiren Aygül Özkan, görev süresinin 100 gününü ardında bıraktı. Ancak bu birkaç aylık süre zarfında, yaptığı pek çok açıklamayla da tepki çekti. Daha göreve başlamadan önce devlet okullarında haç ve başörtüsü gibi dinî sembollerin yer almaması gerektiğini söylemiş ve büyük eleştiri almıştı. Aşağı Saksonya Eyaleti'nin uyumdan sorumlu bakanı Aygül Özkan, temmuz ayının sonunda da “medya sözleşmesi” önerisiyle tartışmalara sebep oldu.

Özkan, Aşağı Saksonya Eyaleti basın kuruluşları genel yayın yönetmenlerine gönderdiği e- postayla, kurumlarının uyum ve kültürel zenginliğe duyarlı haberler yaparak, uyum sürecine destek vermeleri çağrısında bulunmuştu. Ancak Özkan, yaptığı çağrının yanı sıra, basın mensuplarının taahhütlerini sunacakları bir “medya sözleşmesini” de imzalamalarını talep etmişti. Tabi bu talebe tepkiler de gecikmedi.

Özetle, Almanya tarihinde bir ilke imza atarak bakanlık koltuğuna oturan Özkan için bu 100 günlük süre çok kolay geçmedi. Peki, kendisi geçen süreci nasıl değerlendiriyor? Şimdiki Cumhurbaşkanı dönemin Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Christian Wulff’un desteğiyle bakanlığa getirilen Özkan, dpa haber ajansına verdiği demeçte bilançosunu değerlendirdi.

- 100 gündür görevdesiniz. Şu ana kadarki çalışmalarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Özkan: Bence bilançom çok olumlu. Kısa süre içerisinde yarattığım etkiden çok memnunum. Gelişmelerin nasıl olduğuna bakarsanız –Başbakan’ın değişmesi, bütçenin hazırlanması – her şey başarılı bir şekilde ilerledi. Ben insanları işimle ikna etmek istiyorum ve bu ön planda olmalı. Yani her halükarda memnunum.

- Geçen hafta önerilerinizle, hatta kendi partiniz içinde de tartışma yarattınız. Göreve başlamadan önce bu kadar zor olacağını tasavvur etmiş miydiniz?

Özkan: Her görev beraberinde bazı zorluklar getirir. Yeni bir şeye başladığınızda, ben bunu asla zor olarak tanımlamazdım. Büyük bir gözlem altında olduğumu fark ediyorum. Ancak bu ne bir yük ne de benim işimi hafifleten bir şey. Günümüzde çoğu şey çok hızlı bir şekilde abartılıyor ya da yanlış anlaşılıyor. Ancak önemli olan benim kendimi bunlarla yanıltmamak istememdir.

- Geçen haftalarda yaşadığınız zorluklardan ne tür sonuçlar çıkarıyorsunuz?

Özkan: Bazı şeyleri tartışmanın ve yeni fikirler üretmenin mümkün olması gerektiğine inanıyorum. Bu bende, biraz şansız bir şekilde ilerledi. Önemli olan diyalogun belirleyici olmasıdır.

- Bir Bakan olarak üç aylık bir süreci tamamladınız. İşe giderken ne tür duygular içerisinde oluyorsunuz?

Özkan: 100 gün içinde, sayısız insanın onayını ve desteğini aldım. Bu beni çok memnun ediyor. Göçmen kökenli Almanların siyasi açıdan sorumluluk üstlenebilip, tüm şansların kendilerine açık olması gerçeğe dönüşmeli. Buna ek olarak iyi bir başlangıç pozisyonundayız çünkü şimdi bütçe konusunun da farkındayız. Temel koşulları tanıyor, bu ve gelecek yıl başarmak istediklerimizi biliyoruz.

© Deutsche Welle Türkçe

dpa/BS/NH