1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ayrımcılığa koşullu hayır

3 Nisan 2009

Almanya'da ayrımcılıkla mücadeleyi hedefleyen "Eşit Muamele Yasası" 2006'dan beri yürürlükte. Yapılan bir araştırma ile Almanlara bu yasa hakkında ne düşündüğü soruldu. İlginç sonuçlar ortaya çıktı.

https://p.dw.com/p/HPE7

Almanya'da insanların çoğu ”ayrımcılığın haksızlık” olduğu konusunda aynı görüşleri paylaşıyor. Bu, Heidelberg merkezli "Sinus Sociovision" adlı kamuoyu araştırma şirketinin yaptığı ayrımcılık ve ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin anketten çıkan en çarpıcı sonuç.

Şirketin genel müdürü Bodo Flaig, araştırmanın sonuçlarını, "Almanlar eşit olmayan muameleye karşı çok duyarlılar, bunun temelinde adalet ve refahın herkesin hakkı olduğu düşüncesi yatıyor" sözleriyle değerlendirdi.

Federal Alman Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi yöneticisi Martina Köppen, günlük hayatta karşılaşılan bazı durumlar nedeniyle Almanların ayrımcılığa karşı bir tavır sergilediğini belirterek, "Almanların yüzde 68’i eşit muamelenin, küreselleşen dünyada rekabet açısından önemli bir avantaj olduğuna inanıyor" dedi.

Çelişkili düşünceler

Genel olarak bakıldığında, Almanlar ayrımcılığa karşı çıkıyor. Ancak, araştırma sonucunda ayrımcılığa karşı çıkartılan yasaları olumlu bulanların sayısının oldukça düşük olduğu belirlendi.

Araştırmaya katılanların sadece yüzde 15’i herkese eşit muameleden yana olduklarını ifade etti. Anketi yanıtlayanların yaklaşık yüzde 40’ı ise ayrımcılığa karşı yürütülen politikaları ”gereksiz” olarak değerlendi.

Bodo Flaig, bu çelişkinin sosyal gerçeklere işaret ettiğini belirterek, "bu noktada şöyle bir izlenim doğuyor, resmi politika, yani yasa koyucular ayrımcılıkla mücadeleyi kabul ediyorlar" dedi.

Yasa lüzumsuz

2006 yılında yürürlüğe giren ”Eşit Muamele Yasası” insanlar arasında ırkları, ten renkleri, cinsiyetleri veya dinleri yüzünden ayrımcılığa uğramasını engellemeyi hedefliyor.

Bu yasaya karşı çıkanlar, bu düzenlemeyi gereksiz, bürokratik ve etkisiz buluyor. Özellikle muhafazakâr çevreler ve orta sınıftan gelenler yasaya büyük ölçüde karşı çıkıyor.

Ancak eğitimli kesim de yasaya kuşku ile bakıyor. Siyasetin, toplum içinde zihniyeti etkileyebileceğine inanmıyorlar.

Toplumun alt sınıfı ise yasaya tam anlamıyla karşı çıkıyor ve önemli bir bölümü bu yasanın bazı gruplara haksız yere fayda sağladığını savunuyor.

Kentlerde yaşayan gençlerin çoğu ise ayrımcılığa karşı mücadele için yürütülen politikanın demokratik bir toplumda normal olduğunu ifade ediyor.

Ayrımcılıkta farklılıklar

Araştırmadan çıkan sonuçlardan biri Almanların ayrımcılığı farklı şekillerde algılaması… Örneğin yaşlılara, kadınlara veya bedensel engellilere yapılan ayrımcılığa kesinlikle karşı çıkılıyor.

Bu gruplara eşit muamele yapılması ve yasalarla da korunması isteniyor. Bodo Flaig bu konuda şunları söylüyor: "Bu kendi toplumlarının, kültürlerinin ve dünyalarının bir parçası olan gruplar için de geçerli. Ancak Eşit Muamele Yasası’nda sözü geçen gruplar için aynı şeyi düşünmüyorlar. Göçmenler, ten rengi farklı olanlar, farklı inançlara sahip olanlar ve homoseksüeller, zira bu gruplara kendilerini uzak hissediyorlar."

Bodo Flaig, ayrımcılıkla mücadelede alınacak siyasi önlemlerde ve kamuoyunu bilinçlendirmek için yapılan çalışmalarda bu araştırmanın sonuçlarından yararlanılmasını talep etti. Flaig, bu konuda faaliyetler yürüten sivil girişimlerin desteklenmesini önerdi.

Araştırmaya yaşı 18’in üzerinde olan yaklaşık 2 bin 600 kişi katıldı. Ayrıca ayrımcılığa uğramış yaklaşık 40 kişi ile de derinlemesine mülakat yapıldı.

Haber: Mathias Bölinger / Çeviri: Jülide Danışman

Editör: Meltem Karagöz