Bölge halkının acıları

“Yalnızca Hint Okyanusu’na kıyısı bulunan ülkeleri değil, Avrupa’nın ortasında bizi de vuran felaketin korkunç hatları daha yeni yeni belirmeye başlıyor; ölü sayısı her geçen gün artıyor. Aslında bugün görebildiğimiz boyutlarından çok daha korkunç düzeyde, kelimenin tam anlamıyla bir küresel faciayla yüz yüzeyiz. Hala pek çok kayıba ulaşılamadı, bölgede salgın hastalıkların patlak verme tehlikesi giderek büyüyor. Diğer yandan, facianın dünya çapında bir boyuta sahip olması uluslararası toplumun yakınlaşmasına neden oluyor.

Mağdurlara yardım için dünyayı saran bir ağ oluşturuldu. Felakete verilen bu tepki, akıl almaz düzeye ulaşmış tahribata karşılık bir nebze dahi olsa umut sunuyor. Almanya’nın da mağdurlara yardım eli uzanmakta gecikmedi. Berlin’de kurulan kriz masası, şimdiye kadar aksamaksızın faaliyet gösterdi.

Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, 20 milyon euro tutarında acil yardım yapılacağını, Endonezya ve Somali’nin dış borçlarının ertelenmesi için devreye gireceğini duyurdu. Almanya hükümeti, bölgede bulunan vatandaşlarını da işi bürokrasiye dökmeden evlerine geri getirebilmek için güçlerini seferber etmiş durumda.

Bir yanda bu insani faaliyetler yürütülürken, bazı Alman turistler kaybolan bavullarından ve tur organizatörlerinin ilgisizliğinden yakınıyor. Bölgede yüzbinlerce insan acı çekerken böyle bencil bir tutuma anlayış göstermek mümkün değil.

Diğer yandan, yardıma ihtiyaç duyduğunda bölge halkının elini uzattığı başka Alman turistlerin minnattarlıklarını ifade etmeleri, bencil yakınmaların az da olsa dağılmasını sağlıyor. Özellikle felakette anne-babalarını, çocuklarını ve kardeşlerini yitirmiş Alman aileler hükümetin desteğine ihtiyaç duyacaklar. Yüzlerce kayıptan hala ses seda yok. Pek çok Alman hala bölgede bulunan yakınları için endişelenmeye devam ediyor.

Şu sıralar Güney Asya’ya yardım akıyor. Ancak önemli olan, deprem ve etkileri gazete manşetlerinden indikten sonra da yardımın akışını sağlamak. Kuşkusuz Avrupa’nın olaya gösterdiği hassasiyeti büyük ölçüde olaydan Batılı turistlerin de mağdur olması etkilemektedir. Yıllardan beri tatilini bölgede geçirmeyi tercih eden Avrupalılar olarak dünyanın uzun süreden beri bir küresel köye döndüğünü unutmamalıyız.“