1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bağdat’ta direnişçi avı

Ajanslar7 Şubat 2007

ABD ve Irak yönetimleri daha önce ilan edilen Bağdat’taki geniş çaplı operasyon için düğmeye bastı. Sayıları 85 bini bulan Amerikalı ve Iraklı güvenlik güçleri, Bağdat'ta barışın sağlanmasına yönelik güvenlik planı kapsamında direnişçileri ele geçirmek üzere operasyona girişti. Irak genelindeki son şiddet olaylarında ise en az 15 kişi yaşamını yitirdi.

https://p.dw.com/p/AZVk
50 bin Iraklı ve 35 bin Amerikalı askerin başkent Bağdat'ta konuşlandırılmasını öngörülüyor.
50 bin Iraklı ve 35 bin Amerikalı askerin başkent Bağdat'ta konuşlandırılmasını öngörülüyor.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Amerikan ordusu, bir türlü şiddetin dindirilemediği Irak'ın başkenti Bağdat'ta barışın sağlanmasına yönelik güvenlik planının uygulamada olduğunu bildirdi. Irak'taki Amerikan güçlerinin sözcüsü General William Caldwell, düzenlediği basın toplantısında, planın tamamen uygulamaya konulduğunu belirtti. Irak hükümeti, bu bilgiyi henüz doğrulamadı.

Amerikan Stryker 3-2 muhabere birliği komutanı Robie Parke, Salı günü yaptığı açıklamada, Irak ve Amerikan güçlerinin Salı günü Ademiye mahallesinde düzenlediği operasyonun Bağdat'ta barışı sağlamaya yönelik yeni güvenlik planının başlangıcı olduğunu belirtmişti.

Ancak Irak Başbakanı Nuri el Maliki'ye yakın bir kaynak, yeni güvenlik planının başladığı yönündeki haberi yalanlayarak, Ademiye'de silahlı kişilerin bulunduğu haberleri üzerine sınırlı bir operasyon başlatıldığını söylemişti.

85 bin görevli asker

Söz konusu plan, BM'ye göre 2006'daki şiddet eylemlerinde yaklaşık 17 bin kişinin öldüğü Bağdat sokaklarına 50 bini Irak, 35 bini Amerikan askeri olmak üzere 85 bin askerin konuşlandırılmasını öngörüyor. Bağdat’ta aylardır sıkı denetim altında. Iraklı güvenlik güçleriyle birlikte yaklaşık 2 bin Amerikan askeri kenti kontrol altında tutmaya çalışıyor.

Irak’ta meydana gelen son şiddet olaylarında en az 15 kişi yaşamını yitirdi. Bağdat'ın kuzey batısında bir Amerikan helikopteri düştü. Ölü ya da yaralı olup olmadığı konusunda çıklama yapılmazken, son iki haftada Irak'ta düşen Amerikan helikopteri sayısı böylece beşe çıktı.

"Çekilmeyle ilgili takvim yok"

Bu arada Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, hükümetinin, ülkeden yabancı askerlerin çekilmesiyle ilgili şu an için bir takvim belirleme düşüncesinde olmadığını söyledi. Zebari, Irak hükümetinin talebi üzerine çok uluslu gücün görevinin altı ayda bir gözden geçirildiğini belirterek, “Irak hükümetinin düşüncesinin çekilme için bir takvim belirlemek olmadığını” ifade etti.

”Amerikan yetkililerle görüşmelerimiz sırasında, yabancı birliklerin çekilmesini hızlandırmak amacıyla sorumluluğun acilen Iraklılara devredilmesi ve Irak birliklerinin eğitiminin hızlandırılması konuları üzerinde durduk“ diyen Zebari, “Fransa, Amerikan birliklerinin çekilmesini isteyerek sabit ve değişmez fikrini ifade etti,” diye konuştu.

Fransa Başbakanı Dominique de Villepin ve Dışişleri Bakanı Philippe Douste-Blazy, Salı günü “Amerikan askerlerinin Irak'tan bir yıl içinde çekilmesi gerektiğini” belirtmişlerdi.

Beyaz Saray yönetimi de ABD'nin Irak'taki askerlerini çekeceği zamanı belirlemek için takvim hazırlaması gerektiğini söyleyen Fransa Başbakanı Dominique de Villepin'in bu fikrini reddettiğini bildirdi.

Bağdat yönetiminden El Cezire'ye suçlama

Öte yandan Irak hükümeti Katar'ın El Cezire televizyonunu “Irak'taki cinayetlerin artmasına katkıda bulunmak” ile suçlayarak, parlamentonun bu televizyon kanalına karşı sert önlemler almasını istedi. Başbakan Nuri El Maliki'nin basın bürosundan yapılan açıklamada, Irak'ta iki yıldır büroları kapalı olan Katar televizyonuna karşı ne gibi önlemlere başvurulabileceğine de açıklık getirilmedi.

İyad Allavi'nin başbakanlık yaptığı Eylül 2004'te hükümet, şiddete teşvik ettiği gerekçesiyle El Cezire televizyonunun Bağdat bürosunun bir ay süreyle kapatılmasını istemiş, daha sonra televizyonun Irak'taki yayınları süresiz olarak yasaklanmıştı.

Irak'ta ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin eleştirilerine sık sık maruz kalan televizyon, silahlı grupların görüntülerini ve Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in Aralık 2003'te yakalanmasından önceki mesajlarını yayınlayarak şiddeti teşvik etmekle de suçlanmıştı.