1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Balıklı pedikür yaptıranlar dikkat!

20 Ekim 2011

Sağlık uzmanları, deri hastalıklarının tedavisinde yararlanılan kemirici balıkların pedikür gibi güzellik bakımlarında kullanılmaması konusunda uyardı. Balıkların, HIV ve Hepatit C’ye yol açabileceği belirtildi.

https://p.dw.com/p/12vwo
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

İngiliz sağlık dairesi ‘Health Protection Agency' (HPA) hazırladığı hijyen ve risk raporunda, kemirici balıklarla yapılan pedikür bakımının tehlikeleri konusunda uyardı. Cilt üzerindeki hasta ve kuru deriyi kemiren balıkların, bir takım mikropları farklı kişilere geçirebileceği belirtilerek, HIV ve Hepatit C’ye yol açabileceğine dikkat çekildi.

Kemirici balıkların kullanılması, özellikle sedef hastalıklarının tedavisinde tercih edilen bir yöntem. Balık, hasta ya da kuru deri parçalarını kemirdiği sırada bir salgı salıyor ve yara iyileşiyor. Bu iyileştirici özelliği nedeniyle de ‘Doktor balığı’ olarak da adlandırılıyor. Balıklı tedavinin uygulandığı bir ülke de Türkiye. Deri hastalığına yakalanan pek çok kişi, Türkiye’nin Sivas kentindeki Kangal ilçesinde ‘Kangal Balıklı Kaplıca’da şifa arıyor. Kaplıcanın gümüşî, gri renkli küçük Kangal balıkları özellikle sedef hastalığının tedavisinde etkili oluyorlar.

Sedef hastalarının umudu Kangal balığı
Sedef hastalarının umudu Kangal balığı

Balıklar Almanya'ya getirildi

Ancak bu yöntem farklı amaçlar için de kullanılmaya başlandı. Üstelik yasak olmasına karşın Kangal balıkları Almanya'ya da getirildi. Deri hastalıklarının tedavisinin yanı sıra güzellik salonları tarafından pedikür yapımında da kullanılmaya başlandı. Ne var ki, Almanya'da tedavi ve pedikür amaçlı kullanılan balıkların birçoğu kangal balığı değil. Zira kangal balığı normal tatlı suda hayatta kalamıyor. Dolayısıyla tedavide farklı kemirici balıklar kullanılıyor.

Deri parçacıklarını yiyen balıkların, kuaför salonlarında pedikür için kullanılması yaygınlaşan bir yöntem halini aldı. Müşteriler, yüzden fazla balığın bulunduğu sıcak suyun içine el, bacak ya da kollarını koyuyor. Böylece deri yumuşayarak pürüzsüz hale geliyor.

Almanya'da balıklı tedavi tartışması

Almanya’da da kuaför ve güzellik salonlarında popüler olmaya başlayan balıklı pedikür tartışma yarattı. Alman Federal Nörodermatit Hastaları Birliği, Kangal balıklarının yaşamak için kükürtlü suya ihtiyacı olduğunu ve tatlı suda yaşayamadığını belirtiyor. Bu nedenle sağlık uzmanları Almanya'da tedavi ve bakımda kangal balığı yerine çoğunlukla Nil nehrinden getirilen çopra balığının kullanıldığı yönünde uyarıyor. Çopra balığı deriyi kemiğe ulaşacak kadar kemirebiliyor ve kanı emiyor. Balık daha sonra başkasına da aynı işlemi yapacağı için teorik olarak HIV ve Hepatit C’yi bulaştırabileceğinden yola çıkılıyor. Mainz Üniversitesi Deri Hastalıkları Kliniği ile Alman Federal Nörodermatit Hastaları Birliği Derneği’nin araştırmaları balığın ısırması yoluyla HIV ve Hepatit C’nin bulaşabileceğini doğruluyor.

Psoriasis hastaları da balıklı tedaviden faydalanıyor.
Psoriasis hastaları da balıklı tedaviden faydalanıyor.Fotoğraf: DW-TV

İngiliz Sağlık Dairesi HPA, özellikle şeker hastaları ile bağışıklık sistemi zayıf olanların balıklı pedikürü tercih etmemelerini söyledi. Sağlık uzmanları kolunda ya da bacağında açık yarası olan ya da ağda yaptıran kişilerin de bu uygulamadan kaçınmalarını önerdi. Balıkların bulunduğu suyun sıkça değiştirilmesi gerektiği konusunda uyaran uzmanlar, gerekli hijyen koşulları sağlandığında HIV ve Hepatit C'nin bulaşma riskinin çok düşük olduğunu da belirtti.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/ dpa, DE/GA