1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bali’de Uluslararası Tsunami Konferansı

Sybille Golte / Bali31 Temmuz 2006

Bali’de düzenlenen 3. Uluslararası Tsunami Konferansı’na, tsunami tehlikesiyle karşı karşıya olan bölge ülkeleri katılıyor. İki gün sürecek olan konferansta mevcut tsunami acil uyarı sistemleri ve nasıl uygulanabileceği tartışılıyor. Konferansı izleyen DW’nin bölgedeki editörlerinden Sybille Golte’nın haberi…

https://p.dw.com/p/AZlp
Bali'deki konferansta erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi tartışılıyor
Bali'deki konferansta erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi tartışılıyorFotoğraf: DW-TV

Endonezya’nın Aceh bölgesinde 2004 yılının sonunda meydana gelen deprem yüzbinlerce insanın yaşamına mal olmuştu. Şiddetli depremin tetiklediği tsunamide Tayland, Hindistan ve Sri Lanka’da da on binlerce kişi ölmüş, dev dalgalar, Hint Okyanusu’ndaki uzun kıyı şeridini sulara gömmüştü. Bunun üzerine etkin bir erken uyarı sistemi kurulması yönünde çabalar başlatılmış, Almanya’da geliştirilen bir sistem Sumatra sahillerinde uygulanmaya konulmuştu.

Mevcut rasathanelerdeki ölçümlere dayanarak oluşturulan acil uyarı sistemi, hali hazırda kimi bölgelerde kullanılsa da, 2008 yılına kadar tüm Hint Okyanusu kıyı şeridini kapsayacak şekilde genişleilmesi hedefleniyor. Endonezya’nın Bali Adası’nda başlayan Tsunami Erken Uyarı Konferası’nın açılışında konuşan Endonezyalı sismolog Kusmayanto Kadiman, sistemin ülkesi için can alıcı öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kadiman “Tsunami öcesindeki uyarı süresi çok kısa. Bu nedenle tehlikeyi tespit eder etmez, hemen halka iletmek gerekiyor. Böylece onlar da bir an önce güvenli alanlara kayabilir. Asıl zor olansa durumun ciddiyetini acil şekilde vatandaşa aktarmak ve onların yüksek bölgelere hareketini mümkün kılmak“ diye konuştu.

Erken uyarı sistemi henüz tam işlemiyor

Deprem sonrası uyarının ne kadar önemli olduğunu iki hafa önce yaşanan ve aslında çok da geniş kapsamlı olmayan tsunami felaketi bir kez daha ortaya koydu. Cava Adası’nı vuran iki hafta önceki depremin ardından oluşan dev dalgalar 600’den fazla kişinin ölümüne neden oldu. Bu depremde de başkent Cakarta’ya anında uyarı verilmesine rağmen kıyı şeridinde bulunan vatandaşlara vaktinde ulaşılamadı.

Bir deprem felaketinde belirleyici olan kıyı şeridindeki vatandaşa en hızlı nasıl ulaşılabileceği. Bu konuda Hint Okyanusu kıyısında bulunan ülkelerin tavrı önemli. UNESCO’nun Tsunami Dairesi Başkanı Peter Koltermann, verilen uyarının okyanusa kıyısı olan devletlerce ciddiye alınması gerektiğini belirterek tsunami uyarısından sonra bile zamanın maalesef tüm sahil şeridindeki vatantaşların kurtarılmasına yetmediğini belirtti.

Kolterman şunları söyledi: “Konferansa katılan ülkelerin tsunami tehlikesine karşı alınacak önlemler konusunda kararlı oldukları kesin. Bunun hayata geçirilmesi için yeterli maddi kaynakları olduğu da ortada. Amaç, tüm bu kıyı ülkeleri arasıdaki iletişimin hızlandırılması ve iyileştirilmesi olmalı.“

Uyarı nasıl yapılmalı?

Tsunami uyarısının vatandaşa en hızlı nasıl ulaştırılabileceğine gelince… Bu konuda birçok fikir olmasına rağmen hayata geçirelebilecek olanların sayısı sınırlı. Mesela cep telefonlarından mesaj atılması önerisi var, ancak örneğin Endonezya’da ufak bir sorunda bile işlemez hale gelen telefon sisteminin bir deprem sonrasında işleyeceğine şüpheli bakılıyor.

Uyarı için diğer bir yöntem de kamuya açık alanlarda sirenlerin çalınabileceği bir sistemin kurulması. Bu yöntem de pahalı olduğu ve deprem sırasında elektrik sisteminin hasar görmesi halinde işlemeyeceği düşüncesiyle ilgi görmüyor. Bir diğer öneri de camiilerin minarelerinden megafonlarla uyarıların yapılması, ancak bu da sadece Müslüman halkın çok olduğu Endonezya’da mümkün.

Bali’deki konferansta görüşülecek en önemli konu, üzerinde anlışılan erken uyarı sisteminin kurulmasında Hint Okyanusu’na kıyısı olan devletlerin masrafları bölüşmesi. Sadece maddi açıdan değil, kendi ülkelerinin özgün koşullarına yönelik uyarı sistemi geliştirmek de bu ülkelere düşen en önemli ödev.