1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Balkan ülkelerinin sorunları masaya yatırıldı

Anila Shuka22 Şubat 2005

Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) ile Hamburg Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenlediği toplantıda, Balkanlar’daki savaşın sona ermesinden sonra kurulan Güneydoğu Avrupa Paktı’nın hedeflerini yerine getirip getirmediği masaya yatırıldı. Toplatıyı DW’den Anila Shuka izledi…

https://p.dw.com/p/Aawk

Kosova krizinin bitmesi ve Yugoslavya’ya yönelik NATO bombardı sonrasında AB ülkeleri, Balkanlar’daki yardım faaliyetlerini daha rahat koordine etmek istiyordu. Bu amaçla, 1999 yılında Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı kuruldu. Paktın en önemli hedefi, “Güneydoğu Avrupa ülkelerini, AB seviyesine yaklaştırmak“ olarak belirlenmişti.

Peki aradan geçen 6 yılda, bu hedef ne ölçüde gerçekleştirilebildi? Geçtiğimiz günlerde, Almanya’nın Hamburg kentinde biraraya bölge ülkelerinden politikacı ve bilimadamları, işte bu sorunun yanıtını Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD) ile Hamburg Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenlediği toplantıda bulmaya çalıştılar.

“AB Balkanlar’a ilgi göstermiyor“

Alman Hristiyan Demokrat Birlik Partili Avrupa Parlamentosu milletvekili Doris Pack, toplantıda, “AB, Balkanlar’a yeterince ilgi göstermiyor“ eleştirisinde bulundu. Aynı zamanda Batı Balkan Delegasyonu Başkanı da olan Pack, özellikle bakanlar düzeyindeki toplantılara katılımın düşük olmasına tepki göstererek şöyle konuştu:

“AB ülkelerinden sadece üç bakan bulunuyor ve Güneydoğu Avrupalılar tek başlarına bırakılıyorsa, yoğun bir ilgiden bahsetmek mümkün olamaz. Bölgeye daha fazla ilgi göstermek zorundayız. Çünkü bizim güvenliğimiz ve refah düzeyimiz, İstikrar Paktı bölgesindeki güvenlik ve refahla doğrudan ilintilidir.“

Bilim ve Teknoloji Vakfı’nın Güneydoğu Avrupa bölümü yöneticisi Lothar Altmann’a göre ise bu ilgisizlik özellikle ekonomik alanda daha belirgin. Bazı Balkan ülkelerinin, daha uzun yıllar mali yardımlara muhtaç olacağını kaydeden Altmann, bunun AB üyelik sürecini de olumsuz etkileyeceğini kaydetti.

Türkiye kıyaslaması

Federal Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın AB ve genişleme konularıyla ilgili görevlisi Peter Rondorf ise Güneydoğu Avrupa ülkelerine üyelik sözünün verildiği 2003 yılındaki AB Selanik zirvesine atıfta bulundu ve bazı Güneydoğu Avrupa ülkelerinin endişelerini, ilginç bir kıyaslamayla dile getirdi:

“Balkanlar’ın batısında yer alan bazı ülkeler kapımızı çalıyor ve Türkiye ile aynı seviyeye indirilmek istemediklerini belirtiyorlar. Bu ülkelere şu yanıtı veriyoruz: ’Öncelikle sizi Türkiye’nin seviyesine çıkarmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye zaten aday bir ülke!’ Ayrıca, ucu açık müzakere süreci ya da imtiyazlı ortaklık gibi tartışılan alternatifler, bu ülkeler için de geçerli olacaktır.“

İmtiyazlı ortaklık, tam ya da kısmi üyelik. Hangi statü söz konusu olursa olsun, öncelikli koşul, bölgede barış ve istikrar ortamının sağlanması. “Genişleme öncesi genişleme“ stratejisini ön planda tutan Güneydoğu Avrupa İstikrar Paktı da bunun bilincinde ve öncelikle bölge ülkeleri arasındaki işbirliğinin artırılmasını hedefliyor.