1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Barroso ilk başarısına imza attı

Peter Kapern13 Ağustos 2004

Üye ülkelerin birer kişi ile temsil edildikleri komisyon, bu ilkeye bağlı olarak 25 kişiden oluşuyor. Barroso kendisine beş yardımcı seçti. Berlin’in temsilcisi bir önceki komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen endüstri ve yatırımcılardan sorumlu olacak. Verheugen aynı zamanda serbest mal dolaşımını da kontrol edecek. Barroso’nun yardımcıları ise Verheugen’ın yanısıra İsveç’ten Margot Wallström, Fransa’dan Jacques Barrot, İtalya’dan Rocco Buttiglione ve Estonya’dan Siim Kallas. Avusturya’nın eski Dışişleri Bakanı Benita Ferrero-Waldner dış ilişkilerden, İngiltere’den Peter Mandelson ticaretten sorumlu olacak. Ekonomi ve para politikası İspanyol Joaquin Alminia

https://p.dw.com/p/Aa1l

��nın bütçe ve planlama ise Litvanyalı Dalia Grybauskaite’nin sorumluluğunda. Genişlemeden sorumlu üye ise bu kez Finlandiya’dan Olli Rehn. Gözlemciler Barroso’nun aslında daha geç açıklaması beklenen komisyonun görev dağılımı ile ilk başarısını gösterdiği görüşünde. Brüksel’den Peter Kapern’in yorumu:

Jose Manuel Barroso uzlaşma sonucu seçilen bir başkan için oldukça güçlü bir performans sergiledi. Rekor denilebilecek kadar kısa bir sürede 24 yeni komisyon üyesi arasında görev dağılımını tamamladı. Aynı zamanda seçtiği alanlarla komisyona yeni bir yön verdi. Eğer tüm sinyaller yanıltıcı çıkmazsa, Brüksel’deki AB merkezinde hayal gücünden yoksun ve yorgun Prodi döneminden sonra, hızlı ve canlı bir döneme geçiliyor. Barroso’nun ekibi üst düzey ve deneyimli kişilerden oluşuyor: Aralarında üç eski başbakan, beş eski dışişleri bakanı ve üç eski maliye bakanı var. Üye ülkeler, kızağa çekmek istediklerini değil, en iyi politikacılarını Brüksel’e göndermelerinin gerekli olduğunu nihayet anladılar.

Barroso, görev dağılımında seçtiği alanlarla, komisyona bir hedef gösteriyor: Avrupa ekonomisine yeniden ivme kazandırmak. Lizbon süreci olarak da bilinen, belki biraz abartılı hedef, Avrupa pazarını, 2010 yılına kadar dünya çapında bir numara haline getirme hedefi adeta bir ölüm-kalım meselesi haline geldi. Barroso, tam da bu konuyu şimdi şefin görevi olarak tanımlıyor. Başarılı olup olmayacağı da özellikle Almanya’nın temsilcisi Günter Verheugen’a bağlı. Verheugen, endüstrinin yanısıra, Avrupa Birliği pazarının rekabet gücünü etkileyecek tüm kararların koordinasyonundan sorumlu. Bu belki bir süper komiserlik değil, ama önemli bir sorumluluk. Verheugen bu görevde, ekonomi politikasındaki başarısızlıklarını sürekli Brüksel’in üstüne yıkan Alman hükümetinden etkilenmeyeceğini kanıtlamak zorunda.

Barroso’nun tercihlerinde bazı sürprizler de var: Bir çok küçük ülkenin temsilcisini merkezi görevlere getirmesi ya da rekabet konusunda şimdiye kadar Mario Monti’nin başarıyla yaptığı görevi, bir kadın üyeye, Hollanda’nın temsilcisi, serbest piyasa deneyimli Neelie Kroes Smit’e vermesi gibi. İrlanda’dan Charlie McCreevy, bir başka önemli görevi, iç piyasa sorumluluğunu üstlendi. Fransa’nın temsilcisi Jacques Barrot ise ulaşım sorumluluğu ile yetinmek zorunda kaldı. İngiliz Peter Mandelsson da, AB’ni temsil ettiği, kuşkusuz çok önemli olan, ama bir süre sonra tamamlanacak Dünya Ticaret Örgütü Doha görüşmeleri bittiğinde ne yapacağını düşünüyor olmalı.

Barroso, tercihleri ile AB’nin büyük ülkeleri, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin baskılarından bağımsız olduğunu kanıtladı. Buna rağmen, komisyon bu haliyle uzun süre çalışamayacak. 2007 yılında yeni üyelerin kabulü ve Brüksel’e gönderecekleri temsilcilerle yeniden görev dağılımı yapılacak. Eğer, Avrupa Anayasası yürürlüğe girerse 2006 yılında da Javier Solana, AB’nin Dışişleri Bakanı olarak komisyona katılacak ve Benita Ferrero-Waldner’e iş kalmayacak. Ama belki de Jose Manuel Barroso o zamanda bağımsız ve güçlü olduğunu gösterecektir.