1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Barroso'yu zorlu görevler bekliyor

Bernd Riegert2 Aralık 2004

AB Komisyonu’nun yeni Başkanı Jose Manuel Barroso ile Avrupa Parlamentosu arasındaki güç çekişmesi AB’de üç haftaya mal oldu. 22 Kasım’da göreve başlayabilen yeni komisyonu önümüzdeki beş yıllık görev süresinde zorlu ödevler bekliyor...

https://p.dw.com/p/Ab2x
AB Komisyonu Başkanı Barroso'yu önümüzdeki 5 yıl içinde önemli görevler bekliyor...
AB Komisyonu Başkanı Barroso'yu önümüzdeki 5 yıl içinde önemli görevler bekliyor...Fotoğraf: AP

Yeni Avrupa Komisyonu’nun önündeki en büyük görev Lizbon Stratejisi‘nin hayata geçirilmesi olacak. Lizbon stratejisi, AB’nin ABD’yi geçerek 2010 yılına kadar dünyanın en güçlü ekonomi bölgesi haline gelmesi gibi iddialı bir hedefi öngörüyor. Bu hedef, 2000 yılında Lizbon’daki AB liderler zirvesinde belirlenmişti. O zamandan bu yana beş yıl geçti, ama Avrupa Komisyonu, aradan geçen zamanda bu hedefe ulaşma yolunda çok az iş yapıldığı görüşünde.

Muhafazakar-liberal bir politikacı olan Barroso, bu hedefe ulaşmak için Portekiz’de başbakan olduğu sırada uyguladığı reçeteyi şimdi AB’ye taşımak istiyor. Bu reçetenin anahtar kelimeleri reformlar, devletin nüfuzunun azaltılması ve liberal bir ekonomi politikası. Gereksiz yatırımlar yerine eğitim ve aşırı düzenlenmiş bürokrasi yerine girişim özgürlüğü...

Ancak Barroso’nun planları özellikle de Avrupa Parlamentosu’ndaki Sosyal Demokrat milletvekilleri tarafından eleştiriliyor. Barroso’nun Lizbon Stratejisi‘ne bu kadar odaklanmasının Avrupa’da dayanışma ve sosyal barışı tehlikeye atttığı endişesi dile getiriliyor. Barroso ise bu eleştirileri kabul etmeyerek çevre ve sosyal politik alanda iddialı hedeflere ulaşabilmenin yolunun dinamik bir ekonomiden geçtiğini vurguluyor.

İstikrar Paktı kriterleri

Avrupa nüfusunun giderek yaşlanması sağlık alanında, sosyal sistemde ve emeklilik sisteminde reformları kaçınılmaz hale getiriyor. Almanya, Fransa gibi AB’nin devleri bile artık İstikrar Paktı kriterlerini karşılayamıyor. Barroso, mevcut koşullar ışığında İstikrar Paktı’nın katı kurallarını gevşetecek reformları destekliyor. Komisyon’un genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen’ın yeni dönemde sanayi politikalarından sorumlu olması da burada önemli rol oynuyor.

Barroso, Lizbon Stratejisi‘nin yerine getirilebilmesi için ABD’yi geride bırakmaktan öte, öncelikle ABD’ye yetişilmesi gerektiğini, bunun için de AB’nin araştırma ve eğitime harcadığı kaynakların büyük ölçüde artırılması gerektiğini düşünüyor. ABD bu alanda GSYİH’nın yüzde 2.3’ünü kullanırken, AB’de bu oran yüzde 1.1. Dünyanın en iyi 50 üniversitesi listesinde Avrupa’dan sadece 8 üniversite bulunuyor.

Komisyon’un bağımsızlığı

Bir yandan Avrupa Parlamentosu, diğer yandan ulusal hükümetlerle yaşanan güç mücadelesinin ardından Barroso’nun bir başka önceliği de, Avrupa Komisyonu’nun bağımsızlığını güçlendirmek.