1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Batı İslamofobi’den mustarip

Ruth Rach/DW21 Eylül 2006

Müslümanları hedef alan şiddet, Batı ülkelerinde giderek artıyor. İngiterere’de politikacılar yükselişe geçen İslamofobi’nin önünü kesmeye çalışıyor. Ülkede yaşayan Müslümanlarsa önyargılardan ve sosyal adaletsizlikten şikayetçi…

https://p.dw.com/p/AaLf
İngiltere'de yaklaşık 2 milyon Müslüman yaşıyor. Bunların yarısını 25 yaş altı gençler oluşturuyor.
İngiltere'de yaklaşık 2 milyon Müslüman yaşıyor. Bunların yarısını 25 yaş altı gençler oluşturuyor.Fotoğraf: AP

İslamofobi, yani İslam korkusu ya da İslam düşmanlığı, Batı’da özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra belirgin şekilde arttı. ABD’de son yapılan araştırmalar, İslamofobi’ye bağlı olarak Müslümanları hedef alan şiddet, taciz ve ayrımcılığım giderek arttığını ortaya koyuyor. Öyle ki ABD’nin önde gelen Müslüman derneklerinden CAIR’in raporuna göre, geçen yıl ABD’de bu türden 1972 olay gerçekleşti. Bu da bir önceki yıla oranla yüzde 29,6’lık artış anlamına geliyor. İngiltere’de de durum pek farklı değil. Ülkede yaklaşık 2 milyon Müslüman yaşıyor ve Temmuz 2005’te meydana gelen metro saldırısından sonra, toplum entegrasyon ve kültürlerarası diyoloğu sorgular hale geldi. Londra Emniyet Teşkilatı, ülkede binlerce kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak iç güvenliği tehdit edebileceğinden yola çıkıyor. Hükümet de yeni entegrasyon ve göç komisyonları oluşturarak kültürlerarası güveni yeniden sağlamaya çalışıyor. Müslüman dernekleriyse töhmet altında bırakılmaktan şikayetçi.

Yaklaşık beş yıl önce İngiltere’nin kuzeyindeki Oldham, Avrupa ve Asya kökenli gençlerin günlerce süren sokak çatışmalarına sahne olmuştu. Olayları yatıştırmak ve kültürlerarsı alışverişi sağlamak için, okullararsı öğrenci değişim programları hayata geçirildi. Oldham Belediye Meclisi’nden Phil Pogers, projenin çok da fayda sağlamadığı görüşünde. Pogers, “Avrupalı ve Asyalılar hala kendi kapalı grupları içinde yaşamaya devam ediyorlar. Ne kadar çaba harcarsak harcayalım, entegre olmak istemiyorlar,“ diyor.

Homojen bir topluluk değil

Ancak kendisi de bir Müslüman olan sosyolog Arzu Merali, İngiltere’de tek bir Müslüman toplumdan bahsetmenin yanlış olduğunu savunuyor: “İngiltere’de birçok farklı Müslüman grup var. Ayrı gelenek ve kültürlerden gelmişler ve ortak haraket etme yada bir birlik düşüncesine sahip değiller. Tek ortak denebilecek yanları, Müslümanların Batı’da aynı kefeye konmasıyla yaşadıkları olumsuz deneyimler. Ve bu oldukça üzücü“

Peki camilerde, imamlar, Müslüman ve diğer dinlere mensup kişiler arasında iletişim sağlanması için köprü vazifesi göremezler mi? İmamların sorunun bir parçasını oluşturduğunu iddia eden İngiliz İşçi Partisi’nden milletvekili Ann Cryers, “Birçok imam, ne ingilizce biliyor ne de özellikle gençler için İngiltere’de yaşamanın ne anlama geldiğini… Ailesi tarafından evliliğe zorlandıkları için bana gelen genç kızlar hatırlıyorum. Bir imama gidip yardım istediklerinde, imam gençlerden yana değil de ailelerden taraf oluyor.“

Gençler sorunlu

Q News adlı Müslüman topluma yönelik derginin genel yayın yönetmeni Fareena Alam, Müslüman gençlerin kendilerini toplumdan soyutladığını ve çoğu zaman uydu kanallarında izledikleri şiddet görüntülerinden etkilendiklerini anlatıyor: “Aslında doğru yolu bulmak o kadarda zor değil. Ama malesef hiç kimse bu gençlerle ilgilenmiyor; radikal dincileri saymazsak tabii. Hiç kimse bu gençlerin yanlış değerlere yönlendirildiklerini anlamalarını sağlayacak bir şey yapmıyor.“

Nitekim İngiltere’de yaşayan Müslümanların yarısından fazlasını 25 yaşın altındaki gençler oluşturuyor. Ve bu gençler arasındaki işsizlik oranıysa, ülke ortalamasının üç katı. Birçok ülkede olduğu gibi İngiltere’de de işsizlik ve ekonomik sorunlar gençleri radikal örgütlenmelerin kollarına itiyor.