1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Klasiğin dehası

Ralf Kennel16 Eylül 2008

Ünlü besteci Beethoven eşsiz müzik dehası ve eserleriyle günümüzde de müzisyenlere ilham veriyor. Deutsche Welle müzik editörlerinden Ralf Kennel, Beethoven'ın eserlerinin pop ve rock müziğe etkilerini araştırdı.

https://p.dw.com/p/FJAP
Fotoğraf: Vico/Fotolia

Beethoven tarafından 1810 yılında bestelenen "Für Elise" Beethoven'ın dünya çapında en çok tanınan eserlerinden biri. Eserde temel melodi tekrar ettiğinden piyanoya yeni başlayanlar için de Für Elise'i yorumlamak tam bir keyif. Eserdeki romantik notalar yalnızca Alman polisiye dizilerin senaristlerini değil, 80'li yıllarda Alman televizyonlarında sıklıkla yer alan Fransız piyanist Richard Claydermann'a da ilham verdi. Aynı dönemde İtalyan şarkıcı Alice de Für Elise'i İtalyanca olarak pop müzik tarzında yorumladı ve büyük bir başarı kazandı.

Hip Hop’ta Beethoven rüzgârı

Beethoven'ın çağdaş müziğe etkisi pop müzik ile sınırlı kalmadı. Hip Hop gurpları da Alman sanatçının müziğini keşfetti, Für Elise bir hip-hop şarklısıyla harmanlandı. Beethoven'ın eserlerine 90'lı yıllardan itibaren pop müzik içersinde daha çok yer verilmeye başlandı. Çünkü eserlerin telif hakları için öngörülen tarih geride kaldı ve eserler herhangi bir ücret ödemeksizin müzisyenler tarafından kullanılmaya başlandı. Amerikalı rapçi Nas de bu durumdan faydalananlardan. Nas, eleştirel mesajlarını Beethoven'ın en ünlü eseri Für Elise'in müziğiyle topluma iletti.

Beethoven'ın doğduğu ev Bonn'da bir müzeye dönüştürüldü
Beethoven'ın doğduğu ev Bonn'da bir müzeye dönüştürüldüFotoğraf: picture-alliance/dpa

“İsyankâr Beethoven”

Klasik müzik eleştirmeni gazeteci Oliver Baslau, Beethoven'ın eserlerinde bir isyanın saklı olduğunu, bu nedenle bu eserlerin kolaylıkla pop tarzında da yorumlanabileceğini belirtiyor. Baslau, "Beethoven, sanatçıların bugün de savunduğu ideali savunan ilk büyük besteciydi: ‘Ben kendi işimi yaparım, kuralları çiğnerim, toplumun ne istediği beni ilgilendirmez, ben kendi istediğim gibi yaşarım’ diye düşünüyordu. Mozart gibi Beethoven'den önce yaşayan besteciler, ressamlar, mimarlar ya da sanatçılar topluma daha bağlıydı, topluma göre hareket ediyordu, saraydan emir alıyordu. Toplumun beklentilerine karşılık vermek zorundaydılar. Beethoven ise günümüzde sanatçıların lehine olarak görülen "sanatçı duruşuna" sahipti. Bu ruh onun eserlerinde de göze çarpıyor. Bence, insanları günümüzde de etkileyen bu" diyor.

Rock’n Roll Beethoven’le buluştu

Beethoven'ın eserlerinin ruhunu Electric Light Orkestrası da fark etti. İngiliz müzisyenler, "Roll over Beethoven" adlı popüler eserlerinde sanatçının beşinci senfonisini Rock'n Roll ritimleri ile buluşturdular.

Beethoven'ın 9. senfosinin bir bölümü Alman Punk grubu "Die Toten Hosen" tarafından "Hier kommt Alex voran" parçasında da kullanıldı. Bu parça, ünlü yönetmen Stanley Kubrick'in Otomatik Portakal adlı filminin tiyatro uyarlaması için bestelendi.

Filmin ana karakteri Alexander Delarge durmaksızın Beethoven dinlediği için, Die Toten Hosen'ın filmin tiyatro uyarlaması için de Beethoven'ın eserlerini kullanması hiç şaşırtıcı değildi. Grubun solisti Campino, bu projenin kendilerini de heyecanlandırdığını söylüyor. Campino, "Otomatik portakal filminin tiyatro uyarlamasına bir şarkı yazmak bizim için bir kilometre taşıydı. Bu adımdan sonra eleştirmenlerin gözünde de ciddiye alınması gereken bir grup olduk" ifadesini kullanıyor.

Beethoven'dan pek çok müzisyen esinleniyor
Beethoven'dan pek çok müzisyen esinleniyorFotoğraf: Fotolia/WilliK

Yalnızca Punk grupları değil, Hard rock ve Heavy Metal grupları da kendi şarkılarında Beethoven'ın eserlerinden faydalandı. Hrarock grubu Kiss "Great Expectations" adlı şarkılarında Beethoven’in sekizinci piyano sonatını kullandı.

Ay ışığı sonatı ise Amerikalı şarkıcı Alicia Keys'i cezp etti. Beethoven eserlerinin çok farklı biçimde yorumlanabileceğini Miguel Ros'un ve Rainbow Rock grubunun Beethoven yorumları örnek gösterilebilir.

“Eserler aslına uygun yorumlanmalı”

Ancak Klasik müzik eleştirmeni gazeteci Oliver Buslau Beethoven eserlerinin aslına uygun biçimde yorumlanmasının önemine değiniyor. Buslau'ya göre, 9'uncu senfoninin en önemli kısmı olan "Ode an die Freude"nin senfoni dışında kullanılması, eserin bütünlüğünü bozuyor. Eleştirmen Buslau, "Böyle bir melodiyi alınır ve bir orkestra sesinin içine uyarlanırsa, Beethoven'a yakışır şekilde davranılmamış olur. Ancak melodinin güzelliğinin tadına varılabilir. Tabii bunun Beethoven'ın kendi düşüncesiyle hiç bir ilgisi yok" değerlendirmesinde bulunuyor.

Beethoven'ın 9’ncu senfonisi bugün aynı zamanda AB’nin marşı. Avrupa'nın dahi çocuğu Beethoven bugün de çağdaş müziği etkilemeyi ve müzisyenlere ilham vermeyi sürdürüyor.