Bekaret emri aşka mani

Romen Katolik Kilisesi 900 yıldır din adamlarına bekareti emrediyor. Evlenme yasağı sayesinde tanrıyla rahip ve papazlar arasında lekesiz bir bağ oluştuğu, aynı zamanda da din adamının kendini cemaate daha iyi hasredebileceği farz ediliyor. Bekar kalma emri, Katolik Kilisesi’nin en eski ve tartışılmasına bile izin verilmeyen dogmalarının başında geliyor. Ama aşık olup sevdiği kişiye candan bağlanmak din adamını da yoldan çıkarabiliyor.

Aşk ferman dinlemez

Sözünde duramadı. Çünkü sevmişti...Johannes Wendeler eski fotoğrafları karıştırırken, ‘başıma böyle bir şeyin gelebileceğini hiç tahmin etmemiştim’ diyor. 30 yaşında papazlık takdisi alana kadar kadınla ilişkisi olmamıştı. Hayatının sonuna kadar evlenmemenin kendisi için uygun bir yol olabileceğine inanmasının bir nedeni de buydu. Köln yakınlarındaki küçük bir kentte yedi yıl rahiplik yaptı. Lydia Piechotta ile burada tanıştı.

Johannes Wendeler, 'her zaman, birbirimizi aramadığımız halde bulduğumuzu söylerim. Dolu, dolu bir hayatımız vardı ama yine de karşılaştık. Bu öyle büyük bir armağan ki, atmak yazık olurdu', diyor.

Bir kaza, bir tesadüf

Lydia Piechotta fizyoterapistlik yapıyor. Johannes Wendeler bir otomobil kazasında elini kırdıktan sonra tedavi için ona gitmiş. Tedavi sırasındaki sohbetler zamanla candan dostluğa ve günün birinde de aşka dönüşmüş. Birlikte çıktıkları bir gezinin dönüşünde karşılıklı aşk ilan ederek birlikte olmaya karar vermişler.

Katolik Kilisesi yasakladığı için herkesten gizlemek zorunda oldukları aşkları nasıl devam edecekti? Gizli aşk ilişkisi tazeyken heyecanlı ve romantik olabilir. Ama aynı zamanda katlanılması zor bir durum da.

Johannes Wendeler içinde bulunduğu durumu şu sözlerle ifade ediyor:

'Mutluluktan adeta uçacak durumda olduğunu dost ve yakınlarınla paylaşma arzusuyla bunu yapamamak, yapmaya izni olmamak. Birlikte gezerken bizi görenler hemen dedikoduya başlıyordu. Rahat hareket etmek mümkün değildi.'

Aşkın gücü dogmayı yendi

Lydia Piechotta bu duruma katlanmaya niyetli değildi. Johannes Wendeler de ilişkisini sonsuza kadar gizleyemeyeceğini biliyordu. İlişkilerinin başlamasından bir yıl sonra Köln Başpiskoposu Kardinal Meissner’e durumu bildirdi. Başpiskopos acımasızdı. Evlenmeme sözü verdiği halde bu davranışıyla sözünde duramayacağını kanıtladığını ve müstakbel eşine de sözünün eri olmadığının bildirilip onun uyarılması gerektiğini söyleyerek onu aynı gün görevden aldı.

Kiliseye zarar veriyor

Bekaret andı Romen Katolik Kilisesi’nin değişmez yasası olup din adamı olabilmenin de ilk şartı sayılıyor. Oysa İncil’in hiçbir bölümünde gerekçelendirilmemesi bakımından, evlenmemenin tanrının emri olduğu da iddia edilemez.

Katolik Kilisesi’ndeki suiistimal olaylarının bekaret emriyle ilgisinin olmadığı bilim adamlarınca öne sürülse de bekarlığa mahkum olmanın anormal cinsel tutkuları körüklediği görüşüne Johannes Wendeler de katılıyor. Ona göre, Katolik Kilisesi evlenme yasağıyla farklı cinsel eğilimleri olanlara bir niş sunmuş oluyor. Bekaret emri cinselliği ile barışık olmayanların da kiliseye yönelmelerine vesile oluyor.

Bekaret yeminini bozan Katolik Rahipler Birliği başkanı Claus Schiffgen de, Katolik Kilisesi’nin evlenme yasağı yüzünden en çok kendine zarar verdiğini ve evlenme yasağının, mutlaka daha iyi bir insan olunmasını sağlamadığını, hayat kalitesini arttırmadığını, aksine "tam bir eziyet olduğunu" söylüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Monika Dittrich / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu